• İzEdebiyat > Deneme > Anılar |
281
|
|
|
|
durağan bir günde hiç bir şeye "sahip" olamamışsam da , saydığım sayamadığım yada beynimde netleştiremediğim bir milyon soru işaretinin "sahibe"si olarak evime döndüm yürüyüşten.
|
|
282
|
|
|
|
Hayatı sıfırlayıp sonsuza kadar sende yaşamak" Gönülçelen sevda... Yıldırımların aşkı... Sen deli sevda |
|
283
|
|
|
|
Bütün bu sorular İslam inancı açısından sorulabilecek sorular ve cevapları da Kur'an-ı Kerim'de en net şekliyle yer almaktadır. Her ne kadar bazı uyarıcı ilahiyatçılarımız "Tevhid inancını zedelemiyorsa reenkarnasyon olabilir" gibi hem nalına hem mıhına bir ifade ile konuya yaklaşsa da, esasen ilahiyatçıların tamamında bu konuda görüş birliği vardır ve İslam'da reenkarnasyon yoktur. |
|
284
|
|
|
|
Aynı alanda ziyarete açılan Hz Peygamber Efendimizin Sakal-ı Şerif Çadırını da ziyaret ederek manevi duyguların en büyük hazzını aldık. Burada, Efendimizin bir kutu içinde muhafaza edilen ve sadece tek bir telden ibaret olan mübarek sakalını gördük. Bu esnada okunan ilahiler damarımıza kadar işledi. Duyguların en coşkusunu yaşadık. |
|
285
|
|
|
|
Kaç postacı gelişinde umut bağladın anne?
Kaç postacı çalmadan geçtiğin de kapını
Kaç umuduna kerpeten atıldı ?
|
|
286
|
|
|
|
Hani bazen olur ya, ölmek istersin. |
|
287
|
|
|
|
Bizi ilk unuttuğun,göz göze vedalaşamadığımız son gece için ağlıyorum.
07 Ocak 2002 Pazartesi.
Hani yaz derdin ya,işte yazıyorum dedem,bin bir acı içinde,bin bir zorluk peşinde,seni yazıyorum.
Okuyamayacaksın ama en azından hisset.Seni çok özlüyorum. |
|
288
|
|
|
|
Sonuna gelinen bir baharda.
iki kişi
bir çatının altında |
|
289
|
|
|
|
Tir tir titriyorum örtün üstümü korkuyorum kendimden bırakın beni ya olursa diyorum ya kırabilirse biri kabuğumu ya akarsa içime ve ben savunmasız kalırsam ne olur benim halim dağılırsam bir daha nasıl toplarım kendimi .
|
|
290
|
|
|
|
Yaşam bizi bir kıyıdan bir kıyıya fırlatsada iyiye dair olanlar kalacaktır hatırda |
|
291
|
|
|
|
“Kalbimi meşgul eden,zerafetiyle beni cezbeden güzel,sensizliğe alışamadım.” |
|
292
|
|
|
|
insan ben kimim sorusunu sorar kendine ve vu sorunun cevabı belirler nasıl bir yaşam süreceğini bu yerkürenin üstünde. |
|
293
|
|
|
|
Bir fincan kahvede bir adamın hikayesi.
"Kim bilir belki iş arası bir nefes alacaktı, içtiğimde sigaram o anda öyle az geldiki gözüme gerçekten de bir tek sigara ancak bir nefesti." |
|
294
|
|
|
|
Perdeler ipek saten
Ten rengi
yağmuru dindirememesinin …
çek gitsin şimdi!
|
|
295
|
|
|
|
Ahmet Kanmaz’dan bahsediyorum. Benim eniştemden. Dünyanın en vefalı, en iyi insanlarından biriydi belki. Hiç kimseyi üzmez, hiç kimseyi kırmazdı. Hele çocukları çok severdi. Belki de en iyi müşterileri onlar idi. “En sağlam müşterilerim” diyordu onlar için.
Üniversiteyi son sınıftan terk etmişti. Tek bir dersi vardı. Hocayla takıştığı için bir türlü alamamıştı diplomasını. |
|
296
|
|
|
|
Bazen diyorum ki kendi kendime... |
|
297
|
|
|
|
Bu anı, her halde insan sevgisinden yola çıkmış olmalı. Kaldı ki her olayı, her kişiyi, her durumu kendi öznel çerçevesi içinde ele almak gerek... |
|
298
|
|
|
|
Kaynardı kara kazanlarda kirlilerimiz; sonra yüreğimiz gibi tertemiz olurdu. Sabun kokardı...
Sabun kokuluydu çocukluğumuz... |
|
299
|
|
|
|
Sahte gülüşler gibi önce azalır sonra kararır sokaklarda lambalar |
|
300
|
|
|
|
Ben de mi bir gariplik var,benim çevremde mi?
Yoksa herkeste mi aynı hastalık var,anlayamadım…
Ama yaşadıklarımdan sonra bende oluşan, sevgi yoksunu bir toplumda yaşadığımız kanısıydı…
Ama bir dakika… Kim bilir? Belki de ben sevilmeyi bilmiyorumdur.
İyisi mi yazıyı okuyup siz karar verin…
|
|