"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Yılbaşı, Hristiyanlıkta Nebimiz İsa'nın doğum günü olarak kabul edilen bir gündür. Tarihi kaynaklara göre, Nebimiz İsa, yaklaşık 2000 yıl önce dünyaya gelmiş ve Allah tarafından seçkin bir elçi olarak gönderilmiştir. Ancak, Hristiyanlık zamanla dejenerasyona uğramış ve orijinal öğretilerinden saparak farklı bir şekil almıştır. Bugün Hristiyanların kutladığı yılbaşı, içki, kumar ve gayrimeşru eğlencelerle dolu bir geceye dönüşmüş durumdadır. Burada önemli bir nokta, bu yanlış fiillerin yalnızca yılbaşı gecesine özgü olmadığı, aslında yılın her zamanında işlenen haramlar olduğudur. İslam'da haram kılınan fiiller arasında içki, kumar ve fuhuş yer alır. Bu fiiller, yılın herhangi bir gününde işlenmiş olsalar da haramdır. Müslümanların, yılbaşı kutlamalarıyla ilgili yaklaşımda dikkat etmeleri gereken en önemli şey, bu haram fiillerden uzak durarak doğru bir şekilde hareket etmeleridir. Müslümanlar, yılbaşı gecesini ibadetle geçirebilirler. Bu geceyi, Allah'a yakınlaşmak, Kur'an okumak, namaz kılmak ve dua etmek için bir fırsat olarak değerlendirmek, doğru bir yaklaşım olacaktır. Kur'an-ı Kerim'de, haramların işlenmesinin yasak olduğuna dair pek çok ayet bulunmaktadır. Örneğin, içki ve kumar ile ilgili olarak Allah şöyle buyurmuştur: "Ey iman edenler! Şarap ve kumar, şeytanın pisliklerindendir. Onlardan kaçının ki, felah bulasınız." (Maide, 5/90) Bu ayet, içki ve kumarın haram olduğunu açıkça ifade etmektedir. Aynı şekilde, zina ve fuhuşla ilgili olarak da şu ayet mevcuttur: "Zina etmeyin. Çünkü o, fuhuşun ta kendisidir ve kötü bir yoldur." (İsra, 17/32) Bu ayetler, yılbaşı kutlamalarına dair eleştirel bir yaklaşımın temelini oluşturabilir. Yılbaşı gecesi yapılan içki, kumar ve fuhuş gibi haram fiiller, sadece o geceye özgü olmayıp yılın her zamanında Allah'ın yasakladığı davranışlardır. Müslümanlar, bu tür fiillerden uzak durmalı ve yıllık tatilleri, özellikle yılbaşını, Allah’a ibadetle geçirme fırsatı olarak değerlendirmelidirler. Yılbaşını kutlamakta bir sakınca yoktur. Ancak kutlama şekli önemlidir. İslam’a göre, kutlama dini ritüellere ve haramlara düşmeden yapılmalıdır. Örneğin, yılbaşı gecesi yalnızca eğlenceye yönelik bir zaman geçirmek yerine, namaz kılınarak, Kur'an okunarak ve Allah’a dua edilerek geçirebilir. Yılbaşı tatili, bir yıl boyunca yapılan tüm ibadetleri değerlendirmek ve yeni yıl için iyi niyetlerle dua etmek için harika bir fırsat olabilir. İslam’da önemli olan, her günü Allah’a yakınlaşmak için bir fırsat olarak görmektir. Kur'an, iman edenlerin her an Allah’ı hatırlamalarını ve O'na yönelmelerini emretmektedir: "Seninle beraber olanlar, her an Allah’a ve O’nun Rasulüne inanarak yaşamaya devam ederler." (Ahzab, 33/21) Bu bağlamda, yılbaşı gecesi, bir yıl boyunca yapılması gereken ibadetlerin hatırlanması, eksikliklerin giderilmesi ve yeni bir başlangıç için Allah’a yönelmek için bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Yılbaşı, dinî bir amacın peşinden gidilerek geçirilirse, bu gece de manevi olarak faydalı bir hale gelebilir. Sonuç olarak, yılbaşı kutlamaları, Müslümanlar için yanlışlara düşmeden, doğru bir şekilde ibadetle geçirilebilecek bir zaman dilimi olabilir. Yılbaşı gecesinde yapılması gereken en önemli şey, haramlardan kaçınarak Allah’a yönelmek ve yeni bir yıl için sağlıklı, mutlu ve bereketli bir başlangıç yapmaktır. Müslümanlar, bu günü yanlış anlamalardan ve haramlardan uzak durarak, Allah’a yakınlaşmak için değerlendirmelidirler. Ayrıca unutulmamalıdır ki ilahiyatçılar dahi yılbaşını isteseler de istemeseler de kutlamaktadırlar çünkü 1 Ocak günü tatil yapıpmakta ve 1 Ocak günü çalışmadıkları hâlde maaş dahi almaktadırlar. Yanlış olan yılbaşını içki ve kumarla geçirmektir. Kur’an, haram kılınan davranışlardan kaçınmayı emreder ve bu doğrultuda Müslümanların, yılbaşı gibi zaman dilimlerinde Allah’a yönelmesi önemlidir. Bu sebeple yanlış olan Kur'an'da yer almadığı hâlde recm yapmaktır. Kölelik İslam'da olmadığı hâlde köleliği İslam dinine dahil etmektir. Kaderi inkâr etmektir. Namaz kılmamak ve kadın dövmektir. Nebimiz İsa'da zaten 25 Aralık'ta değil Eylül ya da Ekim ayında dünyaya gelmiştir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |