• İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler |
761
|
|
|
|
Tarihte Babil günleri. İnsanlar bir fesat kurmakta: Göğe doğru yükselen bir kule (Babil Kulesi) inşa edip üzerine çıkacak ve tanrıya ok atacaklar. Haberi alan tanrı, önlem olarak dillerini farklılaştırır o saat; artık birbirlerini anlamamaktadırlar ve kul |
|
762
|
|
|
|
hep birşeylere sarılmak, hayalini kurarız ama bunu bir türlü karşımızdakine doğrudan anlatamayız. fısıltılara, gölgelere sığınırız... |
|
763
|
|
|
|
Dağılıp giden kuş sürülerim, geri dönün! |
|
764
|
|
|
|
Bugün çocuklarımıza çeşit çeşit oyuncak alıyoruz. Fakat bizim çocukluğumuzda yaşadığımız mutluluğu onlara yaşatamıyoruz. Onlarda bir doyumsuzluk var. Eksik olan nedir |
|
765
|
|
|
|
“Misafir araçlar giremez.” |
|
766
|
|
767
|
|
|
|
Boğazıma düğümleniyor kelimeler...
Susuyorum...! |
|
768
|
|
|
|
Sosyal ilişkilerinde olumsuzluk olan ve empati noksanlığı çeken bazı insanlarla ilgili sorun yaşadıysanız, bu yazıyı okuyun. |
|
769
|
|
|
|
Durdukça büyüyor gözleri cam kenarında yağmur camları ıslatırken. Büyüyor da yakıyor ruhunun ışıksız kalan ücralarını acı ile. Yokluğun acısı, varlığın olmamışlığı... Şimdi aklın dimağından geçenler gözlerde yol buluyor kendine. Gözler ıssız, gözler donuk. Soluksuz kalmak gibi suyun altında. Bir an suyun üstüne çıkıp nefes almak sonra dalmak tekrar ıssızlığın boğuculuğuna.
|
|
770
|
|
|
|
Oysa ki üzülmem gereken bir dönemdeyim çünkü sana nasılsın dedim CEVAPSIZ!!! |
|
771
|
|
|
|
..Kimsenin keyfi yok bu saatte! Bu saatte balık yemini aramakta, adam da karısını, yorgun bir çocuk yatağını... Kimsenin endişesi yoktur bu saatte, varsa arada mekik dokuyacak bir işi, işine gider, işinden gelir birileri... Kimsenin haberi yoktur bu saatte... Belki de yağmurlu ve cıvık bir günde gözler açılmıştır kapaklarından, ya da yalnızlık kırmızıda yeşile varmıyordur bir türlü. Acemi bir köftecinin ıspatulasında darmadağın olmuştur herşey... Bir çocuk ağladın da ya da bir vurulduğunda, ağlayan için kahpedir bu dünya, ölen için koca boşluk, ağlatan için de tüketilen sermaye... |
|
772
|
|
|
|
Yaşanmışlıklar,yazıların hep en önemlisidir benim için |
|
773
|
|
|
|
SANA GELDİM...ELSİZ,AYAKSIZ...
SANA GELDİM...DİLSİZ,DUDAKSIZ.. |
|
774
|
|
|
|
Ufka dayanan sırtını rüzgarlar eskitirdi. Yağmur yağarsa aniden gökyüzü palette siyaha matem katardı bir ressamın uykularına can çekişir gibi. Yazılan her şiirde amaçsızca tüketilen bir garipliğin kan kokusunu biriktirirdi ıssızlığa... |
|
775
|
|
|
|
Hayatı kendine ve bütün erkeklere zehir etmeyi ideal edinmiş bir kızın fantastik yaşam öyküsü. |
|
776
|
|
|
|
Ani ve çok sert bir bırakılma anının ertesinde yazıldı. Dostun gidişi de çok dokunuyormuş. |
|
777
|
|
|
|
Beyaz başladığın hayatta, belki isteyerek belkide istemeyerek bazıları kırdı seni ve sende bazılarını. Birbirinizden bir şeyler çaldınız. Ruh emici bazen sen oldun bazen de karşındaki... |
|
778
|
|
|
|
Ve kadın susarak çekip gider yutkunarak son cümlesini. |
|
779
|
|
|
|
Çok güzel bir pakete sarıp, üzerini ilginç kurdelelerle süslediğin paketi bıraktığında avuçlarına, bir anda yıkılıvermişti tüm dünyam.
|
|
780
|
|
|
|
Kafka gibi, bir pencereden bakarız çoğu zaman hayata, böcekten bir libas içerisinde. Hayat o zaman daha ufak gelir bize. Çünkü biz artık acıların yoğuruculuğunda kıvama gelmişizdir. Gelip geçiciyizdir ve hiçbirşeyin önemi yoktur bizim için. |
|