..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat hem bir coşma, hem bir yadsıma işidir. -Camus
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Münevver Saral




31 Ağustos 2009
"Kelimelerin İçinin Boşaltılması" Deyimine Öznel Bir Yaklaşım  
Münevver Saral
Güncele ilişkin okuduğum yazılarda sürekli karşıma çıkıyor; "içi boşaltılmış kelimeler" ya da "içi boşaltılmış kavramlar" deyimi. Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, liberalizm, Kemalistlik, Atatürkçülük, sağcılık, solculuk... derken ta dinciliğe kadar bir çok kelimenin , "içi boşaltılmış" lığından dem vuruluyor yazılarda. Çoğu kez, yazının gidişatından; yazarın kendi doğrularına çarpıcı bir vurgulama yapma isteğinin, yazarı bu deyimi kullanmaya yönelttiği kanısına varıyorum nedense. Kendi doğruları etkenini biraz açtığımdaysa; "içi boşalltılmış" eleştirisine karşın, bahsi edilen kelimeye ilişkin yazarın da öznel bir yaklaşımının olduğunu görüyorum. İşte bu, kelimelere ilişkin öznel yaklaşımlar; kelimelere nesnel anlamlarının dışında pozitif ve negatif anlamlar yükleyerek bir anlam karmaşasına yol açıyor bence.


:BADA:
Güncele ilişkin okuduğum yazılarda sürekli karşıma çıkıyor; "içi boşaltılmış kelimeler" ya da "içi boşaltılmış kavramlar" deyimi. Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, liberalizm, Kemalistlik, Atatürkçülük, sağcılık, solculuk... derken ta dinciliğe kadar bir çok kelimenin , "içi boşaltılmış" lığından dem vuruluyor yazılarda. Çoğu kez, yazının gidişatından; yazarın kendi doğrularına çarpıcı bir vurgulama yapma isteğinin, yazarı bu deyimi kullanmaya yönelttiği kanısına varıyorum nedense. Kendi doğruları etkenini biraz açtığımdaysa; "içi boşalltılmış" eleştirisine karşın, bahsi edilen kelimeye ilişkin yazarın da öznel bir yaklaşımının olduğunu görüyorum. İşte bu, kelimelere ilişkin öznel yaklaşımlar; kelimelere nesnel anlamlarının dışında pozitif ve negatif anlamlar yükleyerek bir anlam karmaşasına yol açıyor bence.

Düşünüyorum da, bu yeni bir şey mi yoksa çok eskiden beri yapıla gelen bir şey midir; kelimelerin içinin boşaltılması ? Ya da bunu sorgulamadan önce, bir adım öncesinde; "kelimelerin içinin doldurulması" nı mı sorgulamak gerekir, konuyu daha iyi anlayabilmek için ? Öyle ya, doldurmadan boşaltmak mümkün olmadığına göre ilk önce nasıl doldurulduğunu anlamak lazım.

Kelimelerin nesnel anlamları, onların sözlük anlamlarıdır bir bakıma da. Peki kelimelerin bu sözlük anlamlarının nesnelliği ne kadar korunabiliyor zihinlerde ? Hemen herkes o nesnelliğin üzerine bir de kendi anlayışını bina etmiyor mu? Konuya bir adım daha yaklaşabilmek için, ilk önce bireylerin şu, "kendi anlayışları" na bir bakalım. Nedir bireylerin, "kendi anlayışları" ? Bireylerin, "kendi anlayışları"; eğitim, öğretim, inançlar, kültür... bileşenlerinin bir bileşkesi olarak tanımlanabilir kısaca. Bir bileşke olduğuna göre, "kendi anlayışları" kavramı üzerinde bir ayniyetten söz edebilmek mümkün değil o zaman. Ayniyet söz konusu değildir ama şu yukarda saydığımız bileşenlerin bileşkeye katılma oranlarına göre bir "benzerlik", yadsınamaz bir gerçektir; "kendi anlayışları" kavramı üzerinde. Doğal olarak; birbirlerine benzeyenler, kelimelere de benzer anlamlar yüklerler haliyle. Topluluklar da birbirlerine benzerlerden oluşan kümeler olduğuna göre; bir toplum içerisinde sınırsız sayıda topluluklar ve topluluklar kadar da "kendi anlayışları" olmasından daha doğal bir şey olamaz bu durumda. Bu da, bir toplumdaki bir kelimenin; toplumdaki topluluklar kadar da anlamı olmasını kaçınılmaz kılar. Dil bilimci ve sosyal bilimci değilim elbette, buraya kadar anlattıklarım, "kelimelerin içinin doldurulmasına" ilişkin kendi anlayışımdı sadece.

Ve yine kendi anlayışımdan hareketle söylemek isterim ki; "kelimelerin içinin boşaltılması" yla "kelimelerin içinin doldurulması", birbirine benzer bir gelişim içerisindedir. Kelimelerin nesnel anlamlarının üzerine bina edilen öznel yaklaşımların birbirleriyle çelişkisidir; kelimeleri ve kavramları boşaltan.Ve bu bağlamda doldurma ve boşaltma ; bir anlayış farkıdır sadece.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Maslow` Un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Kuramının Perspektifinden Ekonomik Açılıma Kısa Bir Bakış
Ben ve Ötekiye Dair...
Yörelerden Ziyade Yüreklerde Düzenlenmeli Festivaller

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Deniz Mavisi Özlemin Şimdi Bir Düş Oldu Anılarda, Ey Güzel İstanbul!
Ziraat Çay Bahçesi / Rize
Yüzü Denize Dönük Yaşamak
Bir Kente ve Denize Tepeden Bakmak
Taraf Olmak Ya da Bitaraf Kalmak
Yaşama Verilmiş Kısa Bir Molada, Geçişlerin Önemini Kavramak
Selimiye' Ye...
Araf Bir Mekan; Piyer Loti ve Eyüp

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İmgelemden Gerçeğe [Şiir]
Sonbaharda Gölcük [Öykü]
Bir Masal, Şu Uzungöl! [Öykü]
Zaman İçinde Bir Çamlıca! [Öykü]
Can Aldatmacası [Öykü]
Tüm Zamanların Şehrine Yine... [Eleştiri]
Tüm Zamanların Şehrine Küçük Bir Eleştiri [Eleştiri]


Münevver Saral kimdir?

Kendime yaptığım yolculuklarımı görüntülediğim bir fotoğraf makinesi gibidir yazı. Kimi zaman gerçekleri hayali bir netlikte, kimi zamansa hayalleri gerçek bir netlikte fotoğraflayan bir makine.

Etkilendiği Yazarlar:
Dostoyevski


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Münevver Saral, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.