Pişmanlık; hayatta dönüşü olmayan yanlışlar yapmamızda önemli rol oynayan, olmazsa olmazımız diyebileceğimiz bir duygudur. Bizi esir almasındaki tek sorumlu yine biz insanlarız. Keşke şunu yapmasaydım keşke şunu şöyle yapsaydım diye zamanımızın büyük bölümünü hayıflanarak geçirdiğimiz görülür. Boşa savurduğumuz vakitler hayatımızın en büyük kayıplarındandır.
Değerli olduğuna inandığım bir fikrimi sizlerle paylaşmayı uygun görüyorum. Kaleme aldığım bu yazımda, madem pişmanlığı ele alıyorum, keşke kelimesinin bu duygunun bir simgesi olduğunu siz değerli okurlarımla paylaşmak isterim.
Yaptığınız bir hata yüzünden yırtınıp dövünmek istemiyorsanız yapmanız gereken şey, hataya düşmeden önce önleminizi almaktır. Hayatınızı etkileyeceğine inandığınız bir yanlışa düşmeden önleminizi almamanız, sizleri bir ömür hiçbir işe yaramayacağını bildiğiniz pişmanlık duygusu ile baş başa bırakacaktır. Sonra da yukarıda sizlere bahsetmiş olduğum simge kelime bir şarkı misali dilinize dolanacak, gittiğiniz her yerde onunla birlikte olmaya devam edeceksiniz. Böyle olmaması için hesapsız adımlar atmamalı, pişman olacağınız davranışların hayatınızda yer bulmasına müsaade etmemelisiniz.
İnsanlara hayatlarının bir yerini işgal edeceğine inandığım bu duygu hakkında birkaç tavsiyede bulunmayı kendime bir borç biliyorum. Karşınızdaki şahıslar için önemli olduğuna inandığınız görevlerinizden feragat etmeden önce biraz düşünerek hareket edin. Yoksa deyim yerindeyse treni kaçırır, varmak istediğiniz yere geç kalırsınız. Bir diğer tavsiyem, hiçbir zaman duygularınızı gizleme fikrine kapılarak kendinizi çıkışı olmayan bir yola sürüklememenizdir. Düşünülmesi lazım gelen bir diğer durum da sizleri yaşamınızdan soğutacak kadar büyük zararlara uğramadan önce yapamayacağınız şeyler uğruna kendinizi boş yere helak etmemenizdir.
Pişmanlık hakkında her daim şu fikri kafamda birçok şeyin önüne
koymuşumdur: Pişmanlık, insanın içini bir kurt misali kemirir. Eğer bu gerçeği göz ardı edersek hayatımızın karanlıklar ülkesi halini alacağı aşikardır. Yaşamımızın karanlıklara gömülmesine engel olmanın en güzel yolu, kafamızda gereksiz yere yer etmesine müsaade ettiğimiz sabit fikirlerimizden kurtulmaktır.
Bu duygu üzerine şarkılar yazıldığını bilen birisi olarak insanlara şunu söylemekten çekinmiyorum: Pişmanlık, özellikle hayatımız boyunca bizleri büyük üzüntülere boğan son pişmanlık hiçbir işe yaramadığı gibi insanları derin bir
boşluğa sürüklemektedir. Pişmanlığın simgesi dediğimiz keşke kelimesi de yaşanan kayıpları telafi etmemektedir.
Keşke kelimesini ağızlara almamak için elimizden gelen gayreti
göstermeliyiz. Ömrümüzü pişmanlıklarla geçirmemek için her adım atışımızda sonraki adımları da hesaba katmalıyız.
Evet, değerli okurlarım! Hayatınızdan pişmanlığı çıkarabilmek için sizleri mutlu edecek güzelliklerle meşgul olun. Çünkü kalbinizden atmadığınız bu kurdun sizleri kemirmesine izin verdiğiniz müddetçe hayatınızda hiçbir kazanım elde edemezsiniz.