Yaşamak için topu toplam altı haftam kalsaydı ne mi yapardım? Tuşlara daha hızlı basmaya bakardım. -Isaac Asimov |
|
||||||||||
|
Kuran, insanları sürekli olarak düşünmeye, akıl kullanmaya ve tüm varlıkları inceleyerek Allah’ın yaratışındaki hikmeti kavramaya çağırır. Kuran’da bu düşünceyi destekleyen birçok ayet bulunur. Örneğin, "Yoksa onlara bundan önce bir kitap verdik de ona mı yapışmaktadırlar?" (Zuhruf, 43:21) ayeti, toplumsal geleneklerin bir kaynağa dayandırılmasının, doğruluğu ve geçerliliği tartışılabilir kılacağını belirtir. İnsanoğluna sadece atalarından miras kalanları sorgulamadan kabul etmelerinin yetersiz olduğu anlatılır. Kuran, akıl ve vicdanın rehberliğinde dini anlamayı önerir ve aklı kullanmayanların, gerçeği göremediklerini ifade eder. "Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, hepsi bundan sorumlu tutulacaktır." (İsra, 17:36) ayeti, insana bilgi ve akıl ile doğruyu arama sorumluluğu yükler. Allah’ın verdiği akıl, doğruyu bulmada bir rehberdir ve bu akıl, ancak Kuran’ın öğretileriyle doğru şekilde yönlendirilebilir. Kuran’ın akıl ve vicdan yolunu önerdiği açıktır. Buna karşın, insanlar genellikle geleneksel inançlarına, babalarından öğrendiklerine ve toplumdaki yaygın görüşlere dayalı olarak yaşamaya devam ederler. Gelenek ve din arasındaki sınırların belirsizleşmesi, özellikle halk arasında dinin doğru anlaşılmasını engelleyen bir sorundur. Kuran’a aykırı gelenekler, zamanla dini bir norm haline gelir. "Hayır dediler ki: ‘Biz atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, onların eserlerini izleyerek doğruya varacağız.'" (Zuhruf, 43:22) ayetinde, atalarına dayanan geleneklerin doğru kabul edilmesi eleştirilir. İnsanlar, akıl ve vahiyden daha çok, geçmişten gelen uygulamalara yönelmişlerdir. Elçiler, bu tür geleneksel inançlara karşı gelerek, insanları doğruyu bulmaları için akıllarını kullanmaya çağırmışlardır. Ayrıca, geleneksel düşüncenin savunucuları, genellikle atalarının yaşadığı şekilde yaşamanın doğru olduğunu savunurlar. "İşte böyle! Senden önce de bir memlekete elçi gönderdiğimizde, oranın servetle şımarmış elit tabakası mutlaka şöyle demişlerdir: ‘Biz atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, onların eserlerine uyarak yol alacağız.’" (Zuhruf, 43:23). Ancak elçiler, bu yaklaşımı reddederek, "Ben size atalarınızı üzerinde bulduğunuz şeyden daha doğrusunu getirmiş olsam da mı?" diyerek, gerçek doğruyu arama çağrısında bulunmuşlardır. Ancak bu çağrı çoğunlukla reddedilmiş ve toplumlar eski geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kalmıştır. Günümüzde, gelenekçilik ve muhafazakârlık, çoğu zaman dindarlıkla özdeşleştirilmiştir. İnsanlar, dini pratiklerini çoğunlukla geleneksel uygulamalarla ilişkilendirirler ve bu gelenekler bazen Kuran’ın öğretilerinden sapmalara yol açar. Kuran’ın öğrettiği din ile halk arasında yaygın olarak uygulanan dini pratikler arasında ciddi farklar bulunmaktadır. "Biz bu kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, bir doğruya iletici, bir rahmet, Müslümanlara bir müjde olarak indirdik." (Nahl, 16:89) ayeti, Kuran’ın her şeyi açıklayan bir rehber olduğunu belirtir. Kuran’a dayanmayan ve geleneksel kaynaklardan türetilen dini görüşler, İslam’ın özünden sapmalar oluşturur. Hadis kitapları, ilmihal kitapları ve mezhepler, Kuran’ın öğretileriyle çelişir. Kuran’da, dini dogmalara ve hurafelere dayalı bir yaşam tarzı yerine, akıl ve vahiy ışığında bir hayat sürülmesi gerektiği vurgulanır. "Onlar sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar Allah’ın doğruya ilettiği temiz akıl sahipleridir." (Zümer, 39:18) ayeti, doğru yolu bulmanın akıl ve vicdan yoluyla olacağını ifade eder. Kuran’a karşı çıkanlar, genellikle geleneksel inançlarını savunur ve bu inançlara dayalı bir dini yaşam biçimi oluştururlar. Kuran, dini anlamada tek kaynağın kendisi olduğunu açıkça belirtir. Kuran’ın dışında hiçbir ek kaynak, dini anlamda yeterli olamaz. "Hüküm yalnız Allah’ındır. O kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar." (Yusuf, 12:40) ayeti, Kuran’ın dinin tek kaynağı olduğunu ve başka hiçbir öğretiye dayanmanın doğru olmayacağını ifade eder. Bu bağlamda, İslam’ı anlamak için Kuran’a başvurulmalıdır. İslam, yalnızca Kuran’ı rehber alarak doğru bir şekilde anlaşılabilir. Kuran’ın temel öğretilerinin dışındaki geleneksel öğretiler, Kuran’a ters düşer. Örneğin, bazı geleneksel uygulamalar, Kuran’da açıkça bulunmayan hükümlere dayandırılabilir. "O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur." (Kehf, 18:27) ayeti, Allah’ın kelimelerinin değiştirilemeyeceğini belirtir. Mezhepler ve gelenekler, Kuran’ın öğretilerini değiştirir ve onlara eklemeler yapar. Bu nedenle, İslam’ın özünü anlamak için Kuran’a başvurmak esastır. Kuran, insanları doğru yola iletmek için aklı ve vahyi kullanmaya davet ederken, geleneklerin bazen doğruyu engelleyen bir faktör olabileceğini gösterir. Geleneksel inançlar, Kuran’ın öğretileriyle çelişebileceği gibi, insanların dini anlamada daha dar bir çerçeveye sıkışmalarına da yol açabilir. İslam’ın doğru anlaşılabilmesi için Kuran’ın rehberliğine başvurulmalı, geleneksel pratiklerin Kuran ile uyumlu olup olmadığı dikkatle incelenmelidir. Bu süreçte, akıl, vicdan ve vahiy, insanın doğruyu bulma yolunda en güvenilir kılavuz olacaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |