• İzEdebiyat > Deneme > Toplum |
101
|
|
|
|
‘’Doğru bir tarih algısı için önce yaşadığınız
toplumu anlamanız gerekiyor’’ |
|
102
|
|
|
|
Sovyetler Birliği’nin ne kadar büyük bir devlet olduğunu hiç düşündünüz mü? Ne İskender başardı bu büyüklüğü ne de kadim Roma! Elinize bir atlas alıp bakın; tabii atlasın biraz eski olması gerekiyor. Tek kelime ile müthiş!
|
|
103
|
|
104
|
|
|
|
"Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum; ama ben kendimi, henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun kıyısında oynayan, düzgün bir çakıl taşı ya da güzel bir deniz kabuğu bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum" Isaac Newton. |
|
105
|
|
|
|
Yönetim ve yönetim ahlakı üzerine “semavi kaynakları” bir tarafa bırakacak olursak ilk bilimsel
denemeler ve yazılar Antik Yunan’a kadar uzanmaktadır..Sokrates ve öğrencisi Platon’un
Devlet ve “devlet yönetimi” üzerine ortaya koydukları çalışmalar ve sisteme karşı
sergiledikleri “manifesto” ve Sokrates’in bedel olarak hayatıyla ödediği “yönetim kritiği”
insan ve toplumlar için hep bir “evrensel açmaz” olarak karşımızda durmuştur..
|
|
106
|
|
|
|
Kelime-i Şahadet söylerken Peygamberimizin(sav)önce kulluğunu söyleriz. |
|
107
|
|
|
|
Bugün günlerden cumartesi! Aslında hiç halim olmamasına, vücudumda garip bir ağrı, sızı ve içten içe üşümeye bağlı titreme olmasına rağmen elime aldığım bir kitabın arasından 2004 yılına ait bir gazete kupürü düştü.
|
|
108
|
|
|
|
Çok sıradan bir öğle yemeğiydi bizimkisi. Yeni evlenen hanım bir arkadaşımla; havadan, sudan, işten, geçmişten, gelecekten sohbet ediyor bir taraftan da ne güzel kahvelerimizi yudumluyorduk… Ne ara konu “zamanın kıymeti”ni bilmeye geldi inanın ben de anlamadım ama tam iki saat boşa geçirilen saatleri konuştuk…
|
|
109
|
|
|
|
DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİ.... |
|
110
|
|
|
|
Paylaşmak büyük önem taşır insanlar arasında. Çünkü mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır, acılar umutsuzluklar paylaşıldıkça son bulur. Gelin hep birlikte acıları paylaşıp mutluluğa çevirelim; mutsuzlukları umutsuzlukları yok edip, bitirelim. |
|
111
|
|
|
|
Sevgi evrenseldir. Sevgi akar, yerini bulur... Sevgi yeniler.. Sevgi iyileştirir.
İlaçlardan, psikologlardan çok daha önemli bir güçtür...
Sevgi ilaçtır... Sevgi sihirdir. |
|
112
|
|
|
|
nnem söylemedi ama bir klişe daha vardır. Köy kızları mahcup olduğu kadar masumdurlar. Utangaç oldukları kadar bakiredirler. Onlar gizli yerlerde açan nadide çiçekler gibidirler. Eşsiz ve el değmemiş, hiç koklanmamış. Bak neredeyse unutacaktım. Üstelik doğurgandırlar. Topaç gibi al yanaklı bebeleri olur. Ne kadar çok istersen… Dört, beş altı hatta… |
|
113
|
|
|
|
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki gücü yeten gücü yetene…
Zalimliği, zulmü, işkenceyi eden edene,
Haksızlığı, yolsuzluğu, sahtekarlığı seçen seçene,
Doğru yoldan ayrılıp yanlış yola giden gidene… |
|
114
|
|
|
|
Bir toplumun millet olabilmesi için bir kısım hususiyetlere malik olması gerekir.Her şeyden önce dil,din,ahlâk,coğrafya ve ülkü birliği lâzımdır.Örfler,âdetler,gelenek ve görenekler milleti meydana getiren kültür müesseseleridir.
|
|
115
|
|
|
|
“İyi günler sayın seyirciler!…
Şimdi de sizlere Haber Merkezimizin hazırladığı ana haber bültenini sunuyoruz… |
|
116
|
|
|
|
vefa; sevgiden yoksun karanlık kör kalpleri aydınlığa kavuşturan ışık, insanlar arasındaki dostlukların meydana gelmesine vesile olan, kopması imkansız kalın güçlü bir bağdır. |
|
117
|
|
|
|
Günlerce, aha şimdi açılan kutunun içinden çıngıraklarını çınlatarak bir yılan çıkacak diye boşuboşuna bekledim.
|
|
118
|
|
|
|
Konfuciuz (Konfiçyus), hayatın anlamını şu iki kavram ile özetler: “Kendine hakim olmak ve nezaketli olmak.” Sonra açıklar, “kendine hakim olmak, insaniyetli olmak demektir.”
|
|
119
|
|
|
|
Yasa kavramı, yaşamı daha derinden kavrayabilmek için, üzerinde çok düşünülmesi ve tartışılması gereken kavramlardan biridir..Yasa, bir sistemler bütünlüğünü dile getirdiği için ve felsefe de sistemli düşünme olduğuna göre; felsefeyle ilgili olan herkesin bu konuda bir düşüncesi olması gerekir.. |
|
120
|
|
|
|
Eğitimi okuma yazma öğrenmek diye tanımlayamayız. Okuma yazma öğrenmek eğitimin bir parçasıdır ama küçük bir parçası. İnsanların diğer canlılardan ayıra en önemli özelliğin düşünebilme yeteneği olduğunu övüne övüne anlatırız. Oysa böyle olmasında , yani dünyaya insan olarak gelmemizde ve insanların düşünebilme yeteneği olmasında bizim bir rolümüz yoktur. Hiçbir canlı, dünyaya nasıl gelmek istediği konusunda tercih yapmamıştır. Bunun yanında düşünme yeteneğinin yalnızca insana özgü olduğunu söylemek de acele verilmiş bir karardır.
|
|