|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar |
321
|
|
|
|
"Belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma." |
|
322
|
|
|
|
dur! ne olursun dur!.. sen benim son sigaramsın...
bitme istiyorum sonsuza dek..yanma daha fazla..
sen söndürmeye kıyamadığım son sigaramsın... |
|
323
|
|
|
|
Canım Semam hani geçen sene sana yazmıştım doğum günündeki şiiri.Senin doğum gününü bilmediğim halde.Ogün seninse geldiğin günü not et o günde benim doğum günüm. |
|
324
|
|
|
|
Saydıklarım, sevdiklerim hepsi yanımda. Oysa içimde derin bir hengame. O kadar derin ki kimse farkında bile değil. Üzülmediğim tek konu ise bu. Dostlarımın çokluğu. Gerçek dostlarımın. Ve farkındasızlıkları. Üzülmek insanidir. Birisine üzülüyorsanız belkide melekliğe en yakın anınızdasınız. Aksine üzülünülmek acıdır, kahırdır, ölüme en yakın olduğunuz andır. Ölüm ise melekliğe en yakın olduğunuz bir diğer zaman dilimi. Kahreden işte bu çelişki. Narin ile nazik arasındaki fark gibi. |
|
325
|
|
|
|
Farkında olmadan da taktığım kelimeler, sözler, şarkılar. Kulağımda kıvamına eremeye çalıştığım caz, şarkım Telvin Trio’dan nefes... |
|
326
|
|
|
|
*-İnsanların kayıtsız şartsız eşit oldukları tek şey ölümdür. Çünkü dilenciyi de bulur, kralı da.*-Herkes iyi ve mükemmel olmayı istiyor; yoksa amacınız dünyayı meleklerle doldurmak mı? |
|
327
|
|
|
|
Yalanın dolanın ihanetin, acımasızlığın altında artan korkular mı saklı?. Doğruyu söylemekten korktukça yalan, kaybetmekten korktukça ihanet, ezilmekten korktukça şiddet, kaçınılmaz mı oluyor acaba? |
|
328
|
|
|
|
sen bilmesen de, sayfalardolusu, herşey sana yazıldı defterde...
beni hiç unutamayacaksın biliyorum. ben ısrarla unutmanı isteyeceğim, fakat sen unutamayacaksın. bense ömrüm boyunca bir yara olarak taşıyacağım seni. gittiğim her yere... yüreğimde bir yer |
|
329
|
|
|
|
Huşû kaldırıldığı günden beridir, sevgilerimiz kuru lakırdı havasında. İşlerimiz ve niyetlerimiz soluksuz. Nicelerine nasip ettiği huşûnun damlası değse dudağımıza kalbimiz pırpır atmakta. Öyleyse bunu kovalamak, "her eve lazım" şeklinde düşünmektir boynu |
|
330
|
|
|
|
bugünlerde rüyaya vuruyorken kendimi, bir şeyler bekler oldum gecelerden ardarda yazılmış binlerce mısraya sığamayan aşk hikayeleri gibi. çemberler çiziyorum kafamda, herbirinin merkezini başka başka yerlere çiviliyorum.... |
|
331
|
|
|
|
Lanet olsun içimdeki insan sevgisine. Lanet olsun bana intiharları, bunalımları reva gören herkese. Yaşamak zorunda bırakıldığım ne olduğunu anlayamadığım acılara isteklere, elemlere; sayısal değerlerin tek değer yargısı kabul edildiği ideolojilere ve her şeye yazıklar olsun bin kere. |
|
332
|
|
|
|
Sanırım kalemim bana küstü... |
|
333
|
|
334
|
|
|
|
"O kadar da mutlu sanırken seni;Bir acının girdabında
döneleyen, konuşamayan,derin acılarının,hafife aldığın yanlarıyla karşımdaymışsın meğerse…Bilememişim.Affet beni "
|
|
335
|
|
|
|
Nerde istikrarsız, nerde tutarsız nerde pireye küsüp yorgan yakan, başına gelen en küçük kazaya felaket süsü verip özelini kısan, kendini daraltan insanoğlu varsa gelip beni bulmaya kaldığı yerden devam ediyor... Bendeki arıza gediği çok ergonomik geliyor |
|
336
|
|
|
|
Pragmatist felsefe sayesinde bencillik, çağımızda tavan yaptı.*Hakikatin kovaladıkları cahilin, yalancının, sahtekarın eteği altına saklanır. |
|
337
|
|
|
|
*Kapitalizm; yoksul seyircilerin izlediği, zengin oyuncuların birbiriyle paslaştıkları, rakibi ve hakemi olmayan bir futbol maçıdır. |
|
338
|
|
|
|
Beni dostluksuzlukla korkutmayın. Bütün dostluklarım bıçaklar gibi elimi kesmiştir. Kimse de yarama merhem olmamıştır. Şimdi ben nasıl sevgi adına, dostluklar adına insanlara el uzatayım. Bırak karanlık sokaklara gireyim. Gölgem bile vurmasın duvarlara. Tüm duvarlar bile yalpaladığın ve ellerimle onlara yaslandığım saatlerde beni yok saysın. En büyük dostum sigara iken bile her gün canımı yakar. Simsiyah bir bulut olarak dudaklarımdan çıkar. |
|
339
|
|
|
|
Sadece buydu aşk, bu kadarına sıkışıp kalabilmekti... |
|
340
|
|
|
|
Ben en çok kalemimi kaybettim dünyada. Kim bulduysa, cümlelerimin tekrarını yazamadı. Ben en çok kağıdımı kaybettim dünyada, kim bulduysa buruşturup attı bir kenara. Ben en çok aklımı kaybettim dünyada. Kim beni bulduysa, hiç acımadı bana. Ya bir tutanakla kayıt altına alındım; kendimi bile hatırlamadığım anlarda. |
|
|
|