Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
evet depresyona girmeye hazırlanırım ben bu havalarda hiç mi hiç dışarı çıkma isteğim olmaz, sadece o olsa iyi aman kılımı kımıldatmayayım habire uyuyayım mantalitesinde oluyorum.henüz tam etkisini göstermediğinden çay demleyip atıştırıcak birşeyler aldım yanıma.sonrasında duşa girip işe gitmek offf şiştim düşüncesi dahi yoruyor.sanki adım attığım heryere yeni asfalt dökmüşler, sadece sıcaklığını hissedemiyorum düşünmeyince tabi hissetmiyorsun.neyseki bu daha güzel.bir çay doldurdum kendime çorba bardağında XXXL sakın bitmesin biterse doldurmam.yani neden böyle oluyor mevsim değişikleri insanlar üzerinde bu denli ölçüde etkiliyor ki? sanırım çok çok fazla rahata alışmışım, zorunluluklarım olmadığımdan kıçımı devirip yatmak, zivziv gezmek daha bir cazip. kışa hazırlık yapmalıyım ki bu nasıl olucak? kalın giyinmek dahi beni bunaltıyor.neyseki kırsal bi iklimimiz yok memleket olarak o yüzden daha bir iyi. short ve tshirtleri artık kaldırma zamanı geliyor.4 ay evet 4 ay soğuk hava akımına kapılıcaz kâh hapşurucaz kâh tıskırıcaz kâh grip olucaz salya sümük dolaşcaz. bu şekilde nasıl kış aylarını sevebilirim ki? bana zarar veriyor evet açık açık zarar veriyor bunu kanıtlayabilirim. bir örnek vereyim hemen geçen kış arkadaşlarla toplanıp bir gece balığa gittik belirli bi saatten sonra donmuş şekildeydim hissetmiyordum parmaklarımı ayaklarımı birde kalın giyinmiştim, aman diyorum yani ölüme 5 kala adlı bi film çekebilirdik.5 enayi gece vakti balık tutmayı bilmeden balık tutmaya gider sakatlanır kalır tarzında.neyseki onu da atlattık.ısınmak için alkol alıp dans ettik diyicem ama etmedik nesefimizi kullanmayı tercih ettik alkollü olarak. neyse uzatmanın alemi yok bu tip sonbahar kış ile ilgili bir çok yazı yazılır buda farklı birşey değil farkı sadece ben ben olmasam ben yazmasam bu yazı yazılmazdı.okunmasa da olur önemli olan yazılması. hadi bakayım hadi çayı tazele bunaltma insanı. koca bardak nası biter nası? tükenmez kalemde tükenir zaten. neyse umarım yarın daha farklı bi gün olur o günde bugünlerden evrimli çevrimli olmaması dileğiyle
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © NoktasaL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |