• İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler |
521
|
|
|
|
Çabaladıkça, çırpındıkça içine çeken bir girdaptır, her güven hamlesini boşa çıkaran arsız yüreklerin eseridir belki de bu hüzün kim bilir. Kırgınlığınız kime, neye unutursunuz boğulurken, sel misali akan yaşların esiri olduğunuzda... Aldatılmak ölü toprağı gibi ağırdır üzerinizde, ayrılık kaçınılmaz son... |
|
522
|
|
|
|
Günlerden hangi gün...Saat yine sabahın kaçı oldu...Gidiyorsan sağlıcakla kal sevgilim...Yok hayır kalıyorsan...ucundan tut!Yükünü ağırlaştırdığın bavullarımın... ( Size temin ederim ki, 'zaman' herşeyin ilacıdır.) |
|
523
|
|
|
|
Çünkü siz, mükemmellik adına kandırılıp bu yolda koşarken ruhunuzu beklemeyenlerdensiniz...
Çünkü siz bir erkeğin saçlarını,rimellerini,hayallerini ,ayakkabılarını,rujunu elinden almadınız.. |
|
524
|
|
|
|
Dünya tarihi birbirine deli gibi aşık olupta , hiç kavuşamamış insanlarla doludur . Sen de basarsın taşı kalbine , alır başını gidersin sevdadan . En kabadayısı 2 sene alır unutmaya . |
|
525
|
|
|
|
Ben paranoyak mıyım demeyin,aşıksan paranoyaksın arkadaş! Onun her dediğinden,her hareketinden,her bakışından bir anlam çıkartmıyor musun? "Aaa,oğlum mesaj atmış bana,bişey hisstmese atmaz" ya da bir kankanız gelir,ki kanka kelimesinden dehiç hoşlaşmam;dejenere topluluk edebiyatı işte, "Kanka,hatun sana karşı boş değil,görmedin mi nasıl bakıyordu sana? " şeklinde bir yaklaşımda da mı bulunmadı hiç? |
|
526
|
|
|
|
Avucunda sakladığın düşlerinle, yitirilmiş duygularınla sadece merhaba de. |
|
527
|
|
|
|
Çöp kutusunda kayboşmuş bebeğim sen yinede susmuşsun... |
|
528
|
|
|
|
... Bu sebeple senden kurtuluyorum... Daha kötü olmsın benliğim |
|
529
|
|
|
|
kendmden uzaklaştığım anlardan bir tanesi... |
|
530
|
|
|
|
Tüm tuzaklarımı kaldırdım ayağımın altından. Kapımın kilidini açtım ağır ağır. Bahar temizliğimi yaptım. Güneş doğdu odama, ruhuma.. Artık daha güzel kokuyordu hava. Ve rüzgâr daha yumuşaktı. Yaz geliyordu. |
|
531
|
|
|
|
Buhranları kapılmış bir yazar belki de bir şairin kaleminden dökülen kelimelerim ben kuşkusuz. Hayal ettiklerim ve yaşadıklarım biraz da yaşamak istediklerimi anlatıyorum bugün mektubumda Sana. Okumayacağını bilerek, Sevgiyle, AŞK’la ve Saygı ile aktarıyorum duygularımı, uçları kırışmış bu mahzun kâğıda. |
|
532
|
|
|
|
Hep ayrılır aşıklar, kavuşulmayan aşklar aşktır gibi bir düşünce hakim. Aslında birliktelik bitiriyor bence... Romeo ve Juliet evlenseydi neler olurdu düşünebiliyor musunuz? |
|
533
|
|
|
|
Okyanusun derinliklerinde, nefes alabilme ihtimalinin imkansızlığında, tekrar bir arada olamamanın kaçınılmazlığında ve senin için yapılan her iç çekişe, haykırışa olan duyarsızlığına isyandı burada bir başıma oturuyor olmam...
|
|
534
|
|
|
|
25.nisan cumartesi... 03:00
25'ini 26'sına bağlamakta o kadar zorlandım ki...
Hastane kokusu, senin kokun ve ihanetin kokusu birbirine karışmıştı.
Ben mi kendimi aldatıyorum sen mi beni bilmiyorum.
|
|
535
|
|
|
|
Bugün yıldönümü bana verdiğin son hediyenin. Merak etme, hiç unutmadım, derin derin kazıdım içime. Ne zaman gitmeye kalksam hayattan, en önce onu koydum valizime, sonra seni, sonrasındaysa taşıyamadım ikinizi. Ağırdınız benim için... |
|
536
|
|
|
|
Bütün melekler mi matemde bu neyin karanlığı, aralayın şu bulutları güneşe hasretliğim var |
|
537
|
|
|
|
"...Biz olamadık seninle ne yazık. Hep tek birey şeklinde karşılıklı durduk. Kılıçlarını karşılıklı çeken şovalyelerden bir farkımız olmadı. Hep süslü kalma gayretinde olduk... Ama artık zamanı gelmedi mi tüm zırhları bırakmanın. Çırılçıplak olduğumuz gibi durmanın karşılıklı... Biz olmanın... Sen ve ben’i yok etmenin.. Aksi devam ederse biz yok olacak.. Sen ve ben kazanacak bu oyunu..."
|
|
538
|
|
|
|
Kadının hiçliği ateştir, erkeğin hiçliği kısa ve öfkelidir. Kadın ateşler içinde yanar da susar, üstüne özlem sürer teni daha da yanar. |
|
539
|
|
|
|
Sana yazmak en güzeliydi. Sen güzelliştiriken içimdeki dünyayı, Bir yarım Elma düştü payıma..
Diğer yarısı sen olan... |
|
540
|
|
|
|
Kardeşim birşeyler yazmış...Adı bir şeyler ancak okuyunca ne çok şey barındırdığı ortada...Aynen yayınlıyorum... |
|