• İzEdebiyat > Deneme > Toplum |
701
|
|
|
|
Aşk Mekke’de başlar, aşk Medine’de başlar. Ve vatana dönüş yaklaştıkça hasrette kalplere düşmeye başlar daha o anda. Gözlerde yaşlar sel olur ayrılık akla düştükçe, zorla ayrılan sevgililer gibi kırılır kollar kanatlar. Gönül artık yasa girer, oda tıpkı Kâbe gibi karalara bürünür. Ayrılığın ateşi dönmeden yakar daha ve döndüğündeyse yandıkça yanar, ateş büyür içinde asla kor olmaz ve sönmez bu aşk ateşi. Dertli bir âşıktır hacı. |
|
702
|
|
703
|
|
|
|
Bir medya kuruluşu taraf oluyorsa veya taraf olmaya zorlanıp taraflı yayın yapıyorsa, o kuruluş tarafsız yayın yapma çizgisinden şaşacağı ve farklı bir kişinin, kurumun veya siyasi partinin tekeline girip bir propoganda aracı olacağından, asıl görevini tam anlamıyla yerine getiremez. |
|
704
|
|
|
|
Bunlar hepimizin bildiği temel konular, ama tekrar bir keyifli vurgulama yapmaktan bir zarar gelmez! |
|
705
|
|
706
|
|
|
|
Yaşamakta olduğumuz hayatı derinlik sarhoşluğu içinde yaşayanların göremediği her an kırılmaya müsait hızla yaklaşan toplumsal ruh fay hattının hızlı bir çöküntüye ve yıkıma yol açacağı belirtileri başlıyor.. |
|
707
|
|
|
|
Rahmetli Babam; “Çok şükür, çocuklarımın boğazından haram lokma geçirmedim.” dediğinde, Osmanlı bir kadın olan rahmetli babaannem bu sözler karşısında gözleri dolarak; “Haram lokmanın günahı ocak söndürür, sakın evlatlarına böyle yük bırakma.” derdi.
Çocuk saflığımızla ne demek istediklerini kestiremesek de, haramın kötü bir şey olduğunu anlardık.
|
|
708
|
|
709
|
|
|
|
Başbakan Erdoğan'ın -her anneye üç çocuk- önerisi üzerine düşüncelerim |
|
710
|
|
711
|
|
|
|
Yeni evlenen bir dostumun ilk çocuğu idi anlatacaklarımın başrol oyuncusu her nekadar kendisi insanları bu kadar düşündürücü bir olaya sevk ettiğinin farkında olmasa da…
|
|
712
|
|
|
|
Hastanın doktor karşınsındaki endişeleri, yaşadığı tatsız deneyimler sonrasında iyice derinleşir. Böyle bir psikoloji kolay kolay atlatılmaz ve işte bu sebeptendir ki bir sonraki randevuda ayaklarınız gerisin geriye gider. |
|
713
|
|
714
|
|
|
|
Milyonların yaşadığı şehirde günün yorgunluğunu nasıl atarsınız? Herkesin küçük, sevimli ya da alçakgönüllü bir yanıtı olacaktır şüphesiz. Ben diyorum ki biraz daha iletişime gereksinimimiz var. Arkadaşlar toplanıyor, gruplar toplanıyor, kulüpler toplanıy |
|
715
|
|
|
|
insan kalmak mı zor? yoksa insan olmak mı? yada asıl insanlığı sorgulamak mı? |
|
716
|
|
|
|
İnsanlar genellikle, içinde yaşadıkları toplumun kendileri hakkında ne diyeceğine, ne düşüneceğine bağımlı olarak yaşarlar. Bu bağımlılık, insanları din ahlakının gereklerini yerine getirmekten alıkoyar. Kurallarını toplumun koyduğu, adeta bir din gibi benimsenen ve uygulanan bu yaşam şeklinin dayanağı, ‘çoğunluğa uyma’ mantığıdır. Bu batıl gelenek toplumda öyle yerleşmiştir ki, kişiler kurallara itiraz etmeye dahi güç yetiremezler. Bu ‘din’in mensuplarının toplumun sayısal çoğunluğunu oluşturuyor olması, diğer insanları da yanlış yönlendirir. Çünkü insanlarda çoğunluğun yaşam şeklinin, uydukları ve uyguladıkları kuralların doğru olduğu gibi bir inanış hakimdir. Oysa Kur'an... |
|
717
|
|
|
|
Bu yaz güzel İstanbulumuzu bekleyen büyük bir tehlike sanırım deprem riskini de unutturacak bize. Susuzluk ! |
|
718
|
|
|
|
DÜNYAYI 9 METRELIK YELKENLİSİ İLE TEK BAŞINA DOLAŞAN VE HORN BURNUNA GIDEN ILK TÜRK DENİZCİSİ OLAN HAKAN ÖGEYE, KARANLIK BİR KIŞ GÜNÜ OFISIMDEN YAZILMIŞ BİR YAZI. O ORADAYKEN KENDIMI KARANLIK GÖKLER ALTINDA MASAMDA ÇOK ÇARESİZ HİSSETTİĞİM ANDA SPONTONE YAZILMIŞ AMA BENİ İYİ ANLATAN BİR YAZI. HAKAN ILE SONRA ARKADAŞ OLDUK. |
|
719
|
|
|
|
bu fani dünyada emanete etme hiyanet |
|
720
|
|
|
|
Martılara ve Kırlangıçlara yürek bakışı |
|