Gözyaşı ile kipriklerim arasında giden yenisi gelen bir hikaye, aslında gözyaşlarımın yanaklarıma yazmış olduğu bir hikaye.. Çoğu zaman neşe den kaynaklı hikayelerdi ..Yürüyüp taki genzime kaçana kadar.Hayatın mutluluklarını yaşamayı seven mutsuzluklarına at kuyruğundan yapılmış olan bir kemanla seranat yapan bir ben..
Yeni ile eski arasındaki her göz yaşı damlalarını kaynatarak ayrıştırarak damıtmaya dayalı bir çözüm sürecim vardı.Adına kimi zaman geçmiş kimi zaman bilinçaltı diyordum.Mesele adlandırılması değildi..Amerikan filmlerindeki sonuçlandırılamayan davaların isimlendirilmemesinden öteye gitmiyordu.Sana bir şuur altı hikayesiydi..Bir kır veya doğa olayı tabirinden çok uykudan uyanmış olan bile uyku halinde olup görmüş olduğun bir kabus bu..
Asfaltlar ayağının altından kayar, zaman hiç yokmuş gibi veya dalinin resimlerinde ki gibi kendi kendine tpkı bir yağ üzerinde eriyen bir yağ gibi akıp gidiyor.
Ben senle ben arasında kalmış sonsuz şuursuzlukta umutlar ekip yarına çiftçilik yapmaya çalışıyo, hayatı bir zaman tarlasında tohum ekip çocuk biçmeyi bekleyen azrail gibi.Yarını senden daha çok bekliyor, aslında dünü bildiği gibi yarını bildiği de söyleniyor..Tahmin sınırlarını zorluyor … ya ho ya
Bilinmeyenden öte değildi bu topraklar…Bana göre uzun yıllardır öyle dinlerin biçtiklerini insanlar ekiyor, toplumlar yetişiyor.
İnsanlar seviyor, insanlar yok ediyor.Birileri üzerinden dönemsel pirimler yapıyor elli sene sonra onları da kimse hatırlamıyor.
Çiftçiler insan üretiyor, sudan kandan ve etten..Yok olmasını seyrediyor…Kendilerine göre güzergahlar çizip masum ölmelerini sağlıyorlar.
Bir düşünsene masum olmayan çiftçileri
Ektilerini
Kendi ektiklerinin azraili olduklarını
İşte ben , şuan okuyan sen o aradasın.
Bizler gibi kaç fazla düşünce beden bulmuş, adına ruh diyorlar…
Acıları ruhlar çekerken , insancıl duyguları bedenler yaşıyor
Şimdi sen yarına bir adım atarak yarının ızdıraplarını çekmeye başla, çünkü senden beklenen o..
Geçmişin kabusunu , geleceğin düşlerini yaratmalısın.Sen ki karanlık kabuslardan istenmeyen sevişmeyenlerden doğarak …
Neyi yaratmalısın?
Beklentileri mi?
İstediklerini mi?