Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Sadakat, gönüllerde açan dostluk çiçeğinin her daim canlı kalmasının en güzel sebebidir. Bizler hayatımızı anlamlandıran bu güzelliği sahiplenmezsek, yaşamakta olduğumuz hiçbir dakikanın anlamı olmayacaktır. Hayatımızda bir şeylerin yerinde gittiğine şahit olmak istiyorsak yapılması gereken ilk şey, sadakatten ödün verilmemesidir. Üzerinde durduğumuz bu önemli konudan taviz verildiği takdirde, insanlar yaşamakta olduğu her anını unutmaya mahkum kalacaktır. Bilinmelidir ki sadakat bir şahsın yaşadığı süreç içerisinde kıymet verilmesi lazım gelen en değerli varlık olarak gösterilmektedir. Eşine, dostuna sadık olmayan bir kimseye, üzerinde yer aldığı dünyada kendisine biçmiş olduğu değer verilmez. İnsanlar birbirlerine sadık olmadığı müddetçe kalplerde nefretin kol gezdiği hiçbir şekilde inkar edilmemelidir. Nefret dikeninin battığı kalpler, bir ömür umutla çarpmanın nasıl bir duygu olduğu bilgisine sahip olmayacaktır. Onun için diyorum ki insanoğlu, hiçbir zaman kalbinde nefreti ve kibri barındırmamalı; sadakat duygusunu gönül bahçesinde bir çiçek misali yeşertme amacı güderek hareket etmelidir. Sadakatten uzak olan bir topluluğun aydınlığa hasret kalacağını da bilmemiz icap etmektedir. Bu önemli gerçeğin göz ardı edilmesi, içinde bulunduğumuz hayattan hiçbir ders almadığımızı gösterir. Sadakatın insan yaşamındaki yeri ve önemi bilinmedikçe dostluk, arkadaşlık peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin zamanında olduğu gibi kıymet görmeyecektir. Neden efendimiz sallallahu aleyhi vesellemi örnek olarak verdiğime gelince efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin yanından ayırmadığı sadık dostu Hz. Ebubekir raduallahuanhdır. Hz Ebubekir raduallahuanha efendimiz sallallahu aleyhi veselleme olan sadakatından dolayı Ebubekir sıddık denmektedir. Bazen diyorum ki bizim de Hz. Ebubekir raduallahuanh gibi sadık dostlarımız olsa, derdimizle dertlense, sevincimizle sevinse ama aksine bizi sırtımızdan vurmak için fırsat kollayanların içerisinde yaşıyoruz. Nasıl ufak bir açığını yakalayabilirim de hayatını darmadağın edebilirim diye düşünen insanlarla yan yana olduğumuz göz önünde bulundurulmalıdır. Göz ardı etmekte olduğumuz gerçekler yüzünden yaşamımızda olumsuzlukların meydan bulduğu hiçbir şekilde inkar edilmemelidir. İnsanlar nerede ise dostum dediği kişilerin düştüğüne şahit olduğu anda göbek atacak dereceye geldiler. Yaşamakta olduğumuz bu süreçte hayatımıza ışık tutması beklenen sadakatın hiç şüphesiz arka plana atıldığı görülmektedir. İzlediğim bir tv dizisinde bir şahıs diğerine şu güzel sözü söyledi o anda sadakatın ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu bir kez daha anlamış oldum. Dostuna paranı, düşmanına yaranı göstermeyeceksin bu manalı söz paranın bizzat dostluğun önüne geçtiğini göstermektedir. Düşmanı tarafından yarası ile vurulmak insana koymaz; lakin dostunun bir kimseyi parası ile vurması insanın ömrü boyunca içinden çıkmaz. Ben insanoğluna her daim şunu söylerim hayatımızda manevi kıymeti olmayan, para ile bizleri hayata bağlayan dostluğun aynı kefeye konulmaması lazım gelmektedir. Hayatımızın hiçbir yerinde bizi gülümsemeden mahrum bırakacağını düşündüğümüz sadakatten yoksun kimselerin bulundurulmasına müsaade edilmemelidir. Eğer sadakatsız şahıslara hayatımızın önemli yerlerinde konumlandırırsak her daim sırtımızdan ihanet adı verilen hançerin çıkmamak üzere saplanacağı aşikar. Siz, siz olun yanınızda yörenizde Hz. Ebubekir raduallahuanh gibi sadık insanlar bulundurun, ihanetin hayatınızda bir deprem etkisi yaratmasının önüne geçin. Sadık olmayan, gönül bahçelerini canlandıran, dostluk çiçeğinin kıymetini bilmeyen kimseler yüzünden bizlere bağış edilen bir dakika dahi israf edilmemelidir. Bilinmesi icap eden sadakat daim olmadığı takdirde, insanoğlunun gönlü çorak bir tarla olarak görülmeye mahkum kalacaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |