Yalnızca hava, ışık ve arkadaşın varsa hiç üzülme. -Goethe |
|
||||||||||
|
Önce kıtalar arası mesafeleri birbirine bağladılar. MÜJDE! Dediler ki artık bir ülkeden başka bir ülkeye gitmek için haftalarca yolda kalmayacaksınız bakınız size uçaklar arabalar yapıyoruz yetmedi telefonlar telsizler üretiyoruz neden siz rahat edin diye Zavallı Mustafa amca dünyadan habersiz tarlasına ektiği tohumların meyvesini almak için gün sayıyor. Belkide bakkala olan borcunu bu şekilde kapatmayı düşünüyor. Neyse ki giderek küreselleşen dünyada ekinin hasat zamanı geldi. Mustafa amca o gün bakkala olan borcunu kapatabilmişti. Ama bu mevsimin artık hiçbir geçmiş mevsime benzemeyeceğini bilmiyordu. Derken bir gün Mustafa amca tarihi çoktan geçmiş bir gazetenin sayfaları arasında ‘KÜRESELLEŞME’ diye bir yazı okuduğunda metropol, demokrasi, insan hakları, özgürlük………. Bunlarda neyin nesi deyip nadasa bıraktığı tarlayı sürmeye başladı. Bir Pazar sabahı tohum atmak için gittiği tarlasına birde baktı ki yeni yeni binalar inşa ediliyor tarlanın her iki yanına ..neyse bizim işimiz başımızdan aşkın hadi hanım şu tohumları ekelim artık hayattan dünyadan habersiz olan Mustafa amca tohum ekmek için eğildiği kendi tarlasında birde baktı ki yüzünü daha önce hiç görmediği bir genç--- dur amca artık bu tarla meyve vermez devletin emri var buraya ekim yapamazsın dedi. Mustafa amca doğruldu eğildiği yerden eee oda okumuştu artık gazeteyi hani demokrasi hani insan hakları vardı ya oğlum bu ülkede bizde insan olduğumuza göre bizimde hakkımız var demi oğul şu tapusu bende olan tarlayı ekip biçmeye bu konuşmasıyla ikna etmişti devlet adamını birden yüzü güldü Mustafa amcanın hey gözünü sevdiğim küreselleşme ne güzel şeysin sen öğle o gün tarlayı ekmişti nede olsa artık borcu vardı, Bakkala manava mevsimi geldiğinde ödeyecekti. Günler sonra yeni yeni yeşeren tohumların ekildiği tarlanın her iki yanına koca koca binalar dikildi. Devlet binaları, uçakların sürekli geldiği binalar belliki başka bir ülkenin askeri vardı orda yani bir ülkenin içinde başka bir ülke daha var diye düşündü belkide haklıydı daha önce hiç uçak görmemişti zaten, o gün çok tedirgin oldu Mustafa amca, şu koca binalar güneşin önünü kapatıyordu tarla bir türlü güneşi göremiyordu. Şu ekinler büyümek yerine artık sararmaya kurumaya başladı. Ya bizim borçlar ne olacak nasıl kapatırım, çocuklarım var boy boy büyümeyi bekleyen bir telaşla daha önce hiç işi düşmediği bir devlet dairesinin kapısını çaldı. Durumu izah etti cevap gecikmedi biz sana söyledik amca oraya ekim yapılmaz demedik mi diye sordular. Mustafa amca okuduğu yazıyı tekrarladı. Oğlum bizde insanız bizde demokrasi insan hakları istiyoruz mademki bizde burada yaşıyoruz bize de uğrasın şu küreselleşme deyince bir kahkaha koptu odada merak etme amca uğradı uğrayacağı kadar sen git içini ferah tut. Çaresiz Mustafa amca evin yolunu tuttu umutsuzca kara kara düşünüyordu artık ne yapacağını eee birikmiş borçlar var nasıl kapatırım ben bu borcu.. ertesi gün büyümeyen ekinleri sulamaya belki son bir umut allahım ne olur büyüsün hiç olmasa bu mevsim. Bir türlü büyütemediği ekinleri artık koparıp atma vakti gelmişti mevsimler değişiyordu. Şu tarlaya artık ne ekilir ki bir bir yasaklar gelmeye başladı. Artık burası yakında metropol olacak böyle keyfi iş yapamazsınız. ‘MÜJDE EY KÖYLÜ’ diye yazıyordu gazete üstelik devletin büyük adamları yayınlamışlardı. Köyünüz artık kent oluyor diye bir slogan atılıyordu. Demokrasi geliyor. İnsan hakları geliyor. Gelsin gelsin de dedi Mustafa amca, o geliyor diye biz neden gidelim doğduğumuz büyüdüğümüz bu topraklardan. Cevap gecikmedi gitmek zorundayız çünkü şu görmüş olduğun uçakların sahibi buraları satın almış merak etme hepimize fazlasıyla paramızı verecekler. Gözleri ışıldadı Mustafa amcanın nede olsa borcu vardı. Derken bir gün köyden kente göç ettiler. Bir apartmanın kapıcılığını yapmaya başladı. Kentte ezik bir hayat yaşayan Mustafa amca işte o zaman şu küreselleşmenin iyi bir şey olmadığını anladı. Çünkü ona göre küreselleşme büyümek değil artık hiç büyümemek demektir. Başka bir deyişle Mustafa amcaya göre küreselleşen ülke tohumların hiç büyümediği yasakların çoğaldığı bir ülke demektir. AYLİN ŞİMŞİR
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aylin Şimşir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |