Deneme > İtiraflar

olumsuz

Pişmanlık Rüzgarında Savrulmayın

siz değerli izedebiyat okurları için etrafımda pişmanlığı barındıran gözlemler yaptım ve bu gözlemlerime dayanarak insanların pişmanlığın rüzgarına kapılmamaları gerektiğini anlatmak istediğim bu yazıyı kaleme aldım siz değerli okurlarımızla buluşturmam gerektiği düşüncesi ile yayınlamaya karar verdim.

karışık

Füsun Akatlının Öldüğü Gün

Gün aşmıştı. 2010 yılıydı. Telefonum çaldı. Arayan iş yerinde yıllarca birlikte çalıştığımız baş editörümüz Mustafa abiydi. Neşeyle açtım. Mustafa, sesin çok yakından geliyor hayrola! (Oysa yıllık iznin de Ceşmedeydi) demeye kalmadan, o sesin içinden soğuk bir rüzgâr geçti. Kekeleyerek, zorlanarak Canım çok sıkkın Yuşa! Sen tanımıyorsun ama ben

olumsuz

Venom

Gezegenler değişebilir Hisler değişebilir Şartlar değişebilir In the end; We are Venom.

üzgün

Yaşamak Nedir?

Yaşamak buysa, yaşayalım ama bu değilse, o zaman yaşamak neredeyse oraya gidelim.
Bu sözü ilk duyduğumda sevmiştim. Hala etkili bir söz olarak bir kenarda durur benim için. Çünkü sözün sahibi rahmetli Suzan Akay ile aynı duyguları farkında olmadan ben de hissederek yaşamışım. Benim de ne zaman

karışık

Direnç

Kuşlar, ağaçlar, böcekler bile direnir. Hayatta kal!
Merhum yazar Bekir Coşkun'un anısına saygıyla...

üzgün

Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü / Gençlik Kirez Mevsimi Gibi

Ah benim dizimin dermanı, gönlümün fermanı, buğdayımın harmanı günlüğüm. Zobamın ateşi, göğümün güneşi, gözümün menevişi olan dert ortağım. Sana en güzel hitapları etsem, yine az gelir. Sen benim sırdaşımsın, gönüldaşımsın. Beni dinleyensin, sırrımı bilensin, kimselere söylemeyensin.

umutlu

Son Söz

Bu sitedeki yazılarıma son verirken veda etmek istedim.

üzgün

Mavi Işık

Atılmış bir mektup, silinmiş bir yazısın artık. Nerede kiminle yaşadığın ne de ne yaptığın umurumda değil. İçimde yakıyorum sana ait mektupları, yazıları. İçimde soğuyan bir mavi alevsin artık. Alev renginde kızıl güller yüreğimde bitmeye başlıyor. Bitmeye başlıyor sana olan sevgim.

nostaljik

Duvar

Bisikletten düşüp, dizlerimin yara kabuklarını kopardım. Ruhumun yaraları gibi...
Salıncağım kurulmuştu salkım söğüt dallarına, rüzgarda sallandıkça eğildim, büküldüm.

karışık

Öyle Doluyum ki

Öyle doluyum ki patlasam İstanbul'da sur kalmaz yansam Roma'yı yakarım. Öyle doluyum ki tüm bulutlar köy çeşmesi kalır yanımda su gibi basarım her yanı. Öyle bir doluyum ki nar zeytin tanesi olur yanımda.

Başa Dön