• İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler |
1081
|
|
|
|
Meydanın ortasında duruyordu. Sessizdi. |
|
1082
|
|
|
|
Kırmızı renkti. Albenisi ile duruyordu. |
|
1083
|
|
|
|
Biz Olimposlular Ölümlüleri Hoş Görmeyi Çoktan Öğrendik! Onlar 2 karlı dağdan sonra Olimpos’un eteklerine vardıklarında kendilerini tanrılara eş koşarlar. Sanırlar ki aştıkları iki dağ onlara sonsuz huzuru , mutluluğu... |
|
1084
|
|
|
|
Elleriniz çekip gittiğinde, bir daha sevemem sanırdım... |
|
1085
|
|
|
|
Ayna duvarda asılıydı. Ben gördüm. Sen gördün. O görmedi. |
|
1086
|
|
1087
|
|
|
|
Görünen köy kılavuz istemezdi. İstendi. |
|
1088
|
|
|
|
Akıl izleri arandı. Bulunamadı.
|
|
1089
|
|
|
|
Kitapların evi vardı. Ama yalnızca kitaplarındı. |
|
1090
|
|
|
|
Yalanlı dünlere asılmış çiğdemli bahar gülüşleri,
ince sızılarla dantel dantel oyalanırken yaşamının kenarlarında,
kırgınlık, küskünlük, incinmişlikle ürettiği bu süsler
ağır gelince bedenine iki soluk arasına sığdırdı o kocaman bir yaşamı...
|
|
1091
|
|
|
|
hep zavallı özlemlere zavallı gözüyle mi bakmalı .. belkide zavallı biziz... |
|
1092
|
|
|
|
Aylardan kasım Umut'um. Kar yağıyor yeryüzüne..
İlahi bir elle düzenlenmiş, kat,kat; yaprak, yaprak; saf, temiz, bembeyaz, lekesiz bir çiçekken düşen taneler; barış için kirleniyor;
kirleniyor Umut'um, kirleniyor kızıl lekelerle, kirleniyor biryerlerde. |
|
1093
|
|
|
|
Yakamoz ışıltılı gözleri, yeni açmış bir goncanın yapraklarıyla, gülümsüyordu O'na..
Koca bir bardağı kaldırdı şerefine..
Bakışlarıyla, sözleriyle uzattı çingene, mezesini adama. |
|
1094
|
|
|
|
Hey dertler!
Hey hüzünler, durmayın sessizce...
Duyun beni!
Karşınızdayım işte!
Daha gelemeyen varsa, gelsin üzerime...
Öyle tek, tek değil; öyle sırayla değil,
Gelin haydi, gelin hepiniz birlikte....
|
|
1095
|
|
|
|
Her sabah uyanıp güne günaydın diyorsun ve yüzünü yıkıyorsun, aynaya baktığında gördüğün gözde ben varım. Bu, dünyanın en güzel şeyi. |
|