• İzEdebiyat > Deneme > Din |
461
|
|
|
|
Tebliğ, ihtiyaç içinde olan her insana yapılır. İhtiyacı olan insanı görmezden gelmek, ayrımcılık yapmak ya da "insanlar ne der?" diye düşünerek Allah’ı ve dini anlatmamak gibi bir tercih olamaz. Allah ahirette bunun hesabını sorar.
|
|
462
|
|
|
|
İçinizde bir sıkıntı hissediyorsanız –ki bu Allah’ın ilhamı olan vicdan yoluyla yapılan rahmani uyarıdır-ya da vicdanınız rahatsızsa kendinize şu soruları sorabilirsiniz: |
|
463
|
|
|
|
Yaptığı hatadan ibret alan mümin, aczini görür, bağışlanma diler ve tevbe ederek Allah’a yaklaşır. Hata, yanlışını fark edebildiği için müminin şükretmesine, bağışlanma dilemesine, tevbe etmesine ve tevekkülüne vesile olur.
|
|
464
|
|
|
|
Samimiyet ve içtenlik, kişinin güvenilir ve saygın olmasına vesile olan çok önemli bir özelliktir. Samimi olan insanlar hayatlarının her alanında bu güzel ahlakı sergileyerek topluma örnek olurlar.
|
|
465
|
|
|
|
İman edenler hayata Kur’anî bakış açısıyla bakarlar. Samimi Müslüman’ın farklı bir ’hayat felsefesi’ yoktur; şeytanın değil Allah’ın sistemine bağlıdır. Tek doğru yol Allah’ın bizler için seçtiği hak yol olan İslam’dır.
|
|
466
|
|
|
|
İnsanın yaşamı, ölümü, ibadetleri ve kulluğu yalnızca Allah içindir. Ancak söz konusu insanlar günün neredeyse 23 saatini Kur’an ahlakından uzak geçirirken, dinİ yaşamaya ise neredeyse bir saatlerini ayırırlar. |
|
467
|
|
|
|
Dini yaşamayan kişilerden "benim ailem çok dindardı", " dedem dini konularda çok bilgiliydi" gibi açıklamaları çok sık işitiriz. Ya da birine yaptıkları bir iyilikten zaman zaman söz eder, haklarında "ne iyi insan" denilsin isterler. Tüm bu davranışlarla karşılarındaki insanlar üzerinde iyi bir izlenim bırakmaya çalışırlar.
|
|
468
|
|
|
|
Samimiyetin kuşkusuz bir merkezi vardır; Allah aşkından kaynak bulur. Ancak belli bir çapı, bir sınırı yoktur. Samimiyet, insanı, adeta yaşadığı kapalı kutunun içinden çıkarır. |
|
469
|
|
|
|
Deniz dibindeki tek hücreli bir canlı da, göklerde süzülen bir martı da, karların arasında boynu bükük bir kardelen çiçeği de Rabb’ine teslim olur, O’na itaat ederek yaşar. |
|
470
|
|
|
|
Akılcı baktığımızda, dünyanın bu kadar çılgınlık ve hırs yapılacak bir yer olmadığını görürüz. Deliler gibi bağlanmaya değecek dünyevi/maddi hiçbir şeyin olmadığını görürüz. |
|
471
|
|
|
|
İnsan, "işittim, iman ettim" dediğinde konunun kapandığını zannetmemeli. Şimdi onu bekleyen bir başka tehlike vardır; şirk,. Özellikle de gizli şirk tehlikesi. |
|
472
|
|
|
|
Namazın, Allah’ın huzuruna çıktığımız an olduğunu her kıyamda hatırlayalım… Kur’an’da dikkat çekildiği üzere namazı “dosdoğru” kılalım. Çünkü dünyadayken Allah’a bile bile secde etmemiş olanlar, ne kadar isteseler de ahirette buna güç yetiremeyeceklerdir...
|
|
473
|
|
|
|
Allah’ı gönülden seven insan, O’nun yarattığı insanları da sever. Bu sevgi, şefkati, merhameti, acımayı, özveriyi, güzelliklerden zevk almayı, huzur ve mutluluğu beraberinde getirir. |
|
474
|
|
|
|
Dünya hayatında karşılaştıkları zorluklar, hastalıklar, iman edenler için kendilerini Allah’a yaklaştıran birer vesiledir. Oysa bu zor durumlar bazı insanların Allah’a isyan etmelerine yol açar.
|
|
475
|
|
|
|
Evrendeki her şeyin belirli bir ölçüyle yaratıldığını ve tüm evrende kusursuz bir dengenin olduğunu, düşündünüz mü?... Veya şu an ayağınızı bastığınız yerkürenin, saatte 1670 kilometre hızla hareket ettiğini... Yeryüzünün süsleri olan çeşit çeşit bitkilerin nasıl yaratıldığını... Çamurlu topraktan tadıyla, kokusuyla ve rengiyle insanın zevkine uygun meyvelerin nasıl olup da çıktığını...Meyvelerin kabuklarının aslında mükemmel birer ambalaj olduğunu... |
|
476
|
|
|
|
Anne ve çocuğu arasındaki ilk yaşam köprüsü plesentadır; anne bebeğini bu yolla besler. Doğduktan sonra da sütüyle onu doyurur. Anne, çocuğunu bedensel yönden beslediği gibi, ruhsal açıdan eğitmekle de yükümlüdür. |
|
477
|
|
|
|
Geleceği için yaptığı planların her zaman tasarladığı şekilde gerçekleşmesini bekleyen bir insanın, bir hastalıkla karşılaştığı anda tüm yaşamı alt üst olur. Çünkü yaptığı planlarda hastalık ya da kaza gibi bir olayın yeri yoktur. Her gün binlerce kişinin başına gelebilecek bu gibi olaylarla kendisinin de karşılaşabileceğini hiç düşünmemiştir. |
|
478
|
|
|
|
Bugün yeryüzünde yaşanan savaşların nedeni olarak ‘din’ gösterilmeye çalışılsa da, Yaratılışın ve Evrim Teorisi’nin temelleri göz önüne alındığında tüm çatışmaların nedeni açıkça görülmektedir.
|
|
479
|
|
|
|
Allah ayetlerinde Kendisine ortak koşmayan müminleri kesinlikle inkâr edenlere galip getireceğini ve onların korkularını gidereceğini vaat eder.
|
|
480
|
|
|
|
Şeytanın emrindekiler, Kur’an ayetleri ve iman edenler hakkında alaylı tartışmalar yapar, dini espri ve fıkralara konu ederek inkarlarının bir üstünlük olduğunu düşündürmek isterler. Oysa alay, çaresizliğin ve güçsüzlüğün belirtisidir |
|