Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamış kişiler tarafından anlatılan hiçbir zaman olmamış olaylarla dolu bir yalan. -Santayana |
|
||||||||||
|
Ah be Dünya! Neymişsin sen? Yiyorsun, yiyorsun doymuyorsun. Büyük, küçük demiyorsun. Herkesin kanını emiyorsun… Kimsenin gözünün yaşına bakmıyorsun. Peki, söyler misin? Sen nesin? Kimsin? Bu gücü nerden alıyorsun? İnsanın tüm ruhuna dalıyorsun… Ah be Dünya gittikçe yalnız kalıyorsun… Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, haklılar haksız, doğrular yanlış olmuş… Her taraf yalancılarla, sahtekârlarla, dolandırıcılarla dolmuş… Güvenecek kimse kalmamış, herkes kendine göre bir yol bulmuş… Kimse kimseye acımıyor, fakirmiş, fukaraymış, öksüzmüş, dulmuş… Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, insan bir kuru soğana muhtaç olmuş. Domates, biber, patlıcan tavan yapmış. Patates yoldan sapmış. Yöneticiler yönetmekten aciz, herkesin ağzına bakar olmuş. Kendi çıkarını ön plana almış, halk için İnisiyatifi unutmuş, düzen içinde kaybolmuş… Liyakatsiz yöneticileri, alt kısımdaki idareciler yönetmeye başlamış… Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, iftiralar almış başını gitmiş… Kimse kimseyle konuşamaz olmuş, sevgi, dostluk, arkadaşlık bitmiş… Adam dediğimiz kişi, en yakın dostunu ateşe itmiş. Çıkarı için, menfaati için, adam satıp gitmiş… Adam kalmamış, adamlık bitmiş. Adamlık bitmiş… Öyle ki artık Dünyanın çivisi çıkmış… Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki gücü yeten gücü yetene… Zalimliği, zulmü, işkenceyi eden edene, Haksızlığı, yolsuzluğu, sahtekarlığı seçen seçene, Doğru yoldan ayrılıp yanlış yola giden gidene… Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki insanlık kalmamış… Yüzlerine maske takan şaklabanlar insanlıktan nasibini almamış. Sevgiden, saygıdan onlara eser kalmamış. Yalan, dolan, talan her yerlerini sarmış. Sadece mal, mülk, para, şöhret, makam, mevki varmış. Bunlar olmazsa dünya onlara darmış. Doğruluk, dürüstlük onlardan uzak kalmış. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki gerçekler silinmiş. Gözler, gönüller kapanıp körelmiş… Bilmem bu Dünya kiminmiş? Herkes, ama herkes sahiplenmiş… Beyinler tükenmiş, akıllar delirmiş, bedenler kirlenmiş, umutlar tükenmiş… Binlerce yıllar geçmiş, kimler gelmiş, kimler geçmiş? Kimileri su içmiş, kimileri bade içmiş, kimileri Hak yolunu seçmiş. Dünya gelip geçmiş, bu Dünyadan kimler ne götürmüş? Unutma ki günün sonunda Seni Yaradan, sana, sadece üç metrelik bir kefen biçmiş…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |