• İzEdebiyat > Deneme > Din |
721
|
|
|
|
Kuran’ı Kerim, insanlar için bir yaşam rehberidir. Yüce Rabbimizin en güzel ahlakı bildirdiği Kuran’ı okumak ve emir ve yasaklarını titizlikle uygulamak her Müslüman’ın görevidir. ‘Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap'tır.’ (Bakara Suresi, 2)
|
|
722
|
|
|
|
Allah’a yakın olmadıkça, O’nu gücü yettiğince sevmedikçe insanın kalbi bunalır. Din ahlakından uzak olmak, insana ’stres’ denilen azabı yaşatır. |
|
723
|
|
|
|
Ağzıyla iman ettiğini söylemesi, insanı içinde yaşadığı sıkıntılı durumdan kurtarmaz. Bunun için iman kalbe gerçek anlamda yerleşmelidir. İnsan, kalbini Allah’a tam bir teslimiyetle bağlamadığı ve Kur’an’a uymadığı sürece yaşadığı hüzün, karamsarlık, ümitsizliktir; kısacası azaptır. |
|
724
|
|
|
|
Münafıklar, kimi zaman müminlerin felaket haberlerini dışarıdan beklerler. Müslümanlara yapılacak bir saldırı, bir hakaret, bir oyunu sadece uzaktan izler; dışarıda oldukları için de kendilerini güvende görürler. Müslümanlar, o göğüs göğüse mücadelede galip geldiğinde haset ederler ancak Müslümanlara bir saldırı olduğunda haz alır, “Allah bizi korudu” derler. |
|
725
|
|
|
|
İnanan insanın yüreği Allah aşkıyla doludur. Aşkını en iyi ifade ettiği an da, dünyadaki imtihan ortamı gereği yaşadığı zorluk zamanlarıdır. Çile ve zorluklar müminin sevgisini vurgulama imkanı verir. İnsan sıcak evinde, keyif içerisinde, imtihan yaşamadan sevgisini kanıtlayamaz. O nedenle imtihan, mümin için Allah’tan nimettir, rahmettir. Çile insanları yıpratır diye bilinir, oysa çile inceltir. Allah’ın hoşnutluğunu kazanma yolunda çekilen çileler insana sağlık verir, kişinin şevk ve heyecanını artırır... |
|
726
|
|
|
|
Kimi Güneş’i daha üstün görmüş, ona tapmış; kimi de heykelcikler önünde ‘bel büküp eğilmiştir’. Hatta kimileri aczini görmeden, güç sahibi olduklarını düşünmüşlerdir. |
|
727
|
|
|
|
Sahte ilahlarını terk ederek Allah’a yönelen bir insan, boşlukta sürüklenmekten kurtulur, tek gerçek ilah olan Allah’a sığınarak huzur ve güven içinde yaşar. Şirkin karanlıklarından –Allah’ın dilemesiyle- nura çıkar... |
|
728
|
|
|
|
İnsanı, ‘Allah’la dost’ kılacak ve Allah’a yakınlaşmasını sağlayacak önemli ibadetlerden biri Allah’ı anmaktır. İnsan, yaşadığı her an, Allah’ın nimetini ve rahmetini hatırlayıp O’na yöneldikçe, sürekli ibadet durumunda olduğundan Allah’a daha da yakınlaşır.
|
|
729
|
|
|
|
İnsan, yaratılmış bütün canlıların içinde en nankör olanıdır. Ezeli düşmanı olan şeytan ve nefsinin sınır tanımaz tutkuları vesilesi ile günaha çok yakındır. Yaşamı boyunca pek çok hata yapar. Kusursuz, eksikliklerden münezzeh olan tek varlık Allah’tır. ‘TEVVAB’ (günahları bağışlayan) sıfatıyla Allah insanlara, tevbe etmeleri durumunda günahlarını bağışlayacağını bildirmiştir. |
|
730
|
|
|
|
Yarattığı herşeyi emrine veren Rabbimiz’den yüz çevirerek yaşayan nankör kişilerin durumu, bir akvaryumdaki balıklar gibidir. Balıkların yemlerini ve vitaminlerini veren, sularını değiştiren, akvaryumun bakımını yapan biri vardır. Ancak balıklar akıl sahibi olmadıklarından, bundan habersiz yaşarlar. İnkar edenler de balıklar gibi yalnızca yerler, içerler, gezerler ancak bunları kim sayesinde yapıyor olduklarını düşünmezler. Yaşadıkları dünyanın, kendilerinin ve diğer insanların neden var olduğunu akledemezler. |
|
731
|
|
|
|
Allah’a olan yakınlığımızın ve teslimiyetimizin kanıtıdır namaz ve Rabb’imize yakınlaşmamız için önemli bir yoldur. Namaz yalnızca fiili olarak yapılan bir ibadet değildir; amaç Allah’ın sonsuz gücü karşısında acizliğini kabullenmek ve O’nu yüceltmek olmalıdır. |
|
732
|
|
|
|
Bugüne kadar din ahlakını yaşamaktan kaçınmış ve hatalar yapmış olabiliriz. Ancak kesin ve samimi bir tevbe sonrası Allah’a yönelebiliriz. Bu kararı aldığımızda ise ‘güzel bir yaşam’a kavuşmamız mümkün olabilir. |
|
733
|
|
|
|
Allah’tan korkan bir insan, her durumda vicdanına uyan ve Kur’an ahlakına uygun davranan insandır. Kur’an, tüm insanlara karşılıksız olarak iyilikte bulunmalarını, insanlara yardım etmelerini, yaşamı güzelleştirmelerini emreder. Allah’ın sınırları içinde yaşayan insan, Kur’an’ın "Daha çok istekte bulunmak için iyilik yapma." (Müddessir Suresi, 6) buyruğuna uyarak, yaptıklarında dünyevi bir çıkar gözetmez. Yaptıklarından nefsani/dünyevi karşılık beklemeyen insanın tek bir amacı vardır; o da, Rabb’inin kendisinden hoşnut olmasıdır.
|
|
734
|
|
|
|
"Rahatça ibadet ediyoruz, huşu içinde namaz kılıyoruz," diyen Müslümanlar; başınızı camiden çıkarıp dışarıya bakın!.. Ne görüyorsunuz?.. Akan kanları, aç ve susuz insanları, harap olmuş evleri ve içlerindeki yoksul insanları görüyor musunuz? Ya açlıktan ölen masum çocukları… Peki tecavüze uğrayan kadın ve çocukların çığlıklarını işitiyor musunuz?..
|
|
735
|
|
|
|
Benzer bir durumla karşı karşıya kalsak, Kur’an’da hicretleri anlatılan müminlerin gösterdikleri güven ve teslimiyeti gösterebilir miyiz? Bir anda yaşamımız boyunca kurduğumuz düzeni, sahip olduğumuz herşeyi, yalnızca Allah’ın hoşnutluğu için bırakıp, kararlılıkla O’na yol alabilir miyiz?..
|
|
736
|
|
|
|
Kuşkusuz takva sahibi için Allah’ın sevgisini yitirmek, cehennem ateşinin vereceği azaptan daha şiddetlidir. Allah, her samimi müminin sevgilisidir. O’nu darıltmak, O’ndan uzak olmak çok büyük bir azaptır, acıdır. İşte takva sahibi mümin bundan şiddetle kaçınır. |
|
737
|
|
|
|
Dünyada ve ahirette insanın tek bir gerçek dostu vardır. Bu dost her an onunla beraberdir, onu hiçbir zaman bırakmaz, asla terk etmez, her zorlukta yanındadır, yakınındadır, ona destek ve yardımcıdır. Doğduğu andan sonsuza kadar onunla birliktedir. |
|
738
|
|
|
|
Allah’ı anmaya, namaz kılmaya, insanlara iyiliği emretmeye zaman bulamadığı mazeretine sığınan bir kişi, örneğin televizyon karşısında saatlerini düşüncesizce israf edebilir. |
|
739
|
|
|
|
Şekilcilik dine de girmiştir. Toplumun bir kesiminde zamanla gerçek İslam inancının ve ibadetlerin anlamı boşaltılıp şeklen yaşanan bir din gelişmiştir. Yaşanan, Kur’an hükümlerinden uzaklaşmış, insanların kendi yorumlarına, hurafelere dayalı, bağnaz ve şeklen yaşanan bir dindir.
|
|
740
|
|
|
|
Allah’ın dosdoğru yoluna tam olarak uyan, Kur’an hükümlerini bir ucundan değil titizlikle yerine getiren, vicdanına tabi olan ve Rabb’inin sınırları içinde yaşayan samimi inanan insan, temiz akıl nimetiyle ödüllendirilir. |
|