..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle başederken, yapılacak en mantıklı şey normal rolü yapmak. -Herman Hesse
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > osman demircan




19 Aralık 2011
Bu Şehirde  
osman demircan
Yüzümde düşüp kalkmanın kan izleri. Yüzümde adını bile bilmediğim insanların hayatıma girip çıkarken bıraktığı ayak izleri. Ben bu şehrin halkını yüzümdeki ayak numaralarından tanımaktayım. Ben bu şehrin insanını bir tükürük gibi yüzüme fırlatılmasından, bir tekme gibi, bir tokat gibi yüzüme vurulmasından tanımaktayım. Biri seni üzüyorsa başkasını mutlu ediyordur sözüne istinaden ben bu şehrin insanlarını başkalarının yüzüne gülerken tanımaktayım. Bu şehrin insanları yabancı bir melodi gibidir kulaklarımda. Bu şehrin insanları kuru bir dal görüntüsüdür gözlerimde. Bu şehrin insanları acı bir tattır dudaklarımda.


:BCFA:
Yüzümde düşüp kalkmanın kan izleri. Yüzümde adını bile bilmediğim insanların hayatıma girip çıkarken bıraktığı ayak izleri. Ben bu şehrin halkını yüzümdeki ayak numaralarından tanımaktayım. Ben bu şehrin insanını bir tükürük gibi yüzüme fırlatılmasından, bir tekme gibi, bir tokat gibi yüzüme vurulmasından tanımaktayım. Biri seni üzüyorsa başkasını mutlu ediyordur sözüne istinaden ben bu şehrin insanlarını başkalarının yüzüne gülerken tanımaktayım. Bu şehrin insanları yabancı bir melodi gibidir kulaklarımda. Bu şehrin insanları kuru bir dal görüntüsüdür gözlerimde. Bu şehrin insanları acı bir tattır dudaklarımda. Bu şehrin insanları yüzüme vurulan bir tekmedir aslında. Ben bu şehrin yollarında kırık cam şişesiyim. Yerlere dökülen kadehlerin köpüklerindeyim. Uzaktan duyulan hüzünlü bir şarkı gibi bu şehrin duvarlarına çarpıp durmaktayım. Sarhoşum şehrin karanlık sokaklarında. “Ey aşk! Ne olur bükme boynunu, gafiller seni ayaklar altına alsa da cevherliğinden bir şey kaybetmezsin... Oysa neye talipsin, nerelerde tüketilmektesin... Elmas çamura düşse de elmastır iyi bilirsin! Olsun, o kadar insan içinde biri dahi seni yaşasa yeter bilmez misin?” diyerek bağırmaktayım. Tüm şehir tekme tokat üstüme varmakta. Bir insan bile yardımıma koşmamakta. Bir sevgilim bile bu şehirde bulunmamakta. Bu şehirde bir kişi dahi olsa beni anlamamakta. Aşığı sevgili tartar. Ben bu şehirde çok değersizim. Bir elmas olsam da, benim ayarımda kimse yok bu şehirde. Bu şehrin evlerinin balkonlarında tenekeden saksılar… Saksılarda hüzünlü sardunyalar… Bu şehrin bacalarında Leyla’nın evinden tüten duman yok. Bu şehirde herkes aşk ateşiyle tutuştuğunu söylerken, bu şehrin sokaklarında Leyla’dan ve Mecnun’dan iz yok. Bu şehrin insanları bir tekmedir böğrüme inen. Coptur, kelepçedir bu şehrin insanları. Bu şehir bir zindandır bana. Bu şehrin zindanlarında Yusuf’tan iz yok. Ah! Bu şehirde aşktan anlayan yok. Bu şehir bir çöplüktür denize dökülmüş. Bu şehirde aşkın mavi rengi yok. Her yerde kedi, köpek çok. Bu kadar acıya kim dayanır? Bir şehir halkı bile olsa bu kadar acıya baş kaldırır. Gel gör ki acı, bu kadar acıya dayanamayacak insanlardan bana yaşatılır. Ben bu şehrin sokaklarına uzak iklimlerden gelen bir kum fırtınasıyım. Kimle göz göze gelsem bir daha göz kapaklarını açmamakta bana. Oysa merhametli bakışlara açım. Şehir tüm kepenklerini kapatmakta bana. Yüreğimde aç bir bebeğin duyguları… Ah! Bu şehirde anne diye bağıracağım kimse dahi yok. Bu şehir başlı başına babamın mezarlığı… Hem yetimim hem öksüz bu şehirde. Kimseden ne alacağım var ne vereceğim var. Faturamı kesmiş bu şehir. Bu şehirde yaşamak sadece bana pahalıya mal olmuş. Bu şehirde kanım donmakta. Oysa gökyüzü alabildiğine aydınlık ve sıcak. Yaşamak bana kar yağdırırken, kimsede bembeyaz gülüş yok. Ben bu şehirde dudaklardan sarkan buz kalıplarıyla donmaktayım.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Varlığım Bir Okyanus
Sen Benim En Büyük Hatamsın
Ey Tanrı'm Gazan Mübarek Olsun
Öyle Doluyum ki
Mavi Işık
Yağmurda Islanmak İstiyorum
Sen ve Ben
Çoktan Kül Olmuştum Harran Büyüklüğünde
Bir İnce Belli Bardak ve Çay Deminde Bir Kadın
Biz Birbirimizi Aslında Çok Sevdik

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgili Seninle Sevişmek Ne Güzel
Şimdi Sen Sus, İnsanlar Sussun
Yüreğimi Korkak Büyütmedim
Beylik Laflar Etmekle Olmuyor Dostum
Ah Angelina
Frezya
Çam Ormanı
Ey Sevgili Senin Aradığın Benim
Uzak Mesafeli Aşklar
Seninle Açarım Perdelerimi Güne

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.