• İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik |
401
|
|
|
|
Hastaneler beni hep başka bir türlü etkiler; açılı yüzler, sağa sola koşuşturmalar ve keskin bir ilaç kokusu... |
|
402
|
|
|
|
İçine çektiği nefesi bıraktı. Yalnız verilen bir nefesin, kötü kokmuş artıklarıydı saçılanlar. Tüm bu yıldızlara rağmen, bu kadar ağır mı olmalıydı yaşananlar ? |
|
403
|
|
404
|
|
|
|
Billurcu Hotel, evimizin hemen bitişiğindeki üç yıldızlı otel. İç işleri bakanının misafirleri zaman zaman eve sığmayınca tutarız odalarını o otelde ağırlarız |
|
405
|
|
|
|
Kardeşinin arabaya atının biriken gübrelerini yüklediğini görünce yanına gidipKolay gelsin, hayrola sabah sabah bu keyif ne böyle diye sordu. |
|
406
|
|
|
|
Buna rağmen, şimdilerde kalbinden şikayeti olan benim. Sık sık daralmaktayım ve heyheylerim üstüme üstüme gelmekte. Kocamın sabahın köründen gecelere kadar işiyle meşgul olmayabileceği çok takılır oldu kafama; “acaba,” diyorum, “beni aldatıyor mudur? |
|
407
|
|
|
|
Uyandi. yatagin icinde sagina soluna donmeye basladi. Sinir oluyordu bu durumdan; ama yapabilecegi bir sey de yoktu... |
|
408
|
|
|
|
Bulut yağmur yağdırmak istesede rüzgarın götürdüğü yere yağabilirdi ancak. Bir martı ancak denizde karnını doyurabilir, bir şair şiirlerinde yaşayabilirdi ancak. Güneş dünya var olunca hayat verebilirdi ancak. Fakat Elif güneş olmak istemekteydi ve dünyanın varlığından haberdar değildi sanki.
|
|
409
|
|
|
|
Herkesin içindeki ses...Ve de farklı... |
|
410
|
|
|
|
Tribünler golü atan takımın sevincine döner... Ben ise golü yiyenlerin hüznünü yaşarım onlarla birlikte... Bu öyküler, böyle bir paylaşımın yansımasıdır... |
|
411
|
|
|
|
KARANLIK GECEN GECELERİMİ AYDINLAT ŞIMARIK MELEĞİM |
|
412
|
|
|
|
Bu da neydi böyle? Kimdi bu insanlar? Ne istiyorlardı? Ters giden neydi ? Gördüğü her şeyi kare kare gözünün önüne getirmeye çalıştı. Bir anda beyninde şimşekler çaktı! Nasıl olmuştu da bu kadar açık bir şeyi fark edememişti? |
|
413
|
|
|
|
‘o’nun gidişinin nedeni de sen sorduğunda sana cevap veremememin nedeniyle aynıydı. |
|
414
|
|
|
|
Astarının yüzünden pahalıya malolduğu şu günlerde artık uzun vadeli |
|
415
|
|
|
|
…yerlere dağılmış eski dergiler arasında, bağdaş kurup oturduğum yerde elimde tutuğum eski bir defter sayfasına yazılmış bu sözleri okuyorum. Bir şeyler canlanıyor gözlerimde, anıların baladında gidip gelmeler, karşımda eski bir sandık, kapağı açık içindekiler dağılmış sağa sola, oda karmakarışık. Bir bahar temizliğinde bulunan eski sırları tutuyorum elimde. Kalbim yine hızla çarpıyor, nefes nefese kalıyorum.
|
|
416
|
|
|
|
Ağustos ayının ilk haftasının ilk yarısındayız. Gök kış aylarını aratmayacak şekilde gürlüyor |
|
417
|
|
418
|
|
|
|
Şuan bildiğim tek şey var; zıplasam bir daha ayaklarımın yere basmayacağına inandığım kadar kendimi rahat ve hafif hissetmem... |
|
419
|
|
|
|
Amacım hiçbirşey…
Kaybolmuş, yıllanmış bir sevginin suçlusu,
Müebbet hayat mahkumu bir avarenin,
İntihar mektubu bu… |
|
420
|
|
|
|
Her sabah işe gittiğim yolda büyük bir reklam panosu var: ‘yakında’diye bilinmeyen bir ürünün reklamı.. Onu her gördüğümde aklıma sen geliyorsun. “yakında diyorsun bana. Zerrin yakında sana kendini iade edeceğim.
Serdar lütfen artık bana kendimi iade et!!! Kurtar beni kabuslarımdan Kendimi yeniden bulmak istiyorum!!! |
|