Her insanda insanlığın tüm durumları vardır. -Montaigne |
|
||||||||||
|
olmasa da olur yarınım olmasa da olur sonsuzum. olmasını istediğim ne peki? yarınsız hayallere bir kulaç daha mı atmak atıp kulaçları bir köpek balığına mı yem olmak. olsun kaybolsun hergünüm sonsuza dek yok olmanın zevkine varayım seni sizi onları yüksekten izler daha çok kahkaha atayım.. beni banamı soracaksınız o kadar yüzsüzsünüz.. sor bir daha sor bir daha sor belki bugün cevap alma şerefine nail olursun. aldığın cevaplarla yok oluşu tatmaya koşarsın belki..olmadı yalan yanlış düşünüp sonrasında boğulmak istersin zihnimin dalgalarında. yüzmeye çalış daha çok daha çok kulaç at hızlı hızlı atki kulaçları daha çabuk yorulasın. bir kum batağındasın kulaç attıkça daha çok gömülürsün. işte o benim senin kulaç attığın yer boğulana dek çırpanacağın yer. çırpındıkça batmaya başlayıp battıkça bana kavuşacaksın. en son nefes alamamaya başaladığın andan itibaren bana sahip olacaksın yada yok olacak bir bok parçasına dönüşeceksin daha öncekinden pek farkı olmayacak durumunun. belki biri sana bir ip sallayacak elinin yakınına veya tam üstüne düşüneceksin bir kaç kez tutunup tutunmamayı.eskileri anacaksın belki o sıra da bende düşeceğim aklına o zaman ölümü seçeceksin benden kaçarmışcasına.ölmeye yaklaştığında bana daha yakın olacaksın düşüncelerin orgazma ulaşcak durmadan boşalıp sonunda bitkin düşüp bana teslim olacaksın. bir kadeh sonrasında zevkten başka birşey olmadığını anlayıp yeniden ölmeyi isteyip yine bana koşacaksın. oysaki o kadehi kendime doludurup içerken sana da doldurdum. artık yok olabilirsin. bir pislik gibi hissedip lağıma atlayabilir sonrasında yeniden kurtulmaya çalışsanda gözünün önündeki artıklar senin ne olduğunu anımsatacaktır sana . bir foseptik macerası olsun buda sana..sıçanla sıçılan arasındaki tek fark biri otururken diğeri layığının olduğu yere gider.yok olur.kaybolur damıtılmaya çalışır parçacıklara bölünür. sülükler yüzer çehrende belki bi taneside gözüne yapışır yeniden kör eder, sonrasında akıntıya devam edersin yok olmaya kulaç atmaya.. oysaki tek amacın kurtulmaktı koşmaktı mutluluğa yarınlara.. gözlerini kapadığında anlayacaksın sadece benim ben olmadığımı aslında senin yarattığın bir kabus olduğumu.varolmadığımı seninde boktan farkın olmadığını. haydi devam et yüzmeye çalış bir kulaç daha. kulaçlar devam etsin hızlı yorulursun. yorulmaya devam et kullanılıp atıldın yok oldun artık sen... asıl ruh hastası benmiyim iyi düşün? hayır olamadım, o mertebeye çıkamadım. bedeninle zikretmeye başla götün başın artık ayrı oynamayacak yok oluyorsun yok olup lağımın dibine vuruyorsun. biraz fazla etli isen belki fareler yer şeklini değiştirir parazitlerinden faydalanabilirler belki. ama sonuç hiçbir zaman değişmeyecek bok olarak kalacaksın gözden uzak lağıma yakın. artık sifonu çekip seni bedenimden uzaklaştırabilirim...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © NoktasaL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |