• İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler |
81
|
|
82
|
|
|
|
haksız olduğumuz konularda yapmış olduğumuz yanlışların görülmesi, doğruyu görebilmemiz için işaret edilen yolun gösterilmesine; yani karşımızdakilerin bizleri eleştirmesine neden izin vermiyoruz? |
|
83
|
|
|
|
Erkekler, kadın olmanın en güzel taraflarını bize yaşatan güzel varlıklardır. |
|
84
|
|
|
|
aşkın kuralları varsa da
aşksızlığın nedeni kurallar olmalı mıdır?
kimin koyduğu, kimin uyacağı kurallar? |
|
85
|
|
|
|
hayatı bekleyen ve beklenen olmakla geçenlere kısa bir bakış sadece bu yazı.. |
|
86
|
|
|
|
Samimiyetsiz sevgilerin, ilişkilerin ve aşkların bitmesinin gerektiğine vurgu yapan bir anlatı. |
|
87
|
|
88
|
|
|
|
Aile demek her seydir. Aile, aksam mutfakta pisen pirzoladan duyulan mutluluk, basarisiz notlardan dolayi yenilen sopa ve eve rest cekip kapiyi carpip gitmenize ragmen affetmedir. Aile olmak bunu gerektirir. |
|
89
|
|
|
|
üslup, insanların yazı yazarken bir toplum içerisinde konuşurken birbirlerine ya da karşılarına geçmiş oldukları bir topluluğa karşı kullandıkları anlatım biçimidir. |
|
90
|
|
|
|
Gecelerin bulutlarla ağladığı bir mektup yolluyorum sana.Gülüşlerini görmediğim senelerin hasretini yükledigim özlemlerimi ve selamlarımı kanatlandırıyorum.Gözyaşlarımı pul diye yapıştırdığım mektubuma yüreğimi ve hasretimi bıraktım. |
|
91
|
|
|
|
gözlerim gelip gittiğin yollara bakıyor.sonra bir ağlamaktır tutturuyor |
|
92
|
|
93
|
|
|
|
Fatma Nine öztürkçe sözcük kullanmayı öğreniyor. |
|
94
|
|
|
|
Can Dündar çok sevdiğim bir yazar. |
|
95
|
|
|
|
Beylik laflar etmekle olmuyor dostum.Bey olmak lazım, beyefendi olmak lazım önce.Yoksa yüreğinle, dudakların aynı ritmi tutturmuyor ve sesin kulakları tırmalıyor.Ne olur anla beni dostum; lafla peynir gemisi yürümüyor.Oysa benim yüküm başımdan aşkın.Bana sözünün eri biri lazım. İnsan er olmayınca, beylik laflar etse de bey olamıyor dostum.Bu yüzden git başımdan dostum.Şarkılarını başkalarına söyle.Bak sana kargalar bile gülüyor.
|
|
96
|
|
|
|
Ve hep aynı kapanış cümlesi... |
|
97
|
|
|
|
Saçmaladım işte önce okuyun Sonra zaten gülüp geçersiniz!... |
|
98
|
|
|
|
Uzaklardasın. Elif/imle bana susmaktasın..Mavi bilyelerim ellerimde üşüyorum babacığım/ üşüyorum. Seni son kez uğurken bir merdiven boşluğuna sızan yüreğim şimdi sessiz. Sen yoksun ya öyküm kendime rehin..Şimdi susma(yın) / cevap verin bana. Hangi sevap senin yokluğuna zanlı bu yüreğin kirini temizler ? Hangi söz, hangi cümle içimde verilmiş hükme galip gelir ? Hangi ganimet içimdeki mağlubiyetlere tekâbül gelebir ? Unutsam bendeki “ beni “ diyorum, unutamam çünki ölüm kağıtını ben imzaladım. Şimdi seninle beraber çevirdiğimiz bahçenin demir tellerinde cesetimi tuza basmaktayım. Diz çöküp yokluğunun yoksulluğuna, musallamın önünde kendi öyküsüzlüğümün safına durmaktayım..Düşürülmekteyim derin bir uykuya..Belki de sana, Elif/ime kavuşmaktayım..Durun ey cemiyet safıma / en suçsuz zamanımda ölmekteyim.. |
|
99
|
|
|
|
"Su uyur, düşman uyumaz"... Bu sebeple; neme lazım, parmakuçlarımı klavyenin tuşlarına hafif hafif bastırarak yazayım da kimsecikler duymasın, görmesin.... |
|
100
|
|
|
|
Gelelim diğer filozoflara, Konfiçyüs ''İnsan öğrenen hayvandır.'' demiş. İnsan dışında ki hayvanlarda bazı bilgileri öğrenebiliyorlar, tabi ki onların öğrendikleri sınırlı... Thales'de ''İnsan araştıran hayvandır.'' demiş. Araştır araştır bitmiyor ulaşılan bilgiler, kıyamete kadarda bitmeyecek bu gidişle... Ne meraklı bu insanoğlu... Sokrates dostumuz da ''İnsan sorgulayan hayvandır.'' demiş. Sorgu odalarımız bile var değil mi? O sorgu odalarında sorulan sorulara cevap vermemek mümkün mü? |
|