 |
 Anasayfa |
| Son
Eklenenler |
| Forumlar |
| Üyelik |
| Yazar
Katılımı |
| Yazar Kütüphaneleri |
 |
 |
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar |
541
|
|
|
|
|
OBURLUKTANDIR DEDİ ANNEM ALDIRMA, ALDIRMA GEL YANIMA... |
|
542
|
|
|
|
|
-İnsanlık için yaptıkların kendi soyunun yararınadır.
-Acınacak hale düşen bir insan,acınmayı hak etmiştir.
-Aşkın mezarı olmaz,çünkü aşk ölünce, uçar ve göklerde kaybolur.İstediğin kadar bekle veya ara asla geri dönmeyecektir.
|
|
543
|
|
|
|
|
İtiraf ediyorum zaman boş geçirilecek kadar uzun değildir... |
|
544
|
|
|
|
|
.....Arkadaşlarımdan biri bana hayatın dilini çözemediğini, sanki etraftaki herkesin kendisinin hiç anlamadığı bir dilde konuştuklarını sandığını söylemişti. Bu benim de sık sık kapıldığım bir duygu olduğu için onu çok iyi anladım. ........ |
|
545
|
|
|
|
|
Sınırı olmayan bir duygu... |
|
546
|
|
|
|
|
Aşk çokça konuşulur, ama nedense çok az yaşanır!
|
|
547
|
|
|
|
|
-Takdir edilmeye,övülmeye aldırış etmediğin an,başarılarının kendin için olduğunu idrak ettiğin andır.
-Bir kahkaha bir dilim pirzola yerine geçermiş.Boş ver bunları,ama sen gene de bir kahkaha at.Pirzola değil de bir tas tavuk suyu çorbası yerine geçse bile kazançlısın.
|
|
548
|
|
|
|
|
*Kimi doğru adam, kimi doğru kadın, kimi doğru insan, kimi de doğru yol arıyor. Ama hiçbiri nedense “Acaba ben doğru muyum?” diye kendi kendine sormuyor! |
|
549
|
|
|
|
|
*Gülmek bedava, sevmek bedava, güzelliği seyretmek bedava, ciğerlerini temiz hava ile doldurmak bedava, öğüt dinlemek bedava, aşık olmak bedava, düşünmek bedava, kaşınmak bedava, iyi-dürüst olmak bedava, konuşmak bedava, güneşlenmek bedava, bedava… bedava… Hani hayat pahalılığı vardı? |
|
550
|
|
|
|
|
Ah haydarpaşa, telaşını görüyor gibiyim
Ruhum sende kaldı
|
|
551
|
|
|
|
|
Erkek öyle sanır; ama erkek kadını seçen değil, kadın tarafından seçilendir. |
|
552
|
|
|
|
|
Seninle ilk kez ne zaman tanıştık, hatırlamıyorum bile.Öyle uzun yıllar geçti ki aradan.Yirmi yaşımda vardım-yoktum seni tanıdığımda.Önce öylesine bir varlıktın benim için.Yani, olsa da hoş, olmasa da denir ya, işte onun gibi. |
|
553
|
|
|
|
|
*Açık yoldan gitmek kolay olduğu için herkes gider; marifet kapalı olan yolu açıp gitmekte… *Sahip olduğumuz her şey, esaretimizi biraz daha artırıyor. |
|
554
|
|
|
|
|
Mutluluk aranıp da bulunmaz, kendiliğinden de gelip bizi bulmaz. Mutlu olmak için kişinin samimi ve ciddi bir uğraş sergilemesi gerekir. |
|
555
|
|
|
|
|
*Kalpsize “Kalbinin sesini dinle!”, akılsıza “Aklının sesini dinle!”, vicdansıza “Vicdanının sesini dinle!” denir mi? |
|
556
|
|
|
|
|
"Arı Maya" dan özür dileyerek... |
|
557
|
|
|
|
|
Ağlama gözlerim ne olur. Sen bir kez ağlarsan ben bin parçaya bölünürüm. Gözyaşı olurum, bir karlı dağ olurum. Sel olur, çığ olur düşerim gözlerimden. Parçalanır bir intihar bombacısı gibi vücudum. Gözlerim ağlama ne olur. Onu göremediğim zamanlarda dakikalara, saniyelere, saliselere bölünürüm. Ey gözlerim bir kez ağlarsan, ben her an sopsoğuk kar yağışına dönüşürüm, üşürüm. Ellerim çıplak, ayaklarım ıslak asfaltta dizüstü dururum. |
|
558
|
|
|
|
|
Neden yalan söyledim sana acaba. Gözün arkada kalmasın diye mi, yoksa gururuma mı yediremedim özlemi... Vurmalıyım zamanı geldiğinde. Hep benim yanımda kalmalısın. Gitmemelisin... |
|
559
|
|
|
|
|
Sandık başkanı, çok tecrübesiz. Neredeyse hiçbir şey bilmiyor. İnisiyatif kullanamıyor. Belki beş dakika önünde oy pusulalarımı almak için bekliyorum. Elimi uzatıyorum. Ama nedense o, bir türlü vermiyor. Oy kullanılan yere bakıyorum. Acaba birileri mi var? Dolu da ondan mı vermiyor. Ama değil. O bölümler de boş. Artık yumuşak bir dille “Şu oy pusulalarımı verseniz de oyumu kullansam” diyorum. |
|
560
|
|
|
|
|
Elimde ateşten top.Buna dünya diyorlar.Ne zaman avuçlarımı yağmur duasına kaldırsam, bulutlardan ateş dökülür ellerime.Ne zaman hayata tutunmaya çalışsam, parmak uçlarımda çam ormanları tutuşur. |
|
|
|
