• İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar |
81
|
|
|
|
*Çocuğunuza öğreteceğiniz ilk ders; verme, paylaşma olmalı. Aksi takdirde hayata dair söyleyeceğiniz her şey laf kalabalığından başka bir şey değildir.
*Alt ve üst gelir grupları arasındaki uçurum bu şekilde açılmaya devam ederse, yakın bir gelecekte tüm dünyayı bir yoksul isyanı saracaktır.
*Hayatı fizyolojik güdülerinin tatmininden ibaret gören kişiye, toplumsal değerleri benimsetmeye çalışmak boş bir çabadan öteye gidemeyecektir. |
|
82
|
|
|
|
Atılmış bir mektup, silinmiş bir yazısın artık. Nerede kiminle yaşadığın ne de ne yaptığın umurumda değil. İçimde yakıyorum sana ait mektupları, yazıları. İçimde soğuyan bir mavi alevsin artık. Alev renginde kızıl güller yüreğimde bitmeye başlıyor. Bitmeye başlıyor sana olan sevgim. |
|
83
|
|
|
|
-Başını eğemediğin kişi senin kölen değildir.
-Her fırsatta düşüncene yeni bir düşünce aşıla ki kocaman bir bilgi ağacın olsun.
-Şimdiki zor anların kararı,geleceğin zaferi olabilir.
-Başkalarının akılsızlığını senin yolunu aydınlatan bir ışık olarak kullan.
|
|
84
|
|
|
|
GİTMEK BENİM HAKKIMDI KALMAKSA ONLARIN...
|
|
85
|
|
|
|
https://youtu.be/CpI-EvV2Pb8 |
|
86
|
|
|
|
İstifli sokakları yayardık pazar gibi geceye. |
|
87
|
|
|
|
Korkak erkeklerden korkuyor da olabilirim! |
|
88
|
|
|
|
https://www.youtube.com/watch?v=S8n3usXreL0 |
|
89
|
|
|
|
Yüzümde düşüp kalkmanın kan izleri. Yüzümde adını bile bilmediğim insanların hayatıma girip çıkarken bıraktığı ayak izleri. Ben bu şehrin halkını yüzümdeki ayak numaralarından tanımaktayım. Ben bu şehrin insanını bir tükürük gibi yüzüme fırlatılmasından, bir tekme gibi, bir tokat gibi yüzüme vurulmasından tanımaktayım. Biri seni üzüyorsa başkasını mutlu ediyordur sözüne istinaden ben bu şehrin insanlarını başkalarının yüzüne gülerken tanımaktayım. Bu şehrin insanları yabancı bir melodi gibidir kulaklarımda. Bu şehrin insanları kuru bir dal görüntüsüdür gözlerimde. Bu şehrin insanları acı bir tattır dudaklarımda. |
|
90
|
|
|
|
Böyle biriydi işte Orman İneği... |
|
91
|
|
|
|
Sen beni intihar edeli çok oldu. |
|
92
|
|
|
|
Bugün düşündüm de ne kadar zaman geçmiş ve ne kadar az unutmuşum seni. Ne kadar az silebilmişim hatıralarını ve daha dün koynumdaymışsın gibi hala tenin kokuyor tenim. |
|
93
|
|
|
|
Bir çarşaf, yıllara meydan okursa, sonu ne olur? |
|
94
|
|
|
|
"Büyük lokma yiyin, büyük söz etmeyin.".......Türk atasözü |
|
95
|
|
|
|
gelme dediği yarının üzerinden yıllar geçti, sonunda her şeyi göze alıp, gittim ona...
mezarının üzerindeki otları yolarken dikenler takıldı elime, eve dönüp saatlerce ağladım...
|
|
96
|
|
|
|
Doğayı seviyorum, mevsimlerin her biri bende ayrı heyecan, öyle böyle yapabilirim. Yine de yetmez. Tanıyorum çünkü kendimi. Seslendirmediklerimi biliyorum. |
|
97
|
|
|
|
-Toplum içinde yaşamak, insanlar için birçok açıdan garantilidir.Yırtıcı hayvan yoktur seni yemek isteyen,hasta olduğunda ilaç ve doktor bulabilirsin,her şeyini kaybettiğinde bile sana ölmeyecek kadar yiyecek veren insanlar olabilir,üşüdüğünde yanan bir ateş seni ısıtır. Doğadaki küçücük bir sinekten, kocaman bir file kadar tüm hayvanlar bunlardan yoksundur ve tek başlarına her şeyle savaşmak zorundadır.Buna rağmen hayvanlar yaşamdan yakınmazken biz insanların ağlaşmasına ne demeli?
|
|
98
|
|
99
|
|
|
|
Ve sen… Masumiyetimin en günahkâr gerçeği… Sen baş kaldırının en büyük hedefi, hayat böyle bir şey işte. Güvenin doruğunda gelen ihanetlerden ibaret. |
|
100
|
|
|
|
Uyarı: Bu yazıyı okuyup da, vitamin haplarını çiçeklerine verenlerin yaşayacağı olası sağlık sorunlarından ben sorumlu değilim. Ne demiş atalarımız: “El ağzına bakan, sel ağzına yuva yapar. ” Ona göre. ”Demedi” demeyin.
|
|