• İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar |
121
|
|
|
|
Hayatın lolipop şeker olmadığını ben de biliyordum ama bize -başta- hayatı lolipop şeker gibi sundular…
Lakin yedirmediler… |
|
122
|
|
|
|
Gün doğmadan dön,
Bu gece çok yabancı. |
|
123
|
|
|
|
Mutsuz ve umutsuz bir haykırış... |
|
124
|
|
|
|
sustu kadın ! sustu adam !
|
|
125
|
|
|
|
Teşekkürler en kuzeydeki en gri bulut.
Sana karışsın bu kendi içinde anlamsız mektup.
Ve sen bir yağmur olgunlaştırıp kendinde, her sözcüğü tek damla yağmura dönüştür uzaktaki o şehirde… Yeşiller yanında olsun, griler gerinde…
İçimde aslında öyle bir şey var ki, bulamayacağım ve ömrüm boyu taşıyacağım en derinde…
|
|
126
|
|
|
|
Oysa ben zıt olmayı severim, tersine giderim akıl almaz bir şekilde.....
Ve gittimde, gidiyorumda, anlamsızca........
Çünkü güzellikleri yaşamak istemiyorum artık, çünkü imkansız güzellikler bu hayatta...
|
|
127
|
|
|
|
...Zaman geçmişe dair hiçr bir hatayı unutturmuyor |
|
128
|
|
129
|
|
|
|
Bak bizbizeyiz artık, aramıza yıllar girmiş, ne bende adresin, ne sende özlemim kalmış… Zaten ayrılıklar yalanlamıyor mu o büyük sevgileri, sende gerçeği söyle artık… |
|
130
|
|
|
|
Seninde mi hesapların olacaktı? Sende mi kaçacaktın kendinden, benden... Neyi yaşamaman gerekiyor ki, söylesene bana? Yüreğindeki bozkırları coşturan deli rüzgarım mı acıtıyor seni? Sevdam ağır mı geliyor, sevdan... Omuzlarını çökerten ne söylesene bana? |
|
131
|
|
|
|
Meraklı: Bilginin ne kadar önemli olduğunu artık çok iyi anlıyorum.Sokrat: Doğruyu bilen doğru davranır. Doğru bilgi doğru eylemi gerçekleştirir. “Bilgi ülkesinde pasaportsuz dolaşmak istiyorum, ama ne mümkün!” Diyen birisiyle karşılaşırsan bil ki o, bilgiyi kendi tekellerinde tutmaya çalışanlardan yakınmaktadır. Bilgiyi yaymanın yollarını, çarelerini aramalıyız. İnsanları özellikle bilgisiz bırakmak isteyenler de vardır. Mesela, baskıcı rejimler gücünü halkın cahilliğinden ve yoksulluğundan alırlar. Bunu bildikleri için de halklarını bilgilendirmek ve zenginleştirmekten kaçınırlar. |
|
132
|
|
|
|
. Maskelere sığınırken bazan anlamsız şarkılara ağlarken yokluğunda, tüm şarkıları senin için yazıldığına inandırırken kendimi ve tüm kelimelerin varlığını varlığına sebep bellerken anladım; varlığın mutluluk sebebimdi, yokluğun hüzün. |
|
133
|
|
|
|
Ey nazlı kalemim, kim ne derse desin; seni seviyorum…
Evet, doğru, bana iş, aş getirmedin.
Ama aç da bırakmadın…
Dilin keskin, sözlerin ağır olduğu için çok sayıda hasım sahibi ettin beni ama yine de beni terk etmedin… |
|
134
|
|
|
|
Öyle bir aşk istiyorum ki! Denizlerin içinde yol yapıp hiç yitmeyecek anlamlar taşıyıp beni göklere taşısın... |
|
135
|
|
|
|
Bu kadar zor mu özgürlüğün kollarına bırakmak kendimizi? |
|
136
|
|
|
|
-Bildiklerini uluorta söylersen başına geleceklere karşı da önceden tedbir almayı unutmamalısın.Çünkü başkalarını rahatsız edecek sözlerin dostlarının bile kolayca saf değiştirmesine neden olabilir.
-Aşk en az bir asır sürerdi eskiden,şimdi ise o güzelim aşkı dakikalara indirdiler.
|
|
137
|
|
|
|
İnci kolyem koptu bugün. Yerlere saçıldı tüm incilerim. Toplayıp dizsem yeniden, bir teki eksik kaldı. Boynumda 15 incinin izi kaldı. |
|
138
|
|
|
|
Sebep ile sonucun nikâhlarını, bozabilecek bir mahkeme yeryüzünde yoktur. O nedenle birliktelikleri sonsuza kadar devam edecektir. |
|
139
|
|
|
|
*Bilinemeyecek olanı bilmeye, görünemeyecek olanı görmeye, duyulamayacak olanı duymaya, tutulamayacak olanı tutmaya çalışacak kadar çok zamanım yok. |
|
140
|
|
|
|
Geçerken Rastladıklarım.... |
|