• İzEdebiyat > Deneme > Anılar |
541
|
|
|
|
Doğum günüm,en büyük anım |
|
542
|
|
|
|
‘...aşırı arzın mevcut olduğu mallarda, doğru cebrî ikame mevcut olacaktır.Bu sebeple, ikame elâstikiyetlerine bağlı ve cebrî olarak tüketicilerin nereye kadar tevzi edebileceğine tabi olarak, farklı şiddette tayınlamalar ortaya çıkacaktır. ...Teknik ter |
|
543
|
|
|
|
Gözümü hayata açtığım zaman daha çok küçüktüm. Övgüler Allah’adır ,kula övgü
olmaz ama bazen de ister istemez kişiler ister istemez övgülere maruz kalabilir. Hiçbir zaman kendime övgüler yağdırmayı da sevmem,ama bunları anlatırken de ister istemez övgüye maruz kalacağı |
|
544
|
|
|
|
Eminönü vapur iskelesinin önünde, öğle saatleri miydi bilmem. 1-2 gün önce sanırım:
O bana baktı, anladım; ben de ona baktım, korkularını sileyim diye. Doğru mu yaptım, yanlış mı; bilemiyorum. Ama ona bir bedel ödenecekse sonunda, başından en büyük riski almasını öğrettim. |
|
545
|
|
|
|
Rüyadayım yine yeşil çimle ve aralara serpiştirilmiş papatyalar... Getirmişsin beni yine temiz, mis kokulu yere. |
|
546
|
|
|
|
Beyoğlu sokaklarında yaşam ve duygular... |
|
547
|
|
|
|
“Türkiye’de, 1980 ihtilaliyle 210 bin dava açıldı. 1683 bin insan fişlendi. 650 bin insan gözlem altına alındı. 23 bin dernek kapatıldı. 50 insan idam edildi. 420 bin insan işkenceden can verdi. Malatya’mızda, bir gece operasyonu ile evinden alınan bir öğretmen, işkenceyle öldürülerek teslim edildi... 50 polis, 50 subay görevinden edildi. Ülke ekonomisi adeta çökertilerek felç edildi…”
Hatip hala rakamlarla 1980’dan bu yana, darbecilerin ülkemize verdiği maddi ve manevi zayiatı anlatıyordu... |
|
548
|
|
|
|
Doğum günüm =en büyük anım |
|
549
|
|
|
|
180 derecede kaynar bir doksanlık adamın kefeni.
ve kafanı 180 derece çevirmeyi öğrenirsen
bir baykuş gibi
ölümün ölçüsünü görürsün.
180 metrede boğar "küçükadanın" denizi |
|
550
|
|
|
|
Ama şimdilik hapis olmak zorunda orda. İnsanların emanete hiç saygısı kalmamış.Bir gün belki geri vermek zorunda kalırım diye düşünmeden o kadar hoyratça kullanılmış ki…Kanamayan tek bir yer kalmamış.Biraz onarayım,besleyeyim.Sonra birkaç yüzyıl uyuyayım…Belki,belki uyandığımda insanlar değişmiş olur.Sevmeseler bile belki sevgiye saygı duymayı öğrenmiş olurlar.Kim bilir.
Bir uyuyayım bakalım…
|
|
551
|
|
|
|
Bilmiyorum siz istediklerinizi "sirasinda" yapabildiniz mi? Ben hiç yapamadim. |
|
552
|
|
|
|
Diş hekimi olarak o güne kadar hiç, bir ağız karşısında bu derece vecde kapılacağım aklıma gelmezdi. |
|
553
|
|
|
|
Bitmedi, görüşmede bulunduğum şahıs; Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Cemil Çiçek, Sezai Karakoç, Osman Yüksel Serdengeçti, Şenol Demiröz, Fehmi Koru ve Fethullah Gülen gibi isimlerle yakından irtibatı olan bir isim…(Lakin bu bir iş görüşmesi değildi, o hususta müsterih olabilirsiniz.)
Sizin de tahmin ettiğiniz gibi görüşmekte olduğum şahıs, 1952’de Malatya’da meydana gelen ancak tüm Türkiye’yi ayağa kaldıran olayın bir numaralı faili ile idi…
‘Saatçi Musa’ lakabıyla bilinen Musa Çağıl….
Saatçi Musa ile, “Malatya’nın Puslu Yılları” ismiyle, Beyan Yayınları arasında çıkacak olan 7. kitabımda yer vermek üzere ‘Malatya Hâdisesi’ ile ilgili bir mülakatta bulundum. |
|
554
|
|
|
|
Kırık tahtındaki Efendi' nin, hakimiyetindeki katibe tutturduğu bir güncedir bu. |
|
555
|
|
|
|
Türkmenistan semalarında süzülerek uçarken hostesin sessizliği bozan o anonsunu unutmam mümkün değil:
“Değerli yolcularımız üç saat on beş dakikalık yolculuğumuz birazdan sona erecektir.Az sonra Aşkabat Hava Alanı’na ine |
|
556
|
|
|
|
Polis, çaresizce uzattığım bileğime mühürünü bastı..İçimden "damgalanmak da varmış yazgıda, kader utansın" diyerek gülümsedim..
Aklıma çocukluğumdaki "Damgalı Kadın" adlı filim geldi.
|
|
557
|
|
|
|
Neler yazmalıyım nasıl başlamalıyım satırlarıma?... |
|
558
|
|
|
|
Ama şimdilik hapis olmak zorunda orda. İnsanların emanete hiç saygısı kalmamış.Bir gün belki geri vermek zorunda kalırım diye düşünmeden o kadar hoyratça kullanılmış ki…Kanamayan tek bir yer kalmamış.Biraz onarayım,besleyeyim.Sonra birkaç yüzyıl uyuyayım…Belki,belki uyandığımda insanlar değişmiş olur.Sevmeseler bile belki sevgiye saygı duymayı öğrenmiş olurlar.Kim bilir.
Bir uyuyayım bakalım…
|
|
559
|
|
|
|
"Ve onun parmağını havada görmek onun gönüllü olarak bu savaşta yeralmak
istediğine delaletti.Savaşmak istiyordu Ama artı şavaşları çok acımasızdı."
|
|
560
|
|
|
|
Kırık tahtındaki Efendi' nin, hakimiyetindeki katibe tutturduğu bir güncedir bu. |
|