• İzEdebiyat > Deneme > Toplum |
401
|
|
|
|
Bizler Müslüman olarak insanlar arasında ırk ve milliyet ayrımı yapmadık, bundan sonra da yapmamalıyız. Geçmişte iki devlet arasında yaşanan husumetler, geçmişte kalsın, sünger çekelim olanların üstüne... Unutmayalım ki geçmişte yaşanan o savaştan sonra her iki ülkeden de üç nesil geçti neredeyse... Yeni gelen nesiller arasında mutlaka iyi insanlar da var, bunu unutmayalım... |
|
402
|
|
|
|
Her insan, bir başka insanın tesiri ile bazen yanlış ve yersiz adımlar atabilir. Neticede hak etmediği zorluk ve sorunlarla karşılaşabilir. Kontrolun elinde olması, iplerin elinde olmasına bağlıdır.. |
|
403
|
|
|
|
Çünkü “toplum” bir kavram olarak hiçliktir. Geneleme ve bireyi hiçleştirmedir. Toplum yararı veya kamu yararı neyi ifade ediyor? Kocaman bir boşluktur. Doldur içini nasıl canın çekerse.
|
|
404
|
|
|
|
Bayanların bakımsızlığı bedene vurursa ne olur?
Bakımsız bayanlar… Yani tabiri caiz ise çirkin bayanlar… Erkeklerin onları fark etmeleri için, yarım kilo badana, oje, far, sürme ve birçok çeşit malzemeyi yüzlerini sürerek, adeta bakmamamız için fedakarlıklar gösteriyorlar. Yüzleri boya tutmayan sakallı ablalara, teyzelere ne demeli...
|
|
405
|
|
|
|
Degisen ya da devamedegelen duzen uzerine |
|
406
|
|
|
|
Dengeler adına paletler altında ezildi filistinim.Dengeler adına yurtlarından sürüldüler,dengeler adına yersiz yurtsuz kaldılar.Dengeler adına kadın ve çocukların kanları akıtıldı.Neydi bu kahrol asıca dengeler? |
|
407
|
|
|
|
Emeğe uzanacak ellerin boş zamanlara uzanacak ellerden daha çok olacağı umudunu hiç yitirmeyeceğim….
Bekle çocuk….
Geleceğin haritasındaki yolcuların
Güneşe soyunması kadar çıplaktır umut….. |
|
408
|
|
|
|
duygusal yaratılan kadınlar neden daha etkili ve başarılı şiirler yazamıyorlar? Hiç mi başarılı şiirler yazılmadı? Hiç mi başarılı olmadılar? Ve ya oldular ise neredeler?
|
|
409
|
|
|
|
Kim Demiş Avrupa İnsani Medeni,
Ne Edep Kalmiş Ne Haya çırılçıplak Bedeni,
Açmaksa Bedeni Olmaksa Medeni,
Desene Hayvanlar Dahada Medeni…
|
|
410
|
|
|
|
SÖMÜRÜ ÇARKInı döndürmenin tek yolu değerleri üretenleri yönlendirebilmek, yönetebilmektir. Bu nedenle iktidar olabilmek için yığınla vaat, yalan dökülüyor önümüze. Kanıyoruz...Çünkü aynı talandan pay kapma umudumuz, isteğimiz var. |
|
411
|
|
|
|
Size özgü olmak, mutluluğun kendisidir. |
|
412
|
|
|
|
Kars'ta doğup büyüyen herkes gibi doğduğum toprakları, insanını, insani hasletlerini, kültürünü ve geleneklerini yazmayı bir görev addediyorum ve herkesi yazmak için göreve çağırıyorum... |
|
413
|
|
|
|
İnsan düşüncesinin ne olduğunu kavramak ve ona ilişkin bir cümle kurabilmek için, onun yasalı gelişimini ve bu gelişmenin insandan bağımsız olamayacağını öne çıkarmak gerekir.... |
|
414
|
|
|
|
Bu dünyanın merkezinin kayması demek aynı zaman da. Böyle düşününce Nil’e ve Kudüs’e ve tüm bu coğrafyaya insanlığın ne kadar büyük haksızlık yaptığını görmemek elde değil. |
|
415
|
|
|
|
Yaratıcı yıkım Schupeter'in geliştirdiği bir iktisat kavramıdır. Bu kavramdan yola çıkarak insan düşüncesi ve etkileşimi üzerine bir denemedir. |
|
416
|
|
|
|
Medine... Çorak toprakların, gece karanlığının gaz lambalarıyla yırtıldığı köhne odalarında, mürdüm eriği buğulu gözlerle, ancak gece kurduğu hayallerle köyünün dışına çıkabilen; köhne bir babanın ve çorak bir dedenin alçak zihniyetiyle toprağa diri diri gömülen Medine...
|
|
417
|
|
|
|
Çocukları olsa da yanlarında geceleri buz gibi bir yatakta uykuyu hasretle bekleyenler… Göz yaşlarını yastığa akıtırken, bedenlerinin isteklerini çaresizce susturanlar, unutmaya çalışanlar…
|
|
418
|
|
|
|
Güncele ilişkin okuduğum yazılarda sürekli karşıma çıkıyor; "içi boşaltılmış kelimeler" ya da "içi boşaltılmış kavramlar" deyimi. Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, liberalizm, Kemalistlik, Atatürkçülük, sağcılık, solculuk... derken ta dinciliğe kadar bir çok kelimenin , "içi boşaltılmış" lığından dem vuruluyor yazılarda. Çoğu kez, yazının gidişatından; yazarın kendi doğrularına çarpıcı bir vurgulama yapma isteğinin, yazarı bu deyimi kullanmaya yönelttiği kanısına varıyorum nedense. Kendi doğruları etkenini biraz açtığımdaysa; "içi boşalltılmış" eleştirisine karşın, bahsi edilen kelimeye ilişkin yazarın da öznel bir yaklaşımının olduğunu görüyorum. İşte bu, kelimelere ilişkin öznel yaklaşımlar; kelimelere nesnel anlamlarının dışında pozitif ve negatif anlamlar yükleyerek bir anlam karmaşasına yol açıyor bence.
|
|
419
|
|
|
|
Zamanın akıp giden yalnızlığında
Soluksuz kalan bedenler ve bedenlerle birlikte boşluğa itilen yaşamlar. |
|
420
|
|
|
|
Dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren kendimizi bir serüvenin içinde buluveririz. |
|