..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > eyyüp yıldırmış




2 Mayıs 2009
Yabancı Sen Kimsin?  
eyyüp yıldırmış
Hastaneler beni hep başka bir türlü etkiler; açılı yüzler, sağa sola koşuşturmalar ve keskin bir ilaç kokusu...


:AFJD:
Hastaneler beni hep başka bir türlü etkiler; açılı yüzler, sağa sola koşuşturmalar ve keskin bir ilaç kokusu. Hastane deyince benim ilk aklıma gelen bunlar. Tüm hastanelerin ortak manzarasıdır bunlar.
Bu gün kendimi rahatsız hissetmiş hastaneye gitmiştim. Dedim ya hastanelerle aram hiç iyi olmamıştır.
Hastanenin girişi her zaman ki gibi yine kalabalıktı. Hemen her yaş ve meslekten insan her adım atışışınızda karşınıza çıkıyorlar. Yüzlerde binlerce belli belirsiz ifade sarmalları. Bazısı içeri giriyor kimi hastaneden dışarı çıkıyor. Yaşlı bir adam daha genç birine omuz vermiş. Bu durum biraz şaşırtıcı geliyor ama genç adamın ayağındaki alçı durumu bana anlatmaya yetipte artıyor bile.
Ağır adımlarla iki yanı çiçeklerle çevrilmiş taş bir kaldırımdan geçip giriş merdivenine ulaşmak için yürüyorum. Adımlarım ileri doğru ama içimde tarifi imkânsız bir duygu beni ilerlemekten alıkoymaya çabalamakta sanki. Daha ileri gitme yolda geri dön diyor bir ses. Aldırmadan girişe doğru yürüyorum. Taş basamakları isteksiz olsa da çıkıyorum. Ben yukarı doğru hamle yaparken, sağımdan ve solumdan inen insanları görüyorum.
Merdivenleri çıkıyor, çamlı giriş kapısından içeri adımımı atıyorum. Kaydımı yaptırıp yine merdivenler çıkıyor, koridorlar geçiyorum. Her kapının önü insan dolu yine…
Son koridoru dönüyorum, bilinçli yâda istemeyerek kafamı kalabalık koridorlardan birine çeviriyorum. Odaların önündeki bankları bilirsiniz; sıranın size gelmesini beklerken yorgun bedeninizi bir parça dinlensin diye bıraktığınız banklardan söz ediyorum. Gözüm o banklarda birine takılıyor.; uzun siyah sacları yine siyah bir toka ile bağlı. Sırtında siyah ve topuklarına kadar uzayan bir mantosu var. Mantonun düğmeleri de siyah.
Kendinden daha yaşlı iki bayanın arasında oturuyor. Yaşlı bayanlar konuştukça hiç lafa karışmamasına karşın, arada sırada bir birine bazen ötekine dönüp onaylarcasına başını sallıyor. Kimi kez konuşulanları mimikleri ile ya onaylıyor ya da onaylamıyor.
Onu yeni görmeme karşın, yıllardır tanıyor gibiyim. Sanki beynimin satır aralarında yer tutmuş bir tanıdık. Evet, tanıyorum onu ama nereden ve nasıl.
Derken kadının yanına genç bir erkek yaklaşıyor. Elinde tahlil kâğıtları olduğu belli olan evraklar var bu genç adamın. Adamı da tanıyor olabilirmiyim diye dikkatli bakıyorum. Bu benim. Ama bu imkânsız diyorum kendi kendime hem burada hem orada nasıl olabilirim. Kadını daha yeni görmüştüm. Adam, yani ben elimdeki kâğıtları kadına doğru üzgün ve yıkı bir şekilde uzatıyor. Tahlil sonuçlarını ona anlatıyorum. Yüzümdeki ifadeden sonuçların pekte iç açıcı olmadığı hissine kapılıyorum. Dizlerimin bağı kesiliyor birden; ayaklarımın altında zemin ikiye ayrılıp içine düşüyorum sanki. Bir girdaba düşerken tüm hayatım gözlerimin önünden akıp geçiyor; hastane girişindeyim, içeri adı atıp atmamak arasındaki tereddüt anındayım. Kaydımı yaptırıyorum, koridorlar geçiyor, merdivenler çıkıyorum. Hastane yeni temizlenmiş her yan deterjan kokuyor. Benim deterjan’ a alerjim olduğu geliyor aklıma… Gözümü bir hastane odasında açıyorum. Başımda uzun siyah saçlı, kara saç tokalı bir bayan bana bakıyor. Elimi uzatıyorum tutsun diye ama o tutmuyor ellerimden. Bir boşluğa düşüyor bedenim, yer yarılıyor ayaklarımın altından. Düşerken bir soru takılıyor aklıma, siyahlı kadın sen kimsin?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kızlar Sinisi Efsanesi
Domates Suyu
54. Kalas
Biraz Daha Işık!
Angut Kuşunun Vefası
Ah İsmail Ah
Aramızdaki Hainler (Şahmeran Efsanesi)
Yalnız Bir Yıldız
Ankara' da Nisan
Sonbahar Kıyımları

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aşık Veysel [Şiir]
Bir Sevdam Var [Şiir]
Coşkun Aral" I Kim Bilmez? [Deneme]
Nöropeptit [Deneme]
Payeleri Onos" Tur Ama Eşek Desen Kızarlar… [Deneme]
Attila József, Şizofren Bir Şair" İn Dizeleri [Deneme]
Hillary Yeni Abd Dışişleri Bakanı [Deneme]
Toplumun Refleksi [Deneme]
Yaklaşan Anneler Günün" de Kadın" A Düşen Yine "Hakk-ı Sükut" Olmamalı [Deneme]
Yaşam Serüvenimiz ve Yaşlılık [Deneme]


eyyüp yıldırmış kimdir?

1959 Divriği/Sivas doğumluyum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © eyyüp yıldırmış, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.