Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes |
|
||||||||||
|
Üslup, insanların yazı yazarken bir toplum içerisinde konuşurken birbirlerine ya da karşılarına geçmiş oldukları bir topluluğa karşı kullandıkları anlatım biçimidir. Bahsi geçen bu ifade şeklini ne kadar düzenli kullanabilirse kişinin karşısındaki şahsa ne anlatmak istediğinin o kadar kolay farkına varılır. Diksiyonu yeterince düzgün olmayan bir şahsın, üslubunun da karşısına çıkmış olduğu topluluğa fayda sağlamayacağı da bilinmesi gereken önemli bir gerçektir. Muhataplarımızın bunun önemini kavramasını sağlayamamamızda yaşamımız boyunca bizim telafi etmemize mümkün olmayan büyük bir kaybımızdır. İnsanoğlunun kendisini anlatabilmesi için hiçe sayılmaması lazım gelen bir ifade biçimidir. Hayatımızı bir film olarak düşünelim üslup da bu filmin başrolüdür. Kendimizi ifade edemememiz, karşımızdaki şahıslar tarafından küçümsendiğimizin göstergesidir. Onun için de üslubumuzu geliştirmemiz, üzerimize düşen birinci görevdir. Küçümsenerek yaşamaktan vazgeçmediğimiz takdirde kendimize en büyük saygısızlığı yapmış oluruz. Sizlerle buluşturmaktan büyük keyif aldığım ilk yazılarımı kaleme alırken hiç tanım cümlesi kullanmaz her daim soru cümleleri ile yazmaya başlardım. Fakat bu yazı biçiminin işe yaramadığını fark ettim, soru cümlesi yerine tanım cümlesi kullanmanın doğruluğuna karar verdim, üslubumu değiştirdim. Bu yazımı değerli yazarımız kaderdaşım Cemil Meriç’in üslubum kimliğimdir sözünü örnek alarak size sunmaya karar verdim. Gerçekten de üstadın söylemi çok yerinde.İnsanların üslubu karşısında yer alan muhataplarına ne olduğunu, kim olduğunu kusursuz bir biçimde anlatıyor. Onun için de insanlara özellikle şu tavsiyeyi vermenin benim için bir vazife olduğu fikrimi idrak ederek diyorum ki mizacınızı, üslubunuzu yani size verilen kimliğinizi elinizde tutarak kendinizi dinleyenlerinize fark ettireceğinize dair inancınızı kaybetmeyin. İnsanoğlu kimliğini kaybettiği zaman yeni bir kimlik çıkartır, onunla yoluna devam edebilir. Fakat üslup adlı kimlik cebimizdeki nüfus cüzdanına benzemez onu elinden kaybederse hiç kimsenin kendisini anlamasına imkan bulunmaz. Bizi zorluklarla başbaşa bırakan kayıplara uğramamanın da yine insanların elinde olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Beni karşımdakilere yazarken ve konuşurken seçtiğim manalı kelimeler anlatmaktadır. Eğer konuşurken boş hiçbir şey ifade etmeyen cümleler kurar bana kulak veren insanların sıkılmasına sebebiyet verirsem benim hakkımda yapılmakta olan yorumlar aynen şunlar olur: Bu adam da çok sıkıcı ipe sapa gelmeyecek şeyler anlatarak bizim vaktimizi çalmaktan başka bir işe yaramıyor. Daha farklı yorumlarda kulağıma çalınır benim söyleşi yaptığım insanları sıkmamak için yapmam lazım gelen şey yerinde düzenli cümleler kurmak ve onların dinlemekten zevk almasını sağlayabilmektir. Bunları sağlayamazsam benim üslubumun bir işe yaramadığı göz önündedir. Her zaman insanlara muhataplarınızı sıkmayacak yumuşak bir üslupla seslenmenizi öneriyorum. Siz değerli okurlarıma vermekte olduğum tavsiyelerim her daim akıllarınızda bulundurulmalı, kulak arkası edilmemelidir. Yani insanların beyinlerine lüzumsuz fikirler değil de işe yarayacağına inandığımız bilgi dağarcıkları ekilmelidir. Bahsetmekte olduğum bu ekimde düzenli bir üslup çerçevesinde yapılmalıdır. Zihinlerin işe yaramaz zararlı fikirlerden arındırılabilmesi için elimizden gelen gayretler gösterilmelidir. Üslubumuzu kaybettiğimiz takdirde bahsettiğim hiçbir şeyin hayatımızda yer almayacağı gerçeği de göz önünde bulundurulmalıdır. Üslupsuz konuşma sokaklarda ipsiz sapsız serserilerin bağıra çağıra etraflarına rahatsızlık vermelerine benzer. Onun içinde söylediğim şudur: Değerli yazarımız Cemil Meriç’in de insanlara söylediği gibi kimliğiniz olsun dediğimiz üslubunuzu elinizden kaybetmeyin.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |