Avucunda sakladığın düşlerinle, yitirilmiş duygularınla sadece merhaba de. Atabildiğin duyguları anlat bana. Geçirdiğin günlerden bir mektup yaz. Uzaklaştıkça özlüyorum seni. Burada öyle yalnızım ki ancak yalnızlığı anlayan ve cefasını çeken bilir. Sana anlattıkça duygularımı bir hoş oluyor yüreğim. Seninle geçirdiğim günler geliyor. Onları hatırladıkça gülerek geçiyorum. Bugünler de özlem duyduğum için çok anımsıyorum seni. Bekleyişlerim ve arzularım yitip gidiyor. Sensizlik bile bana sen de ki bensizliği öğretmiş gibi. Zaman geçtikçe koyu hayallerim bile eskimeye başladı. Sen hiç özledin mi beni? Geçirdiğimiz günlerin hatırı ne kadar yücedir bilinmez. Gece o kadar karanlık ve bulutların ardında saklanan yıldıza baktığımda titreyen bir yürek beliriveriyor. Penceremin pervazı da iyice eskimiş, yaslandığımda gıcırtısı yüreğimi bir hoş ediyor. Yıldızların bu kadar parlak ve alıcı olduğunu görmemiştim. Onlara baktıkça seni daha iyi anlıyor ve sanki bana mutlu bir eda ile bakıyormuşsun gibi hissediyorum. Gece o kadar güzel ki hiç bu kadar yüreğim huzur bulmamıştı. Sessizlik iyice devam ediyordu. Yüreğim kâh gülüyor kâh acıyor. Nasıl bir duygu yaşadığımı ben de bilmiyorum. Ama anlıyorum ki yüreğimde açılan bu kapılar ve sana bir dakika bile hayır diyemeyecek kadar koşmak ve hayatımın geri kalanını kabul etmeni isterdim. Sitemkâr sözlerimi ne kadar savursam da yüreğimde dolaşan o masum tebessümün ve bana mutlu bir eda ile bakışın her şeyden çok beni teselli ediyor. Nerede olduğunun bir önemi yok. Şimdi, sen bir sabahın ardında gizlenen duygularınla bana bir merhaba de.