• İzEdebiyat > Deneme > Din |
681
|
|
|
|
2012 tüm dünya için insanlık, barış, huzur, sevgi, merhamet, bilim ve sanatın gerçek anlamda yaşanacağı kutlu dönemin başlangıcı olsun inşaALLAH.
|
|
682
|
|
|
|
Allah, kimi insanların zannettiğinin aksine, yarattığı her şeyi sürekli kontrolü altında tutar. Uzaydaki olağanüstü sistemler ve dengelerden, insan bedenindeki mükemmel işlemlere kadar tümünü an an yaratan ve denetiminde tutan Yüce Rabb’imizdir. |
|
683
|
|
|
|
Allah kaybolup gidecekleri bırakmamızı, ardına düşmememizi istiyor; bizler ise O’nun istediklerini yapmayıp kendimize zulmediyoruz. Zulmeden pisliklerden kurtulduğumuzda, pırıl pırıl imana kavuşmamız mümkün olacaktır. |
|
684
|
|
|
|
İnsan eğer Allah’ın hoşnutluğunu esas almıyorsa, gittiği tatilde Allah’ı, Kur’an’ı, İslam’ı unutuyorsa, ve orada aniden ölüm onu yakalarsa, nasıl açıklar Rabb’ine? |
|
685
|
|
|
|
Yaşanılan hayatın iniş-çıkışları ve yaptığımız davranışlara binaen, kutsiliğine inandığımız bir zat huzurunda kendimizi hesaba çekme işlemine ibadet deriz. Bu eylem, her cemiyet veya her din mensubu için farklı şekillerle icra edilmektedir. Ama neticede gaye hep aynıdır. Yani amaç, ilah olarak kabul edilen zata ibadet etmektir. İbadette ki asıl amaç ise insanın kendisini hesaba çekmesi ve olgunlaşmaya çalışmasıdır.
|
|
686
|
|
|
|
Çile, zulüm, zorluk ve yaşanan tüm olumsuzluklar, kaderde varolan ve Allah tarafından özel olarak yaratılmış olaylardır. Çile ve zorluklar, toplumun bazı kesimlerinde ‘kadersizlik’ olarak yorumlanır. Oysa çile insan için çok büyük nimettir…
|
|
687
|
|
|
|
İnsan kendini Allah’a teslim etmeli, hayatını Allah’a adamalıdır. Özveride bulunmak, dürüstlük, vefa -avami deyimle- enayilik değildir; güzelliktir. Allah bu güzel ahlaka sahip kullarının işlerini kolaylaştırır, yollarını açar, bereket verir. |
|
688
|
|
|
|
Müslüman, kelime manası olarak her ne kadar ‘teslim olan’ diye manalandırılsa da Muhammed(as)’ın söylediği sözlerden de anladığımız kadarıyla, bu sözcüğün tam karşılığını ‘kurtulan, refaha eren, selamete çıkan, gönlü rahatlayan ya da ebedi mutluluğa kavuşan’ şeklinde anlamlandırmak daha doğrudur. |
|
689
|
|
|
|
İnsanların Kuran ahlakına uygun yaşamalarını engellemek için yoğun çaba sarfeden şeytan, türlü oyunlarla dinsizliği yaymaya çalışarak, kendi sistemini topluma yerleştirmeyi amaçlar. Allah’ın varlığının milyonlarca delili olmasına rağmen, şeytanın telkini ile bunu farkedemeyen bazı insanlar, inkarda direnerek din ahlakını yaşamaktan kaçarlar. Bununla da kalmaz büyük bir mücadele yürüterek dinsiz bir toplum yaratmaya çalışırlar. |
|
690
|
|
|
|
İnsanların deprem, sel, fırtına gibi olaylara karşı tedbir alması oldukça doğaldır; alınan tüm tedbirler fiili birer dua anlamına gelir. Ancak yalnızca tedbirlere güvenerek, Allah’ın sonsuz gücünü görmezden gelmeye çalışmak hata olur. Aldıkları tedbirlere güvenen ve kendilerinde güç gören kavimler, öğüt almak için birer örnektir.
|
|
691
|
|
|
|
"Ben yaptım." "Ben çalıştım. Ben kazandım." "Ben bitirdim. Ben başardım." "Ben dua ettim; o yüzden oldu." Ben, ben, hep ben... Bilmez misin ki her şeyi Allah yapar; bizi de yaptıklarımızı da O yaratır.
|
|
692
|
|
|
|
Özgürlük kelime anlamıyla 'her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu' dur. Her türlü dış etkiyi reddeden ve sadece kendi iradesine dayanarak karar veren insanlara göre Allah 'a inanmak ve O'nun emir ve yasaklarını uygulamak tutsaklıktır. |
|
693
|
|
|
|
Ahirette zor durumda kalma olasılığına karşı, kendilerince çok akıllıca olduğunu zannettikleri bir rahatlama yolu bulmuşlardır. Bu, “nasılsa Allah affedecek" mantığıdır ve böyle düşünerek vicdanlarının sesini bastırmaya çalışırlar. |
|
694
|
|
|
|
Mü’min kendi ihtiyacı olsa bile yoksula ve yetime yardım eden, sevdiklerinden özveride bulunan samimi bir kuldur. İyilik ve yardımı karşılıksız yapar ve başkalarını da iyiliğe özendirir. Tek hedefi, "Biz size, ancak Allah’ın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür. Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkuyoruz." (İnsan Suresi, 9–10) ayetiyle de bildirildiği gibi, Rabb’inin hoşnutluğudur.
|
|
695
|
|
|
|
Kur’an tüm insanlığa aydınlığı, estetiği ve güzelliği anlatır. Ancak karanlık zihniyetli cahiliye insanı ortaya adeta bir kabus tablosu çıkarır. Kendi kafasındaki ve ruhundaki karanlığı anlatır bu kişi, o din değildir. Gerçek din pırıl pırıl aydınlıktır, huzur ve ferahlıktır. Samimi müminler için kesintisiz bir mutluluk ve huzurla dolu olan Allah’ın aydınlık ve dosdoğru yolu, yaşamlarından sonsuz ahirete uzanır. |
|
696
|
|
|
|
Duada samimiyet çok önemlidir. Gerçek anlamda samimi dua, gerçekleşmesi imkansız gibi görünüyor olsa da, Allah’ın sonsuz güç sahibi olduğuna ve dualara icabet ettiğine kesin bilgiyle inanarak istemektir. |
|
697
|
|
|
|
İnsanları Allah’tan uzaklaştıran inkarcı görüşlere karşı mücadele etmek yerine, Müslümanlarla uğraşan ve onları dinden soğutmaya çalışan münafık ve müşrikler, gerçekte sürekli aşağılanır, rezil olurlar. |
|
698
|
|
|
|
Toplumda, Müslümanlar garibandır, eziktir, yoksuldur; parası olsa bile zevksizdir, giyinmeyi, eğlenmeyi bilmez, güzellikten, estetikten anlamaz gibi bir imaj var. Mümin her şeyin en güzelini elde ederek, bu görüşü yıkar. Bu inkarcılar için büyük öfke konusudur, müthiş azaptır. Çünkü müminlerin başarısı ve gücü onların çok ağırına gider, canlarını acıtır.
|
|
699
|
|
|
|
Hatta bazen bu kişinin gününün neredeyse 23 saati Kur’an ahlakından uzak geçerken, din ahlakını yaşamaya ancak bir saatini ayırır. Oysa insanın yaşamı, ölümü, ibadetleri ve kulluğu yalnızca Allah için olmalıdır. |
|
700
|
|
|
|
Oysa her insan, aniden ölüm melekleriyle karşılaşabilir, mezara giderken de dünya hayatında sahip olduğu hiçbir şeyi yanına alamaz. Yapayalnız bir şekilde Allah’ın huzuruna çıktığında ise, sadece dünyadayken yapıp ettikleri önüne getirilir. |
|