• İzEdebiyat > Deneme > Toplum |
221
|
|
|
|
Gürültü içinde sükûnet, tarihin en güzel saatleri bunlar. Bu saatlerde yazgının ve seçimin, iyiliğin ve kötülüğün bütün dereceleri gün yüzüne çıkar. Ayetler biter topraktan; ciltler, levhalar, yıldızlar dolusu bilgi iner tanıklardan. Sükûn et ve topla. |
|
222
|
|
|
|
Fazıl Say müzisyen olarak Batı' da gördüğü ilgiyi , Türkiye' de görmeyince, savunduğu marijinal söylemlerle gündeme gelmeye çalışıyor. Bunun için de Türk toplumunda kendisi gibi düşünmeyenleri aşağılıyor, onun da ötesinde onları neredeyse hainlikle suçlayacak noktaya kadar ileri gidiyor... |
|
223
|
|
|
|
Ya hayatını biraz da olsa sorgulayanlardansındır ya da sahteliklere kamufle edenlerden... |
|
224
|
|
|
|
Tüm bu bilgiler ışığında asıl sorun şu; temsiliyet meselesi, yani bir yeri anlatan herhangi bir şey, bir yere konulan bir heykel orayı simgeleyen, temsil eden bir özelliğe bürünür ve bu çok güçlü bir görsel, işitsel ya da yazınsal bellek oluşturur. |
|
225
|
|
|
|
Yahu başka işin gücün yok mu senin be insanoğlu? Zırt pırt hayvanlara çip takacağına, vahşileşen insanları nasıl ehlileştirir, yola getiririm, onun hesabını yap bir kerede... Denizleri, gölleri kirleten sen. Havaya zehirli gazları salan sen. Irmakları sanayi atıkları ile yaşanmaz kılan sen. Her şeyi hallettin, dünyayı düzelttin de bir hayvanlara çip takmaya mı geldi sıra? |
|
226
|
|
|
|
Bu zıtlıkların bir ucunun arşa bir ucunun batağa saplandığı toplumlarda haktan, kadın haklarından söz etmek iyimserlik olur. Burada kültür ve sanatın dibe vurduğu bir yaşam biçimi sergilenir; birileri her şeylerini satarken; birileri de hep alır. Ahlaktan, onurdan, erdemden söz etmek olası değildir.
|
|
227
|
|
|
|
Sevgili Kadınlar! Toplumdaki yerinizin, öneminizin, üstlendiğiniz ama sizin sanki çok sıradan bir işmiş gibi yerine getirdiğiniz görevlerinizin ağırlığının farkında mısınız? Üstün vasıflarınızın, becerilerinizin, sabrınızın, fedakârlığınızın farkında mısınız?
|
|
228
|
|
|
|
Başlıkta da kullandığımız bu cümle değerli bilim adamı Psikiyatr Prof.Dr. Kemal Sayar'a ait. Can evimden vurdu beni cumartesi akşamı... O beton kuleler, mimari şaheserler belki bir çoğu, ancak insanlar acaba ne kadar mutlu, o beton yığınlarının içinde... Bir çoğumuz gibi ben de o beton yığınlarının birinde oturuyorum... Mutlu muyum? Herkes ne kadar mutluysa ben de işte o kadar mutlu sayılırım... |
|
229
|
|
|
|
Yavuz hırsız olun. En iyi savunma hücumdur. Size karşı bir hareket mi yapıldı, acımasız şekilde devlet şiddetiyle karşılık verin. Eylemleri bastıran devlet güçlerine hak etmedikleri iltifatlarda bulunun ki kraldan çok kralcı olsunlar. |
|
230
|
|
|
|
İnsanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma.. |
|
231
|
|
|
|
kimse toprağında mutsuz olmamalı. ancak o şekilde bu algıyı çevirebiliriz. yoksa ortalık "ahhhh yazık" dan geçilmez ve bu algı da değişmez we kaçınılmaz olarak tüm toplum sonunda fakirleşir we diktatörlere boyun eğmek zorunda kalırız. işte o zaman "ahhhh yazık"!!!!!!! |
|
232
|
|
|
|
Sosyal Medya da zaman zaman görüyorum dinimiz İslam ile Kur'an ile dalga geçmeye çalışanları ve üzülüyorum gerçekten, bu aklı kıt insanda demeyeyim de, yaratıklara... Kur'an yakmaya kalkıyorlar, birbirlerine fırlatıyorlar Kur'anımızı... İllaki azapları da çok çetin olacaktır tövbe etmedikleri takdirde... |
|
233
|
|
|
|
Ne demiş Rus Edebiyatının zirve isimlerinden Lev Tolstoy ’’Bir insan acı duyarsa canlıdır, başkasının acısını duyarsa insandır.’’ Hangimiz duyuyoruz başkalarının acılarını? Zor günlerden geçiyoruz, kaç kişinin gece yatağa yattığı zaman şu devirde olan bitenlerden dolayı uykusu kaçıyor? Civan gibi evlatlarımız toprağa düşüyor. Bir dolu masum insan Akdeniz’in, Ege’nin sularında denizin derinliklerinde kaybolup gidiyor... Hangimizin yürekleri titriyor? Hangimizi için yaşananalar bir gazete haberinden farklı şeyler? |
|
234
|
|
|
|
Çocuk doğurma, büyütme, besleme, hasta olan yakınlarını bakma, temizliğini yapma, evde erkek olarak bulunan baba, kardeş yada koca gibi ‘reislerin’ hizmetlerini sağlama… |
|
235
|
|
|
|
hoşlanmayanların olacağını garanti ederim. |
|
236
|
|
|
|
Millet olarak en büyük şikâyetimiz kitap okumayışımızdır. Bu şikâyetimizde çok da haksız değiliz. Teşhis doğru da tedavi konusunda bir arpa boyu yol almış sayılmayız. |
|
237
|
|
|
|
Yüce Allah Kutsal kitabımız Kuranı kerimde şöyle buyuruyor “Aldatıcılar sizi Allah ile aldatmasınlar. (fâtir 5)…. Bu aldatıcılar her alanda olduğu gibi günümüzde en çok ticaret ve siyasette baş göstermektedir. Kişilerin ameli, dini inancı, etnik kökeni ne olursa olsun. Adil ve adaletli değilse, vicdan ve merhameti tek taraflı çalışıyorsa Allah'ın adını dilinden düşürmese ne olur? |
|
238
|
|
|
|
Bu şiirsel bir kısa öykü denemesidir. |
|
239
|
|
|
|
Kentler yalnızlıklarımızın anıt mezarlarını yapabileceğimiz alanlara sahiptir, o kadar. Bazen bir insanın kalbi, bazen kalabalık bir mezarlık, bazen belediye otobüsü, bazen gece yarısı toplaşan tinerci çocukların mutluluğu, bazen steril bir mağaza... |
|
240
|
|
|
|
Düşünsenize; yediden yetmişyediye, çöpçüsünden memuruna, öğretmenine, doktorundan siyasetçisine, vekiline, öğrencisinden avukatına, işçisine işsizine kadar herkes bu bilince sahip olsaydı Türkiye şimdi çok daha iyi bir durumda olmaz mıydı? |
|