Sessiz
(NoktasaL) 7 Mayıs 2013 |
Doğa ve Dünya |
| |
Gitmeyi hayatın merkezine yerleştirenler
Aslında yok edenlerdir göz yaşlarını
Varlığına inanmadıkları insanların |
|
Yaşamın Kıyısında
(NoktasaL) 9 Temmuz 2008 |
Post-Modernizm |
| |
yavaş yavaş gözden kaybolmaya başlıyorlar hergünki gibi ama mutlu.dakikalar saatleri saatler gün sonunu ararken güneş göz kırpmaya başlıyor geceye yavaş yavaş çekiyor ışıltısını..kelebekler dönmüyor kelebekler nerede?bir pencere arkasında sıkışmasadılarsa neredeler?
beden soluksuzlaşıyor, renk mora çalışıyor son bir nefes için denize koşuyor beden koşup koşup dalgaların kucağına bırakıyor.. |
|
Sadist
(NoktasaL) 4 Ağustos 2009 |
Post-Modernizm |
| |
gecenin bitişini kısalaştırdık yine, sabahın oluşunu uzaktan izleyip kendimizi dolaba kapattık.nefret ettik görmekten, nefret ettik yakınlaşmaktan.uzaktan sevme çabalarıydı bunlar.
nefret edip sabaha denizden uzaklaştık
nefret edip günden uzaklaştık
haftaları sopayla kovaladık
yine de nefret edip birbirimize sarıldık.
korkumuzun önüne geçip düelloya davet ettik.sabaha karşı onada lanet edip uyuduk.uykudan uyanıp güne lanet ettik
boş şişelerle bir dünya yaratıp yarına bir fırt çektik.ondan da nefret ettik.yemek yemedik aperatif bir dünyadaydık.
midemizden gelen sese de nefret ettik.açlığın kokusunu duyup daha çok mutlu olup yaşamdan nefret ettik.
kirletiyoruz çarşafı orgazm doruklarında, kıvrılıyoruz sonra bir köşeye yatağa kusup midemizi temizliyor, herşeyden nefret ediyoruz.
nefretler zincirinde neyi sevebilirdik sado-mazo bir bünye de ne yapabilirdik. bölünmeliydik çoğalmalıydık birbirimizden nefret etmeliydik kirletilmiş bünyelerimizde.
düşünmezdik düşünmekten nefret ederdik şuursuz hareketlerimiz ondandı.sonra sonra |
|
Sabaha Çok Var
(NoktasaL) 10 Ekim 2008 |
Post-Modernizm |
| |
yelkovanı kovalıyorum resmen..hızlıca ilerlemesi için, nafile.sanki inadına daha bir yavaş ilerliyor ne kadar hızlı koşsamda yakalayamıyorum |
|
Bir Sonbahar Günü
(NoktasaL) 13 Kasım 2008 |
Yaşam |
| |
sonbahar günleri birbirini kovalar fakat bana gelince bir orduya dönüşüp savaş açıyorlar |
|
Tabut
(NoktasaL) 19 Kasım 2008 |
Sevgi ve Aşk |
| |
ecel teri döküldükçe beden beyazlar yok olur |
|
Kederli Neşeler
(NoktasaL) 25 Kasım 2008 |
Yaşam |
| |
olmasını gerektiği gibi davnaıyorum sanırım.ha bu hata mı?kendimce şuan hata değil
ama insanlara göre kıyasladığımda her adımım hata her adımımın altında bir çukur.
normale karşıyım, buda beni neşeli kılan
ama yaşama isteğimi kıran kerdeli neşelerdir.durup düşünmek neyi değiştirir?
ölüyorum.. |
|
Ruhsuz Beden
(NoktasaL) 18 Aralık 2008 |
Yaşam |
| |
yok olmalı
haykırmalı.
artık bende yok olup kaybolayım.. |
|
Hayalperest
(NoktasaL) 25 Aralık 2008 |
Düşler |
| |
buda bir hayal gerçi
yok oluşumu canlı canlı izleyip yukardaki neden sıralamasında adı geçenlere armağan etmek istiyorum.
filmin sonunda bir ödüle ihtiyaç duymuyorum.
o hayallerim arasında yok. |
|
Sudaki Yazılar II (Soğuk)
(NoktasaL) 6 Ocak 2009 |
Estetik |
| |
yalnızlığım, benliğimden öteye giden birşey.her düşündüğüm her istediğim olsaydı.keşke demeyeceğim keşkeler beni daha geriye götürecek biliyorum.son birkez ellerimi birleştir... |
|
Sirk Yönetmeni
(NoktasaL) 13 Ocak 2009 |
Yaşam |
| |
insanın kendine yüklediği, mutsuzluğum ben.tüm umutların kırılıp döküldüğü noktayım.
hissizliğiyim bir sevgilinin.nefretiyim.
aslında benliğiyim, kendimden öte. |
|
Hırsız
(NoktasaL) 14 Ocak 2009 |
Post-Modernizm |
| |
ince bir ses, soluk bir yüz.uzun kirli saçlar.travma geçirmiş bir vampir sanki.umutsuzluk vardı o mat bakışlarda.
orta çağ hırsızları gibi duruyordu.
tek nedeni sadece yaşamaya çalışmaktı sanırım.oradan oraya koşarak bir mağarada yaşayarak kendini savunuyordu heralde. |
|
Schizoid
(NoktasaL) 29 Ocak 2009 |
Düşler |
| |
yada adımı kazıyayım zihnine.
düşün, düşün!
düşündükçe bir ben yapayım senden kendime.
o zaman daha rahat öldürürüm seni |
|
Beklenti Yönetimi
(NoktasaL) 18 Nisan 2009 |
Yaşam |
| |
sessiz ve derin bi haykırış, ağlarken sakız çiğnemek göz yaşının dudağa teması ve sonrasında sakızda hafif tuzlanma.
sakin daha sakin daha huzurlu ama derin bir nefes öncesinde, elindeki sigarayı kül tablasına bırakıp. |
|
~~cry
(NoktasaL) 11 Mayıs 2009 |
Yaşam |
| |
kelimelerin çığlıklarını bastıran gardiyanlar |
|
Gecede Yitip Giden
(NoktasaL) 13 Mayıs 2009 |
Post-Modernizm |
| |
diken diken oldu yine tüyler, gözümü açtığımda heryer karanlıktı.hiç bi kaos ortamı yoktu.ama bir rüya sonrasında bir rüya daha.her rüyanın sonunda ölüyor kan-ter içinde uyanıyordum.sonra başka bir ölüm daha sonrasında yeni bir ölüm yine bir rüya.sanırım sabah oldu rüya merkezi kendi içinde kurgulara başladı, geceye hazırlık seansları düzenliyorlar.kahrolası filmler boktan filmlerin entrikaları bunlar zihnimdeki siliütler.sifonu çekip kurtulma isteğim zihnimi arıt dezenfekte güdüm artıyor.
yok edip yeniden başlayayım.belki bir format lazım antivirüsü olmadığından hızlıca virüs kapıyor gerçi.
kendimi yok etme isteğimi nasılda tetikliyor.kendimi bi elektrik direğinde kızartıp kargalara pişmiş olarak sunmam gerektiğini düşünüyorum.
önce gözlerimden başlasınlar yemeye sonrasında bağırsaklarımla devam etsin burnumu ve kulaklarımı farelere bıraksınlar.martılara benden bi simit birde çay.
başka bir rüya denizin üstünde güneşli bi gün de kendimi suya bırakıp yavaş yavaş dibe vurmak nefesimi tutmak tutmak sonra boğulmak.deniz anaları gibi sonrasında suyun yüzeyinden güneşi izlemek bir yandan da saç diplerimdeki balık dudaklarını hissetmek.
içip içip bazen kendimi duvara vurarak öldürmek istiyorum kendime sürekli zarar vermek yokolmak aslında kaybolmak görünmemek istiyorum.
seni sevmiyorum, onuda sevmiyorum diğerinden nefret ediyorum kendimi ayrı tutuyorum bu ne sevgi nede nefret çercevesinde, sanırım kendimi bertaraf ettim kendimle.
yine akşam olacak yine rüyalarım olacak yine rüyalarımda girdaba balıklama dalıp sabaha kadar sırılsıklam olacağım.kabuslarla sevişip orgazmın eşiğinde uyanacağım, orgazm olmuşcasına rahatlatyacağım yada uzaktan izleyeceğim rahatlayışımı.
gün ışında sifonu çekip daha çok rahatlayacağım.
yine gece olmasını bekleyip gecenin de benim için çizmiş olduğu resimlere bakacağım sonra senaryosuna sonra filme dönüştüreceğim ve yine kabuslarla sevişeceğim. |
|
Beyin İntiharları 1
(NoktasaL) 13 Mayıs 2009 |
Post-Modernizm |
| |
kozmik güçlerle kozmetik savaşına girdim.1 tl lik parfümleri çakmağın ucunda ateş topuna döüştürerek.sonrasında cayır bayır yakarak.kızgın ve çığlıklar içindeki çığlıklardaki korkuyu bir nefeste çekerek bedenimi gençleştiriyorum.hala devam ediyor daha çok daha çok kork ki ben daha da dinçleşeyim.
soğuk gözlerden akan sağnak yaşlar beni daha çok diriltir.önceleri mumyalanmış bir ceset iken bak ne durumdayım.düşüne biliyorsun değil mi?düşünmesen de olduğum durumu görüyorsun.
daha çok bağır çığlık at
işte böyle devam et.
ruhunun buruşuklarındaki kıvrıltılarını daha iyi sezinliyor daha çabuk öğütüyorum.
yanmadan da ben bunu yapabiliyordum, biliyor musun?
yok olmanı gözlemledikçe araştırmacı yönümü geliştirip aynı zamanda gözden kaybolmanı görebiliyordum.
sen artık güneşli yağmur sonrası çıkan gök kuşağı renklerinde dahi bir renk bırakamayacaksın.
|
|
Adım Adım
(NoktasaL) 2 Haziran 2009 |
İlişkiler |
| |
Yum gözlerini, yum gözlerini yarına yarındaki umuda. |
|
External
(NoktasaL) 26 Haziran 2009 |
Post-Modernizm |
| |
tik tok tarzında değil bu kez sırtımdaki damarların atışını hissediyorum ve bu kez sadece içinden kan vede alkol geçmiyor, ölümde çok uzak şuan.
sadece gelişecek anların adrenalini miki?adrenalin dediğin nedir ki? orgazm sonrası uyuma yeniden uyanıp bira açmak mı?
|
|
Beyin İntiharları III (Hücre)
(NoktasaL) 8 Temmuz 2009 |
Post-Modernizm |
| |
delirme noktasındaki bi insan...
uzaktan herşey normal gelebilir, belkide yakındanda geliyordur.
bir ses bir yok oluş olmuştur her daim.
dinle dinle, dinliyorum geçmişe koşuyorum ama bir türlü kavuşamıyorum.
çılgınlık zamanlarımda çılgındım ama şuan?bu koşturmanın sebebi bumu?
hayır büyümenin verdiği bir acı bu..ergenlikteki dünyaya açılan bir savaş gibi şuan bedene açılmış bir savaş, yolu bulabilmek için geçmişe koşabilmek için.
özlemek; getirisi koşmak, devamında yorulmak ama yine aynı yerden bi adım öteye gidememek.
nedensizliğin verdiği nedenler soruna cevap olmayan nedenler.
az önce yazdım zaten nedensizlikti.
bana laf oyunu yapma ayrıntıda ayrıntı aranmaz.
birde bu kafaya nasıl çıktığını çözsem bende deneyeceğimde şuan mümkün değil sanırım.
bir ses bir hücreden.
bir ses diğer hücreden.
beynimin odalarında her ses bir hücreden, çözümlenmeye açık çözümlememek şartı ile.
susmalarını istemekte çözüm ki oda imkansız gibi.
düşün koş, koş düşün.
iki adet farklı boku aynı anda ye bi kere de ...
düşün düşün.
ve bir kapı, devam et koşmaya çalış, sonsuzlukta su içmeye çalış koştukça.
titreme yaşıyor gözlerin ama |
|
Sudaki Yazılar III
(NoktasaL) 6 Ağustos 2009 |
Post-Modernizm |
| |
Beynim kontrolden çıktı artık kontrol etmiyor farklı bi beden arıyor yabancılaşmaya çalışıyor, uzaklaşmaya çalışıyor tıpkı sen gibi, o gibi diğerleri gibi.ben her zaman farklı olduğunu düşünmüştüm omuriliğimide söküp gitmeye karar verdi.yeni bir denge yeni bir düzen kurma bahanesiyle.
|
|
Foseptik Macerası
(NoktasaL) 21 Ağustos 2009 |
Post-Modernizm |
| |
Kaybolacak günüm varsa oda bugün, düne yarın çoktan siktiri çekmişim ben.Yarının dünden farkı ne veya dünün yarından farkı ne olacak ki?beynimde ki bok böcekleri çoktan kemirdi dünümü bugünümü yarınımı.oysa bugünde yoktum ben.
olmasa da olur yarınım olmasa da olur sonsuzum.
olmasını istediğim ne peki? |
|
Kozmik Düşünce Atıkları
(NoktasaL) 15 Eylül 2009 |
Post-Modernizm |
| |
zihnimde keşfettiğim yeni bir dünyada geziniyorum, karanlıklara bürünmüş bir kainat tek bir canlı görünmüyor.bir cızırtı sadece bir cızırtı duyuyorum.yürüyün esnasında kendi bayrağımı yapıp dumanlarla sarıyorum.her kilometre başına dikip oturup önünde bir bira içiyor sonra yeni bir bayrak için yeni bir sigara yakıyorum.devam ettikce kendime bir harita çıkarıp bayrakları takip ediyor yüzölçümüne başlıyorum 1/50 ölçekli.
|
|
Paradox Ritimler
(NoktasaL) 29 Eylül 2009 |
Post-Modernizm |
| |
Ayda yürümeye çalışırken sürekli dolunay olsun ışıkla daha çok yürüyelim gecleri isteklerinde ki yıldız kaymalarını izleyip dünyaya bir kulaç atıp yeniden ayda yürümeye beklemedeyiz.Ay çocuklarıyız biz ayda yaşamı neden araştırıyorsunuz, dünya da kulaç atmak daha kolay. |
|
Satılık Ceset
(NoktasaL) 4 Ekim 2009 |
Post-Modernizm |
| |
çürümeye yakın bir ceset.sahipsizliğini yırtık ceketinden yırtılmış ayakkabısından anlayabilir kimliksizlik arayışının yokoluşundabulunabilir bi kaç canlı hücre.ölme sebebi sebebsizliğinin çıkmazındaki bir yol eni sonu bir duvara çarpıp bi kaç şişe şarap şişesi arasında kıvrılıp |
|
Maneviyatlar İçinde Gölgesini Arayan Adam
(NoktasaL) 5 Ekim 2009 |
Post-Modernizm |
| |
yuvarlanmalı çalıya çırpıya bulaşmalı etleri parçalamalı her damla kanda bir avuç toprak sulanmalı.toprakta buluşmalı yeniden bir beden çığlıklarla uyanan güneşi tam tepeye alıp yeni bir gölge kovalamacası başlatmalı. |
|
Çelişki Klişesi
(NoktasaL) 1 Ocak 2010 |
Post-Modernizm |
| |
Dönüşün başı başlangıcın sonu arasındayız yine.Hayatın vermiş olduğu mutlulukla mutsuzluklarıda yaratıp bünyede tahribat yaratmasını sağlarız.
Peki bu neden ki?
Neden yoruyoruz kendimizi
Bünyemizi |
|
Zamansızlık
(NoktasaL) 3 Ocak 2010 |
Post-Modernizm |
| |
Hayatın değersizliklerinden dolayı yaşamı hiçe sayan bir ben ve yaptıklarımın resmedilişini gerekse fotoğraf veya bir filme çekilişini uzaktan izleyen bir kimse.
Nedir ne değildir derken yaşadığımız yılların geçip gidişini bu şekilde izleyip görüp algılıyoruz sonuca varmaya çalışıyoruz, oysaki geçip giden neydi?
Şuan da geçip seyralıp giden bir yazı değil mi?
Değil mi? |
|
Ma&ma
(NoktasaL) 5 Ocak 2010 |
Yüzleşme |
| |
Maddemi daha ağır maneviyat mı? sorusuna süre gelen değişken cevaplarda bazen doğru cevabı kendimize uygulamaya çalışır bazen de tam tersini.
Terslik-zaman düzleminde orjine yakınız aslında veya değiliz. |
|
Eskici
(NoktasaL) 13 Ocak 2010 |
Gelecek |
| |
eskiler yeniler zıtlaşmasındaki kaybolmaya hüküm giymiş benlik |
|
Sudaki Yazılar IV (Düş Penceresinden Duyulan Bir Melodi)
(NoktasaL) 1 Şubat 2010 |
Düşler |
| |
Doğum emeklemeye başlar sonrasında yavaş yavaş adım atma çabalarına girişip yürümeye çalışırız.Farkında olduğumuz gözümüzün gördüklerinden fazlasını öğrenmektir.Görsel örenme şansımızı geliştirmek için farkında olmadan farkındalığımızın sürüklediği sürece hızlı hızlı adımlar atar kimi zaman bulunduğumuz bir bar bir çay bahçesi boş bir sokak yaşlı bir adam yaşlı bir çınar ağacı kuyruksuz bir kedi kör bir köpek yaprakları titreten hafif bir rüzgara kavuşur öğrenmeye devam ederiz. |
|
Heykel
(NoktasaL) 20 Temmuz 2010 |
Düşler |
| |
bir gerçektir yok olmaya mahkum sözler |
|
Geceden Sabaha Kalan Son Bir Nefes
(NoktasaL) 28 Temmuz 2010 |
Post-Modernizm |
| |
Her bir mahluk dile gelirmiş zamanla, zamanla oturturmuş bedeni tren rayına, intiharı trenin ışığında isyanı trenin sireninde bulurmuş.
Bir mahluk ki içip içip sabahlara kadar sabahın derin sessizliğinde kendini bir kaçak hisseder, ki zaten bir kaçaktır; sevgidir sevgiden kaçar insandır insandan kaçar korkaktır kendinden kaçar kendini bir balıkçı teknesinde gün ışığıyla boğar.
Uzundur tırnakları bir kedi gibi.nankördür hayaları tıpkı bu hayvan gibi.
Yorgundur adımları uzun bir yoldan dönen kısrak gibi kana kana alkole gömer kendini.
Artık kalkmaz kolları boşuna delinmiş bir dağda açılan tünel gibi ayrıktır tutmaya yoktur mecali.
Kokar nefesi bir domuz ahırına taze dökülmüş boklar gibi.
Boştur midesi deniz suyunda boğulan bir martı gibi.
Bakışları yoktur görüşleri çoktur ama yok olması gereken bir santrali işeyerek azdırıyor.Boş bakışların derin semalarında halisilasyona da bağlatıyor düşünceleri.
Bir bakıyorsun o semalar bir martı var yüzen bir balık koşan bir at uzaktan gelen tren yok olan bir beden ve de daha neler neler.
Artık bakıpta ne görüyorsun geceden kalan.
Sadece yalnız uyanılmış bir rüya.
|
|
Bir Dünya
(NoktasaL) 1 Eylül 2010 |
Doğa ve Dünya |
| |
Tırnaklarımda toprak kalıntıları var.Eşeleyip durduğum kendi mezarımı açabilmek içine usulca kıvranıp uyuyabilmek için.Kalıntıları temizliyorum yılanlarla böceklerle, bedenim arınsın.
Bir derin uyku, esneyipte uyanmamak üzere.
Sadece bir uyku.
Arsız bedenimi derin arınmalardan geçirip sadece bir kemiğe dönüşmek üzere.
Yağmur altında ıslanıp suyu hissetmek denizin kokusunu artık alamamak üzere.
Sahilde kumlar üzerinde sırılsıklam sarhoş olmamak, bir yengeçle artık salsa yapamamak. |
|
2 (İki)
(NoktasaL) 1 Eylül 2010 |
Post-Modernizm |
| |
Yok olan bedenler değil artık, kaybolan sevgiler.
Her sevgi yeni bir beden yeni bir sevgi yeni bir beden dizi dizi beden dizi dizi sevgi.Yok olan kelamlar yüzler öpüşler.
Bir sevişmenin son mısrasımıdır sevgi?
son orgazmın geri çekilme ereksiyonu?
değer verilen değerlerlerin yok oluşu son serzenişte.
Son peydahlanan bir öpücük öpücükten doğan bir velet, büyümeyi özleyen sevgi.
Bir adım o adım bu adım şu adım kapıda sonlanan son adım sonrasında kuyruk sıkıştıran bir kevaşe.
Bir kevaşe sıkına sıkıla kapı çalarak yok olmayı göze alarak son mermide son saksıyı kafasına vurarak son akbabayı çağıran beynin kıvrımlarını ona yediren son oltadaki son balık gibi yarına iğne ucundan gülümseyen yaratık.
bugüne yarından çok inanan yarını bugünden çok isteyen savunmasız sadraazam.
Artık bi kral yok.
Krala artık güven yok
Ne sen dünyayı sarsacak bi kadınsın.
Nede ben öpünce prenses olacak bir kurbağa.
Bir gün elbetlere ihtimallere şans veren 2 tip
Can çıkması beklenmeyen, yorumları düşünülmeyen iki beynemaz.
Olması gerekenle oldurulması için olanlar arasında boğuşan, boğuşmayla terleyip sevişen, sevişmeyle uyumaya çalışan 2 tip.
İkilier birbirini tepeler |
|
Beyin İntiharları V (Yansımalar)
(NoktasaL) 5 Eylül 2010 |
Post-Modernizm |
| |
dizi dizilen günler
dünler bugünler yarınlar
Yenilenen öpüşler saygısız olan duruşlar.
bir bakış sonrasında bir gülücük.
yarına merhaba
yarın aslında bugün
bugünü dünde bulmadık mı?
o zaman dünde bugündü.
Sarhoş bir beyin ayılmak için kendini asite atıyor.Asit kendini bulmak için beyini yok ediyor.
bulunabilir bulunamaz olmaz değil olunabiliyor. |
|
Gece Yürüyüşleri
(NoktasaL) 12 Eylül 2010 |
Düşler |
| |
Sessiz sessiz atılırken adımlar , geride bırakılan atak izleri takip eder durur insanı.Bakarken gözler bir su birikintisine kirlenmiş bedenleri birer birer gösterir kendine.Bir su birikintisinde birkaç yaşam.Bir nehirde boğulan birkaç beden. |
|
Tutulmuş Nefes
(NoktasaL) 11 Ekim 2010 |
Post-Modernizm |
| |
Bir dönemdi o gün bugünlerden ayrı.Ayrı olan gözler değil bakışlardı.Bakışların mevsime yansıması bir sonbahardı bu mevsim gibi de değildi.Bir bakan gülüyor şimdilerde.Oysaki bir çığlık var Sinemlerden semalara yükselen.
Bir gece kondu evi şuan ki gibi, ekmek yumurta için 5 lira bulamayan bir yandan havyara surat çeviren rahipler sarmıştı yaşadığımız tüm kasabaları. |
|
Ölümün Önceden Gelen Sessiz Çığlığı
(NoktasaL) 19 Mart 2011 |
Modernizm |
| |
Bir Pazar günü, bir patlama, fırtına altında.yok olan bir beyin.Yok olan bir beden.Ağlamayı hazır gözler dört bir tarafta.Bir araba patlıyor c-4 le bir insan yok oluyor düşünceleriyle birlikte.Amansız bir haykırış dahi duyulmuyor.
Kan doluyor akciğerime.Öyle bir kan ki, yarının cümlelerinden ibaret.Yazarım bugün, ben yarın öleceksem diyebiliyor.
Gerçekleri haykırıyorum , siz yarınlar duymuyor musunuz?
Bir yarının, yarınımın, nasıl yok olacağını bedenimin parçalarıyla bir yap boz olarak sizlere sunuyorum.
Bir yanım zemheri ayazı, bir yanım ölümün derin sessizliği.
Bir bomba patlıyor bu gün.Bir araba içinde yok olan bir beden.
Susmadım hiçbir zaman.Ölüm benim boynuma takılmış bir zincirdi doğduğumda. |
|
Boş Koy Sepeti Sende Kalsın
(NoktasaL) 24 Temmuz 2011 |
Post-Modernizm |
| |
Sentezinde vardı acının, sevişmek.Aynı tende farklı kişiliklere bölünmek.Fantazi dünyasında bir yönetmen olup, sevişme sahnesini baştan savmak.
Terkedilen terler ve spermler.
Tek düze giden bir kaç pozisyon. |
|
Kumbara
(NoktasaL) 15 Eylül 2011 |
Yüzleşme |
| |
artık bir öncekinden daha sakin , daha sessiz.Artık durmayacak bulutlarla sohbeti. |
|
Saraband
(NoktasaL) 30 Ocak 2012 |
İtiraflar |
| |
Mizansende kayıp ruhlar senfoni okestrasının, sabah düşleri yağıyor bedenime, tüyler ürperten bir melodi saatine göre.
Oysa hiç yapmazdı bunu , tek jetona bir sabah şarkı çaldırmazdı.İstemezdi düşlerin bedenime ondan önce değmesini. |
|
3. Senfoni
(NoktasaL) 6 Mart 2013 |
Toplum |
| |
Bir bedeni iskeleti ve sinir sistemi üzerinde taşıyamayan insanları görüp, şaşırıp ve o insanları ruh ve bedeninde ayırıp toprağa karıştırmak istiyoruz ya , işte o durumda yapılması gereken tek şey , o insanların yüzlerine ayna tutun.
O ayna öyle bir durmalı ki gözgöze gelmeli kendiyle, nefesi aynayı buğulandırmalı.
İşte o nefes kişinin ciğerinden çıkmadan, çiğerini boğmalı. |
|
Zaman Avcısı
(NoktasaL) 4 Şubat 2015 |
Düşler |
| |
Boşver naturmort çizimleri, hayatın efekti olmaktan vazgeç ..Kurtul bu karakalem tümcesinden.. |
|
Günah
(NoktasaL) 9 Mart 2015 |
Post-Modernizm |
| |
Geçmişin kabusunu , geleceğin düşlerini yaratmalısın.Sen ki karanlık kabuslardan istenmeyen sevişmeyenlerden doğarak …
Neyi yaratmalısın?
Beklentileri mi?
İstediklerini mi?
|
|
Bağzı
(NoktasaL) 26 Nisan 2015 |
İlişkiler |
| |
Bizim belki bazenlerimiz oldu
belki yarınlarımız
belki bugünlerimiz oldu hayal meyal
belki bugünlerimizde ama larımız
belki sessizliğimiz
bir kurbağa çığlığımız var |
|
|
|