• İzEdebiyat > Deneme > Anılar |
421
|
|
|
|
Düşünüyorum.
Bir insan sevdiğini kaybedince sevdiğin kişinin boşluğu, hemen doldurulabiliyor mu?
Keşke olsa,,,,O zaman böyle özlem çekmezdim….
İyi ki de olmamış,belki bu kadar değerini bilemezdim,bir anlamı da kalmazdı belki. |
|
422
|
|
|
|
Bazen hiçbirşey kalmasını istemeseniz bile, unutmak için dünyaları feda etmeye razı olsanız bile kalır birşeyler...
Bir sigara dumanında, yada 2. kadehin sonunda, hiç olmadı bir şarkının son notasında karşınıza çıkıverir anılar... |
|
423
|
|
|
|
Şey, diyecektim, şey…
Şimdi Hasanla çay vaktim geldi sanırım.
“Hasan” deyince yine ıslandı kirpiklerim, yanaklarımda yine o ılık sular aktı...
|
|
424
|
|
|
|
Biliyormusunuz? Akşamları deniz kıyısında; gezerken vapurlar, ışıl ışıl geçiyorlar ya. Hani, ışıkları suya vuruyor, allı yeşilli.. Ben ilk günler, onların da benim için geçtiklerini sanıyordum. |
|
425
|
|
|
|
“Aslında bi sistem olacak / utandığın her şeyden kaçıp gideceksin…” |
|
426
|
|
|
|
Anlar unutulmasın diye, sarı sayfalarda çoğaltıyorum onları... Gözyaşlarımı sayfa altlarına ekleyip kurumaya bırakıyorum sonra da... (1) |
|
427
|
|
|
|
Ben bir kar tanesiyim.Milyonlarca kar tanesinden biri.
|
|
428
|
|
|
|
Arabamızı gölü yukarıdan görebileceğimiz bir yerde park etmiştik. Yürüyüşümüzden sonra bir süre hiç konuşmadan arabada gölü izledik. İlhan İrem ve göl manzarası iyi gider diye düşünmüş Arda’cığım. |
|
429
|
|
430
|
|
|
|
Hayatın eğlenceli yanlarını yakalayın. |
|
431
|
|
|
|
Büyüklerin çocuklara yanlış yaklaşımı, onlarda çok derin ve onarılması olanaksız yaralar açabilir.Lütfen çocuklara sevigyle, hoşgörüyle yaklaşalım. |
|
432
|
|
|
|
İçimizde Sakladığımız Acılarımız Ve Dostlar... |
|
433
|
|
|
|
zamansız çekip giden ve bir daha da göremediğim babama ...
uzun zaman affetmediğim...içimde bildiğim...içimden silemediğim...yokluğuna sarılıp yokluğunda büyüdüğüm ...onsuzluğumu dolduramadığım boşluğuma yazdım...içimden ne geliyorsa babama söyleyemediğim...söyleyemediklerimi yazdım...
yerin doldurulamaz baba...
Baba demek... |
|
434
|
|
|
|
ACILARIM URFA ACISI KADAR ACI gidişini ise kirini karlar bile kapatamayacak bundandır üşümeni istemeyişim.. |
|
435
|
|
|
|
Sen benim kurdugum en son hayalimsin, senden evvel düşledigim herşeyi yıkıp gidiyorsun gözlerinle. KRAL emri verir, kan damlatır memuriyetim, yazar olma hayallerime. Heveslerim akıp giderken bir kargaşaya, hüzünlenirim... Sonra sen gelirsin, |
|
436
|
|
|
|
Bir kez olsun konus benle.. bir kac kelime de...
En azindan soyle bana ne zaman biteceksin? |
|
437
|
|
|
|
İlk denemem bu benim niye yazdığımı dahi tam bilmiyorum içimden geçenleri yazıya dökmek istedim. Belki sende okumak istersin. |
|
438
|
|
|
|
Bazen söğüt ağacına benzersin. Hep aşağı çeker seni kaderin. Ellerin duaya kalkamayacak kadar yorgun düşer. Suya düşer gölgen ve yaprakların. Suya düşer ayın silüeti. Suya düşer hayallerin. Hep düşmeleri görürsün de talihine seni yüceltecek bir şey düşmez. Bir söğüt ağacı gibi hep boynun bükük olur. Yanında çamlar boy boy uzanır. Yüreğinde hasret uzar, yollar uzar, gökyüzü uzar; yakınında bir vefa bir sefa bulamazsın. Kavuşamazsın lastiğin ucundaki mutluluğa. Lastik sürekli uzar; ama sen hep bodur kalırsın. Bir çöl yalnızlığı yaşarsın. |
|
439
|
|
|
|
Özgür olduğunuz halde tutsak oldunuz mu ? Ben oldum.Hemde çoğu defa.Öldüm ,dirildim tekrar öldüm.Her dostumdan,çevremdekilerden ailemden birer kurşun yedim.Tam kalbime isabet.Ama ölemedim.Çünkü ölmeyide beceremedim. |
|
440
|
|
|
|
az önce oturduğun sandalye boş. içtiğin çayın bardağı boş. yüreğimse senle dolu. neden bir sandalye gibi senin yokluğunu kabullenemiyorum. |
|