• İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik |
201
|
|
202
|
|
|
|
ama genede dünya dönüyor galile... |
|
203
|
|
|
|
11 yaşındaki Alp'in 7 yaşında yazdığı yazısı... |
|
204
|
|
|
|
İnsanın ömrünü adayabileceği ve geçirebileceği birisini bulması ne kadar zor değil mi günümüzde. Hep masallarda duymaya alıştığımız bir yastıkta kocayan çiftleri gerçek hayatta görebilecek miyiz acaba? Bir insan bir insana ömrünce katlanabilir mi ki kendine bir ömür katlanamazken.. |
|
205
|
|
|
|
Her gün alışık olduğunuz dakikaları yaşayamayabilirsiniz. |
|
206
|
|
|
|
İki kişi bazen konuşur, iki kişi genellikle konuşur, iki kişi bazen susar. hem de konuşmaya susar bazen ... Belki bunlar sadece kelime oyunudur, gider sadece su içer bunun üzerine ve susuzluğunu giderir. Kim bilir!.. |
|
207
|
|
|
|
Herkesin bir öyküsü var. İşte o öyküleri bilmeyi istedim ben sadece, çocukken de, 15–16 yaşında bıyıkları henüz terleyen bir delikanlıyken de meraklıydım hikâyelere. O yüzden farklı insanlarla tanışmayı çok severdim. Tanışma konusunda da şimdikinden çok daha iyi olduğum çevremdeki insanların sayısına bakılacak olursa gün gibi ortada. |
|
208
|
|
209
|
|
|
|
Sergimi gezen insanlar bana niçin insan yüzleri çizdiğimi soruyorlar. Ben de onlara diyorum ki... |
|
210
|
|
211
|
|
|
|
Küçücük umutlar yetiştirir yürekleri kocaman olan çocuklar. Yaşıtları hayat telaşı nedir bilmezken onlar ekmek kavgasına çoktan girmişlerdir bile. Hayat herkese adil davranmıyor. Terazinin kefeleri hiçbir zaman eşit değil maalesef. |
|
212
|
|
|
|
Gözlerinde tadını anlatamıycağım birşey var |
|
213
|
|
|
|
dilin diyalektiği olmaz!!! |
|
214
|
|
|
|
Bir kelebek kozasinda kivranirken... Umutla... |
|
215
|
|
|
|
Es geçtiğimiz insanlar anısına. |
|
216
|
|
|
|
Kanepeye uzattılar. Midesi sırtına yapıştığını belirten bir sinyal veriyordu. Kocaman kırmızı bir ışık yanıyordu, gövdesinin tam orta yerinde. Kalbinden geçen trenlerin ışıkları olmalı bu, diye düşündü. Kendisine uzatılan tüm elleri reddediyordu günlerdir. Ne yemek, ne de ilaç… Zoraki ve bıktırıcı ritüellerdi sadece. Mutlaka bir plan yatıyordu ardında, tüm bunlar boşuna değildi. “Hastalandın sen, iyi değilsin” demeleri çok abesti. Doktorlar da işbirlikçi olmalıydı. |
|
217
|
|
|
|
Tesadüflerin kesistiği anlardan, anlatılan. |
|
218
|
|
|
|
Kimileri düşler gibi yaşar, kimileri de düşlerini... |
|
219
|
|
|
|
Tekcümle, ezhayat, mecâz-ı an |
|
220
|
|
|
|
Bulutlardan akan yağmurun, berrak, saf taneleri saçlarımı ıslatıyor. Allah kahretsin... Keşke yanıma şapkamı alsaydım. Aklıma geliyor, marketten arakladığım fazladan bir poşet iyi ki montumun cebinde duruyor. |
|