..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - M.NİHAT MALKOÇ
M.NİHAT MALKOÇ - EDEBİYAT İKSİRİ
Site İçi Arama:


İnceleme
  Veremle Savaş (M.NİHAT MALKOÇ) 27 Ocak 2005 Sağlık 

Hastalıklar insanların yakasını bir türlü bırakmıyor.Gerçi hastalıklar ilâhî imtihan için bir vasıta ve vesiledir.Allah,bu şekilde insanların sabrını ve tahammülünü ölçmektedir.

  Kanunî'nin Şâirliği (M.NİHAT MALKOÇ) 27 Ocak 2005 Yazarlar ve Yapıtlar 

Trabzon bir şehzadeler şehridir.Osmanlı Devleti’ni yöneten padişahlardan en önemlileri arasında yer alan Yavuz Sultan Selim ile onun muhteşem evlâdı Kanunî Sultan Süleyman,ömürlerinin mühim bir kısmını Trabzon’da geçirmişlerdir.

  Karlar Altında Nev - Baharım Ben!.. (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Dönemler 

Doğum,yaşam ve ölüm!...Kısa da olsa,uzun da olsa herkesin hayatının hulâsası bu değil midir?İnsan soyundan bâki kalan olmuş mudur bu fani âlemde?Hani bin yıl yaşayan ceddimiz?Bir yıl da olsa, bin yıl da olsa sayılı gün değil mi!..Gelir geçer;dünya bir h

  Trabzonlu Kanûnî (M.NİHAT MALKOÇ) 27 Ocak 2005 Yazarlar ve Yapıtlar 

Trabzon,tarihten bugüne kadar çok büyük şahsiyetler yetiştirmiştir.Bu şahsiyetlerin başında da Cihan Padişahı Kanunî Sultan Süleyman gelmektedir.O Trabzon’un gözbebeğidir.

  Bir On Kasım Sabahı (M.NİHAT MALKOÇ) 27 Ocak 2005 Tarihe Yön Verenler 

Yakın tarihimizin abide şahsiyetlerinin başında hiç şüphesiz ki Atatürk gelmektedir.Bir milleti uçurumun eşiğinden kurtararak,ona apaydınlık bir yol çizen bu mümtaz insan,pek çok sömürge ulusa da yürek vermiştir.

  Yapraklar Dökülür Kasımlarda!.. (M.NİHAT MALKOÇ) 27 Ocak 2005 Tarihe Yön Verenler 

Yirminci yüzyıla damgasını vuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk ve dünya tarihinde apayrı bir yeri vardır.Osmanlı Türk İmparatorluğu’nun enkazından Türkiye gibi diri ve dinamik bir devlet çıkarma başarısını göstermiştir.

  Yurdunu Canından Aziz Bilen Türk: Atatürk (M.NİHAT MALKOÇ) 27 Ocak 2005 Tarihe Yön Verenler 

Vatan sevgisi,mukaddes ve muazzez duyguların en başta gelenidir şüphesiz!... Onun içindir ki Resul-i Ekrem Efendimiz: “Vatan sevgisi imandandır” buyurmuştur.

  Trabzonlu Edebiyat Tarihçisi Nihat Sami Banarlı (M.NİHAT MALKOÇ) 27 Ocak 2005 Yazarlar ve Yapıtlar 

Nihat Sami Banarlı için,sadece bir edebiyat tarihçisi demek yeterli olmasa gerek.Zira o,edebiyat tarihçiliğinin yanında çok üstün meziyetlere de mâlikti.

  Bir Canlı Tarih Vardı (M.NİHAT MALKOÇ) 27 Ocak 2005 Yazarlar ve Yapıtlar 

Ecel gemisi, acı siren sesleriyle hayat limanına uğrayarak oradan topladığı yolcuları ebedî âleme taşıyor. Bu mahzun göç,dünyanın yaratılışından bugüne dek durmadan devam ediyor.Göçenlerden çok, arkada kalanlar yıkılıyor.

  Yusuf Has Hacip'in Şâirlere Bakışı (M.NİHAT MALKOÇ) 27 Ocak 2005 Yazarlar ve Yapıtlar 

Bazı zamanlar,bir kısım duygu ve düşünceler dilimizin ucuna kadar gelir de bir türlü kelimelere döküp söyleyemeyiz onları…Ruhumuzdaki kıvılcımları dile getirmede sözcükler kifayetsiz kalır.

  Gevheri'nin Hayatı ve Şiirleri (M.NİHAT MALKOÇ) 27 Ocak 2005 Yazarlar ve Yapıtlar 

Türk edebiyatı ayrılmaz bir bütündür.Yani Halk edebiyatı, Divan edebiyatı, Tasavvuf edebiyatı… vb. gibi isimler altında anılıyorsa da bunları birbirinden soyutlayamayız. Bu edebiyatlar daima birbirinden etkilenmiştir.

  Kandiller Zincirinin İlk Halkası: Regaib Kandili (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Her dinin kendine mahsus mübarek gün ve geceleri mevcuttur.Hıristiyanlar Noel Yortusu için aylar önceden hazırlıklara girişiyorlar.Bütün milletlere bunun propagandasını yapıyorlar.

  Allah Sabredenlerle Beraberdir (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Sabır,bir musibet ve belâya uğrayanın telâş ve feryat etmeyip,sonunu bekleyip tahammül ile katlanmasıdır.Sabreden kimseye “Sâbir” denir.

  Sabrın Sonu Selâmet (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Ecdadımız: “Sabrın sonu selâmettir” demiş. Bu sabra açık bir davettir. Fakat bu öyle sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Önceden bunun terbiyesini almış olmak gerekir. İmanı güçlü olanlar ancak sabrederler.

  Ramazan Ufku (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Müslümanların gönlü bir hoş artık.. . On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerife bir kez daha erişmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz.Recep,Şaban,işte geldi Ramazan. . .

  İslâm Barış Dinidir (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Yaşlı dünyamız,kurulduğu günden beri binlerce çirkin savaşa sahne olmuştur.Barut kokusu hiç eksik olmamıştır yeryüzünden…Hz.Adem’in oğulları arasındaki kanlı kavga bu işin temelini oluşturmuştur.

  Kanaat Bitmez Tükenmez Bir Hazinedir (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Aç gözlü olmayıp hırs göstermemeye,kısmetinden fazlasına göz dikmemeye kanaat diyoruz.Helâl ile yetinip haramı reddedene,az şeyi de olsa kısmetine razı olana “kanaatkâr” ismini veriyoruz.

  Nimete Şükür Esastır (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Biz insanlar,pek çok hareketimizle kendi bünyemizde tezat oluştururuz.İnsanlar bize herhangi bir şey verince teşekkür eder,hatta çok kere karşısında iki büklüm oluruz.Fakat nimetlerin mutlak sahibi olan Allah’a teşekkür etmeyi her nedense ihmal eder

  Vatan Sevgisi İmandandır (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Aynı gelenek ve görenekleri paylaştığımız,dinî ve içtimaî değerlerle adeta etle kemik gibi bütünleştiğimiz toprak parçasına “vatan” diyoruz.Vatan,alelâde bir toprak parçası değildir.

  Allah,ne Güzel Vekildir (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Kendine ait vazifeyi yaptıktan sonra neticesini Allah’tan beklemeye tevekkül,bunu yapana da mütevekkil diyoruz.Mütevekkil insan,sebeplere tevessül ettikten sonra sonucunu Allah’a bırakır.

  Dua Müminin Silâhıdır (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Dua, Allah’a karşı rağbet,niyaz,yalvarış,tazarru,salât,namaz ;Cenab-ı Hakk’tan hayır ve rahmet dilemek;Allah’ın rızasını,hidayet ve istikamete muvaffakiyeti dilemek,yalvarmak;Peygamber(A.S.M.)’a salâvat getirmek;birisini çağırmak

  İslâmiyet Irkçılığı Lânetlemiştir (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Allah,dünyayı yarattıktan sonra Hz. Adem Aleyhisselâmı halketmiştir.Onun sol kaburga kemiğinden de eşi Hz.Havva’yı vücuda getirmiştir.Bu çift,zamanla çoğalarak bugünkü insanlığın oluşumuna zemin hazırlamıştır.

  Kırk Hadis Işığında (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Peygamberimizin mübarek sözlerine “hadis-i şerif” diyoruz.Hadisler,dünyevî ve uhrevî hayatımızı nasıl tanzim edeceğimizi öğretir.Her insan Kur’an-ı Kerim’den mana çıkaramaz .

  Şefaat Ya Resulullah!.. (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Şefaat kelimesinin anlamı bir şeye bir mislini daha ekleyerek çift kılmak, tek olan bir şeyi bir başka şeyle birleştirmektir.

  Ameller Niyetlere Göredir (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

İnsanı diğer varlıklardan ayıran,onun düşünme ve idrak edebilme kabiliyetidir.Bunun dışında,öteki canlılardan çok fazla bir farkımız yoktur.

  Haya İmandandır (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Hayâ,Allah korkusuyla günahlardan kaçınmaktır.Yüce dinimiz İslâmiyet bu mevzuya büyük ehemmiyet vermiştir.Dinin emirlerine uyup,nehiylerinden kaçınmak hayânın gereğidir.

  İsraf Ekonomisi (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Yüce Allah, dünyaya gelen her canlının rızkını verir.Fakat kişi veya genel anlamda canlı rızkını aramalıdır.Aşağı yatarak nimet beklemek,gelmeyince de isyan etmek küstahlıktır.Önce hareket,sonra bereket!..

  Muhabbetin En Makbûlü (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Bize en küçük bir iyiliği dokunan kişiyi severiz ve bağrımıza basarız.Oysa Allah biz insanlara sayısız nimetler veriyor.Onu sevme hususunda niçin ihmâlkâr davranıyoruz.

  Tevbe İle Günahlardan Arınmak (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

İnsanoğlu günah işlemeye meyyal yaratılmıştır.Çok basit gerekçelerle hak ve hakikatten ayrılır.Çünkü lânetlenmiş şeytan,onu yoldan çıkarmak için,yanında bir pervane gibi döner durur.Gafillere batılı hak,hakkı batıl olarak gösterir.

  Hocam Bener Cordan (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Eğitim 

Eğitim çınarından bir yaprak daha düştü.Öyle ki yeri doldurulamayacak bir yaprak!... Millî Eğitim Bakanlığı Eski Müsteşarı muhterem hocam Bener Cordan, 15 Ağustos 2004 Pazar günü sabah saatlerinde Ankara’da Hacettepe Hastane

  Arif Nihat Asya'nın Doğumunun 100. Yılı (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Din 

Bilindiği üzere Arif Nihat Asya, bundan tam yüz yıl önce 1904 senesinde dünyaya gelmişti.Şu anda 2004 yılını idrak ediyoruz.Yani bu yıl Arif Nihat’ın yüzüncü doğum yılı…

  Dil Katliamı (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Dil 

İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik konuşma yeteneğidir.Bunu dil sayesinde gerçekleştiriyoruz.Canlı ve dinamik bir vasıta olan dil,milletlerin bir nevi çimentosudur.

  Kültürün Temel Unsuru Dil (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Dil 

Dil ve kültür kavramları yapışık ikizler gibidir. Siz onları birbirinden ayırmak isteseniz de onlar ayrılmamakta direnirler. Hepimizin yakinen bildiği gibi insanlar,topluluklar halinde hayatlarını idame ettirirler. Beraber yaşa

  Eski Türkler'de Arıcılık ve Bal Kültürü (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Türkiye 

Türkler uzun yıllar göçebe bir hayat yaşadıktan sonra yerleşik medeniyete geçmişlerdir.Savaşçı bir millet olan Türkler,cihan imparatorluğunun peşindeydiler.Uzun ve zor mücadelelerden sonra bu hayalleri hakikate dönüşmüştür.

  İslâmiyet ve Türkler (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Türkiye 

Türk Milleti var oluşundan beri ahlâk ve mefkûre açısından örnek bir yapıya sahipti.Yani Türkler,İslâmiyet’ten evvel de çok şahsiyetli, namuslu ve inançlı bir milletti.

  Geleceğe Yatırım (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Eğitim 

Belli bir konuda,bir bilgi ve bilim dalında yetiştirme ve geliştirme işine “eğitim” diyoruz.Eğitim,çocukların ve gençlerin cemiyet içerisinde yerlerini almaları için mutlak gereklidir.

  Okul ve Hapishane (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Eğitim 

Okumakla başlar her şey!.. Bilgisizlik,yediden yetmişe bütün kötülüklerin anasıdır. Dünyada en tehlikeli insan,cahil insandır. Cahillerin en kötüsü de cahil olduğunu bilmeyen veya cehaletini kabul etmeyendir. Böyle bir insanla

  Öğretmenler Günü (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Eğitim 

Öğretmen, o tatlı,sihirli,tılsımlı sözcük!…Nasıl da telâffuz eder çocuklarımız onu coşku ve heyecanla…Çünkü kalpten gelen,katıksız,saf bir kelimedir o…

  Öğretmenlik Andı'na Sadakat (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Eğitim 

Çağdaş ve medenî milletler bugünlerinden çok yarınlarını düşünürler. “Dün” artık elimizden uçup gitmiştir. “Bugün” öyle veya böyle,iyi veya kötü yaşanmakta… Ya yarın?...O gelmedi daha. Yarını mamur etmek elimizde.

  Şâirlerin Gözüyle Öğretmen (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Eğitim 

Şairler, yaşadığı toplumun gözü,kulağı,sesi ve dilidir.Cemiyette ne yaşanıyorsa,insanların duygu,düşünce ve eğilimleri ne yönde cereyan ediyorsa, bu söz ustalarının dizelerine yansır.

  Ellisine Varmayan Şâir ve Yazarlarımız (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Entelektüel 

Herkes bir şeyler söyler ama herkes belâgatlı söz söyleyemez.Bunu ancak şâirler becerebilir.Çünkü onların doğuştan gelen söz söyleme meziyetleri vardır.Bu yönüyle onlara saygı duymak lâzımdır.

  Şiirin Doruklarında!.. (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Entelektüel 

Şiir,başkalarının düşünüp de kelimelere dökemediği duygu,düşünce ve hayalleri estetik kaygılar gözeterek yansıtmaktır.Bunu gerçekleştirmek her kişinin yapabileceği bir iş değildir.Yani her insan şiir yazamaz.

  Trabzon Belediye Başkanları (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Dönemler 

Trabzon çok eski bir yerleşim yeridir.Pek çok millet bu güzel şehri yurt edinmiştir.1461 yılında da Fatih Sultan Mehmet tarafından İslâm topraklarına dahil edilmiştir.Bu fetih hadisesi sıradan bir toprak kazanma değildir.

  Trabzon Fetih Tarihi (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Dönemler 

Trabzon,Türk-İslâm coğrafyasının en köklü yerleşim yerlerinden biridir.Pek çok millete ve medeniyete ev sahipliği yapan bu güzide şehir,26 Ekim 1461 yılında İslâm topraklarına dahil edilmiştir.

  Geçmişte Trabzon (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Dönemler 

Trabzon’un geçmişi M.Ö.7000 yılına kadar uzamaktadır.Pek çok medeniyetin beşiği olmuştur.Buraya ilk olarak Tibarenler,Mosklar ve Marlar yerleşmişlerdir.Şehir zamanla Medler,Persler ve Makedonyalılar’ın eline geçmiştir.

  O Acı Günler!.. (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Dönemler 

Esareti yaşamayan hürriyetin kıymetini bilemez.Millet olarak asırlar boyunca hürriyet aşkıyla yanıp tutuştuk.Bunun için en değerli varlığımız olan canımızı seve seve verdik.Her zaman da vermeye hazırız.

  Trabzon Basınının Meseleleri (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Meslekler & İş Yaşamı 

Millet olarak, maalesef okumuyoruz. Okumayı boş ve zahmetli bir uğraş olarak görüyoruz.Batılılar günde en az iki üç gazete okurken ülkemizde toplumun yarıdan çoğu ayda ancak bir gazete okuyor!

  Trabzonlu Tarihçi Şakir Şevket'in Gözüyle Sürmene (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Ocak 2005 Tarihe Yön Verenler 

Şehirler tıpkı insanlar gibidir.Hepsinin kendilerine mahsus kimlik ve şahsiyetleri vardır.Şehirlerin ruhu, orada yaşayan insanların ruh bileşiminden oluşur.Günümüz şehirleri kozmopolitleşti.Özgün aile şehirleri tarihe karıştı.

  Ölümden Şimdi Daha Çok Korkuyorum (M.NİHAT MALKOÇ) 9 Ağustos 2005 Yazarlar ve Yapıtlar 

Türk şiirinin üstatları birer birer aramızdan ayrılıyor.Bu durum Türk şiiri adına bir hayli endişelendiriyor bizi.Çünkü pınar baştan kuruyor.Yeni sesler ve yeni renkler geliyorsa da bunlar bir balon misali kısa zamanda sönüyor.

  İlköğretim Okulları ve 100 Temel Eser (M.NİHAT MALKOÇ) 9 Ağustos 2005 Eğitim 

Son yıllarda kitap okuma alışkanlığımızda gözle görülür bir azalma olduğu inkâr edilemez.Gerçi ülkemizde böyle bir alışkanlık olup olmadığı da tartışma konusudur.

  Tabelalarda Türkçe Kullanma Kampanyası (M.NİHAT MALKOÇ) 7 Ekim 2007 Dil 

Dünyada bizim kadar diline sırt çeviren ve ihanet eden başka bir millet görülmemiştir. Bunun yansımalarını, adım attığınız her yerde görebilirsiniz. Kendi kendine yeten, hatta başka dillere de çok sayıda kelime veren Türkçe, öz evlatlarının elinde sırtından hançerleniyor. Bunu yapanlar da sözde çağdaşlık kılıfıyla işledikleri her türlü haltı güzel gösterme gayreti içerisine giriyorlar. Basiretleri iyice körelen bu insanlar, yanlış yolda olduklarını bir türlü kabul etmiyorlar. Oysa Türkçe bizim ses bayrağımızdır, her türlü tacizlere rağmen ayakta kalan son kalemizdir. Bu kale düşerse, milletimizi birbirine kenetleyen dil bağı çözülürse dağılma ve parçalanma tehlikesiyle yüz yüze kalırız. Dil birliğini hafife almayalım. Türkçeyi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtaralım. Kültürel sömürge olmayı reddedelim.

  Batı Medeniyeti Karşısında Mehmet Akif (M.NİHAT MALKOÇ) 2 Kasım 2007 Kültür Çatışmaları 

Her milletin kendine mahsus bir medeniyeti mevcuttur. Bunun yanında medeniyetlerin beynelmilel uzantıları da vardır. Bugün, medeniyet kavramı “uygarlık” sözcüğüyle karşılık bulmaktadır. Kültür ve medeniyet kavramlarının içeriği ve kapsamı konusu, bugüne dek çokça tartışılmıştır. Bazıları kültürü millî, medeniyeti evrensel olarak nitelemiştir. Her ikisinin de millî olduğunu söyleyenler de vardır. Bu konulardaki kişisel kanaatler aslında sorgulanmalı ve bu hususta derinleşilmelidir.

  Bir Hizmet Şehidi: Ahmet Hamdi Altuntaş (M.NİHAT MALKOÇ) 15 Kasım 2007 Toplumsal Olaylar 

Şiddeti çözüm olarak görenler, 1998 senesinde Trabzon’un Çömlekçi mevkiinde zabıta komiseri ‘adam gibi adam’ olan Köprübaşılı Ahmet Hamdi Altuntaş’ı susturarak kirli kan denizlerine bir damla daha akıttılar. O henüz 32 yaşında, ömrünün baharında arkasında onlarca gözü yaşlı insan bırakarak ebediyete ‘şehit’ sıfatıyla göçtü. Allah rahmet eylesin.

  Bir Köprübaşı Sevdalısı: Ahmet Sancak (M.NİHAT MALKOÇ) 15 Kasım 2007 Türkiye 

Köprübaşı’ndan yola çıkan Ahmet Sancak, Almanya’da girişimcilikte başarı basamaklarını bir bir tırmanıp, bugün gurur duyulabilecek bir noktaya gelmiştir. Genç yaşta başarılı bir iş hayatı geçiren Ahmet Sancak, 2002 yılında medya sektörüne el atmıştır. Doğu Karadeniz bölgesini kapsayan “Karadeniz Haber” adlı bir gazete kurmuştur. 2005 yılında ise Trabzon merkezli Hüryol adlı gazeteyi yayın hayatına kazandırmıştır. 2006 yılında ise Karadeniz Haber gazetesinin adını ve içeriğini değiştirerek Taka markasına dönüştürmüştür.

  Memleket Havası ve Köprübaşı Tv Sitesi (M.NİHAT MALKOÇ) 16 Kasım 2007 Türkiye 

Trabzon’un uzağına düşmüş bir ilçedir Köprübaşı… Gündoğan, Fidanlı, Akpınar, Yağmurlu, Koyuncular, Güneşli, Çifteköprü, Beşköy gibi yerleşim yerlerinden oluşan bu ilçede hayat gün boyu zorluklarla mücadele içerisinde geçer. Gözden ırak olsa da, gönülden ırak değildir yeşilin ve dağların koynunda uyuyan bu masal perisi… O bizim yüreğimizin merkezindedir her zaman… Bedenen oralardan uzak yaşıyor olsak da, ruhen havasını teneffüs ediyoruz bu güzel yurt köşesinin. Köprübaşı sevgisi geceleri rüyalarımızı süslüyor, efkârlı vakitlerde ise hayallerimizi… Çünkü o topraklarda yoğruldu hamurumuz. Çocukluk ve ilk gençlik anılarımızı oralarda bıraktık. Yüreğimizin bir köşesini Köprübaşı’na tahsis ettik.

  Usta Bir Heykeltıraşın Ucuz Ölümü (M.NİHAT MALKOÇ) 12 Aralık 2007 Sanat ve Sanatçılar 

Türkiye’de trafik kazaları almış başını gidiyor. Gün geçmiyor ki birileri trafik kazasından hayatını kaybetmesin, kolunu bacağını kaybedip yaralanmasın. Dışarı çıkıp da eve sağlam dönmek şükür sebebi sayılıyor. İnsanlarımız bir türlü kurallara uyarak adam gibi araba kullanmayı öğrenemedi. Her şey gözler önünde gerçekleşiyor ama hiç kimse yaşanan olumsuzluklardan ibret almıyor. Böyle olunca da benzer sebepler benzer sonuçları doğuruyor.

  Köprübaşılı Hayırsever İşadamı: Abdullah Kanca (M.NİHAT MALKOÇ) 15 Aralık 2007 Söyleşi 

Halk tarafından “üç günlük dünya” olarak ifade edilen yaşadığımız bu âlemde sınırlı bir ömre sahibiz. Sayılı günlerimizi artırmak elimizde değil. Fakat adımızı yaşatmak ve kalıcı kılmak elimizdedir. Geride ne kadar eser bırakırsanız, adınız o kadar hafızlara kazınır. Mevlana’nın dediği gibi “Kamil odur ki; koya dünyada bir eser, / Eseri olmayanın yerinde yeller eser…” Bu çerçevede geride hayırla anılacak bir isim ve eser bırakan Köprübaşılı hayırsever işadamı Abdullah Kanca’yı anlatmak için böyle bir girişe lüzum gördük.

  Altın Kuşağın Son Yıldızı: Vüs"at O. Bener (M.NİHAT MALKOÇ) 7 Aralık 2007 Yazarlar ve Yapıtlar 

Türk hikâyeciliğinin altın kuşağının son yıldızı olarak görülen Vüs’at O. Bener geçtiğimiz aylarda hayatını kaybetmişti. 83 yaşında hayata veda eden bu değerli kalem, hikâyeyi şiire yaklaştırmıştı. Uzun ömrüne rağmen az sayıda hikâye yazmıştı. Mükemmeliyetçi bir sanat anlayışına sahipti. Az ve öz yazmayı ilke edinmişti. Kelimeleri yerinde ve tabir caizse iktisatlı kullanırdı. O, sözlere hakkını veren bir hikâyeciydi.

  Bir Kalem Daha Sükût Etti: Erhan Bener (M.NİHAT MALKOÇ) 8 Aralık 2007 Yazarlar ve Yapıtlar 

Seksenine merdiven dayadığı bir dönemde aramızdan ayrılan Bener, yaşı ileri bir safhada olmasına rağmen hayal kurmaya ve kurduğu hayalleri okuyucularıyla paylaşmaya devam ediyordu. Hayattan elini eteğini çekmemişti, nefes aldıkça hayat yaşanmaya değerdi. Onun hayata bakışı sevgi ve hoşgörü temeli üzerine bina edilmişti. Doğrusu da bu değil miydi zaten. Söz sarrafları olan şair ve yazarlara da hayata sevgiye hâkim noktadan bakmak yakışırdı. O da kendine yakışanı yaparak yaşadıkça okuyucularına muhabbet bahçesinden güller derdi. Kalem sustu… 08 Aralık 2007’de edebiyatımız bir değerini daha toprağa gömdü.

  Kurban Bayramının Anlamına Vakıf Olmak (M.NİHAT MALKOÇ) 18 Aralık 2007 Din 

Kurban İslam itaat kültürünün önemli bir yansımasıdır. Zorlu bir imtihana tabi olduğumuz bu dünyada bedenî ve malî ibadetlerle görevli kılınmışız. İbadetlerimizi Allah’ı hoşnut etmek, gazabından uzak durmak için büyük bir aşkla ve şevle yerine getiririz. Vaktinde ifa etmemiz gereken ibadetlerden birisi de kurban kesmektir. Fakat bu sadece malî gücü yeterli olanlara yönelik bir emirdir. Gücü yetmeyenlerin böyle bir sorumluluğu yoktur.

  Kurban Hayvan Katliamı mı? (M.NİHAT MALKOÇ) 18 Aralık 2007 Din 

Müslümanların dini vecibelerinden birisidir gücü yetenlerin kurban kesmesi… Her yıl gerçekleştirilen bu kulluk eylemi, kulu Allah’a yaklaştırır. Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Gücü yeten her müminin kurban kesmesi gerekir. Kurban kesmek, zengine Hanefi’de vacip, diğer üç mezhepte sünnettir. Sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın zirvesi olan kurban malî ibadetlerden biridir. Gücü yetmeyenin böyle bir vazifesi yoktur.

  Oyuncu Savaş Dinçel Yaşam Perdesini Kapattı (M.NİHAT MALKOÇ) 22 Aralık 2007 7nci Sanat (Sinema) 

Gün geçmiyor ki bir değerimiz ayrılmasın aramızdan. Alanlarında isim yapmış, ekol olmuş kişiler sararmış yapraklar misali bir bir dökülüyor hayat ağacından. Bu durum hayatın beklenen neticesi olsa da insanlar kolay kolay alışamıyor gidenlerin yokluğuna. Lakin zaman acıların üzerini küllerle örtüp yaşamın uzun bir süreç olduğunu ve devam ettiğini hatırlatıyor bize. Gidenler gelmiyor, gelenler vakti gelince bir ‘elveda’ bile diyemeden gidiyor.

  Hayata İmanın Nuruyla Bakabilmek… (M.NİHAT MALKOÇ) 23 Aralık 2007 Din 

Millî ve manevî değerlerin zaafa uğratıldığı, inançların hayatın dışına itildiği zor bir zamanda yaşıyoruz. Maddenin manaya baskı yaptığı, hatta galebe çaldığı bu çağda hayata imanın nuruyla bakabilmek, içimizde çıkmazlar oluşturan pek çok meseleye çözümler getirebilecektir. Yeter ki bakışımızı çağa göre değil, İslam inancının getirmiş olduğu temel ilkelere göre şekillendirelim. Gerçek mümin odur ki İslam’a çağın gözüyle bakmaz, çağa İslam gözlüğüyle bakar. Bu iki bakış açısı birbirinden çok farklıdır. Birincide çağın değerleri, ikincide İslam’ın değerleri esas alınmaktadır. Elbette esas olan İslam’ın kıymet hükümleridir.

  Kanserin Son Kurbanı: Neriman Üçüncü (M.NİHAT MALKOÇ) 29 Aralık 2007 Sağlık 

Karadeniz’de kanser vakaları artarak devam ediyor; tabir caizse canları kırıp geçiriyor kanser... Çernobil faciasının Karadeniz’de kanseri tetiklediği iddiaları her ne kadar resmi sağlık çevrelerince inkâr edilse de, bu coğrafyada yaşananlar farklı bir görüntü çiziyor. Nice değerimizi alıp götürdü kanser… Buna kader deyip geçmek ne kadar doğru acaba?

  Bir Tiryakinin Son Sözleri (M.NİHAT MALKOÇ) 2 Ocak 2008 Sağlık 

Sigarayla dostluk kurduğum ilk günler her şey ne kadar da güzel görünmüştü bana. Şunu itiraf edeyim ki aslında sigaradan keyif filan da almıyordum. Çevremde sigara tüttürenlerin cakasına kurban oldum da denebilir. Sanki o laneti içince büyüyordu insanlar… Çevremizdekiler onlara daha farklı bakıyordu. Büyük olmanın alâmeti gibi algılanıyordu sigarayı ağızda tutmak, öylece konuşmak… Etraftaki kızlara hava atmanın yolu da sanki sigaradan geçiyordu. Bu duygularla ellerim titreyerek, cebimde biriken bozuk paraları büfeciye uzattım. Filtresiz bir Bitlis istemiştim burma bıyıklı, sert mizaçlı adamdan. Paketi uzatırken de küçümser bakışlarla baştan aşağı süzmüştü beni. Bu benim sigaraya adım atışımın ilk merhalesiydi. Yaşım kemale ermediği için gerçekleri göremiyordum.

  Zevrakî"nin Kırıldı Gönül Sazı (M.NİHAT MALKOÇ) 6 Ocak 2008 Yazarlar ve Yapıtlar 

Türk halk edebiyatı henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş büyük bir kültür hazinesidir. Bu büyük kaynaktan tam anlamıyla haberdar değiliz. Bu muhteşem şiir konağında geçmişten günümüze kadar binlerce halk şairi konaklayarak on binlerce şiir söylemiştir. Bu şiirler sözlü gelenekle bugünlere geldiği için çoğu değişmiş veya kaybolmuştur. Günümüzde halk şiiri geleneği devam etse de eski ihtişamından ve özgünlüğünden çok şeyler kaybetmiştir.

  Divan Edebiyatını Sevdiren Adam: İskender Pala (M.NİHAT MALKOÇ) 12 Ocak 2008 Entelektüel 

Çok köklü bir geleneğin kültür hayatımıza yansımasıdır Divan edebiyatı… Asırları aşıp günümüze ulaşan bu gür ses, hâlâ yankılanmaya devam ediyor. Müzeye kaldırılan edebiyat, müzenin kapılarını zorlayarak hayata akmak için zaman ve zemin kolluyor. Bu hususta ona kılavuzluk edecek gönül insanlarının himayesini umuyor ve bekliyor.

  Hayri Gür"ün Ardından… (M.NİHAT MALKOÇ) 21 Kasım 2010 Eğitim 

Ölüm kervanı uzayıp gidiyor gün geçtikçe… Birileri bu kervana dâhil oluyor vakit gelince… Bu yol Hz. Âdem zamanında açıldı, kıyamete kadar da açık kalacaktır. Şüphesiz ki vakti gelen bu yola revan olacaktır. İşte bu kervana, bu sonsuzluğa giden yola bir güzel insan daha revan oldu. Genelde spor, özelde futbol deyince Trabzon’da akla gelen ilk isim olan Hayri Gür, hayatını kaybetti. Trabzon’umuz değerli bir büyüğünü yitirdi. 98 yaşında hayata gözlerini yuman Hayri Gür için 09 Nisan 2010 tarihinde Trabzon Lisesi önünde bir tören düzenlendi. Gür`ün cenaze törenine Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Trabzon AK Parti İl Başkanı Dr. Adnan Günnar, Trabzonspor eski divan başkanı Nizamettin Algan ve çok sayıda seveni katıldı. Türk bayrağına sarılı tabutu tören alanına getirilen merhum Gür için dostları konuşmalar yaptılar.

  Kuruluşunun 40. Yılında Kubbealtı Mektebi (M.NİHAT MALKOÇ) 21 Kasım 2010 Dönemler 

Malzeme olarak taş ve çimentodan yapılsa da, bazı binaların şahsına münhasır ruhu olduğuna inanırım. Zira tarihî binalarımızın çoğunda bu ruhun akislerini görebiliriz. O binalara girip çıkanlar ve o çatı altında hizmet edenler, o yapıya apayrı bir değer katarlar. İşte bu binalardan biri de İstanbul’da bulunan Köprülü Medresesi’dir. Köprülü Medresesi 1661 yılında Sadrâzam Köprülü Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Medrese odaları revaklı bir avlunun etrâfında L şeklinde sıralanmıştır. Yapıda bugün dokuzu tam, biri yarım olmak üzere on oda bulunmaktadır. 1984 yılında Kubbealtı’na tahsis edilmiş olan medrese, eski harap vaziyetinden kurtarılmış ve bugünkü temiz bakımlı hâline getirilmiştir. Medresedeki odalarda birer ocak ve ikişer dolap nişi bulunmaktadır. İstanbul’un ortasındaki bu binada artık Türk kültürünün nabzı atmaktadır. Burada geçmişle geleceği bütünleştiren sağlam köprüler inşa edilmektedir. Dünün kültür hazineleri ortaya çıkarılmaktadır bu nezih binada… “Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı” yetkilileri bu binayı en verimli bir şekilde kullanarak her geçen gün gözden kaçmış, eksik bırakılmış bir kültürel çalışmayı hayata geçirmektedirler.

  "Gülün Vedası" Yahut Bahattin Yıldız'ın Şahadeti (M.NİHAT MALKOÇ) 21 Kasım 2010 Yazarlar ve Yapıtlar 

Ölüm meleği bazen bir beyaz kelebeğe dönüşüp konar can çiçeğinin taç yapraklarına. Şirin görünür son demlerini yaşayan faniye. Hakk dostları onu hoşbeş edip karşılar kapı eşiğinde. Çünkü sonsuzluğa götürür yolcularını gül yüzlü süvari… Ölüm ölür ölünce…

  Soyadıyla Müsemma Bir Sima: Mevlut Selami Yardım (M.NİHAT MALKOÇ) 21 Kasım 2010 Türkiye 

Trabzon değerli bir simasını daha ebediyete uğurladı. Akçaabat’ta yaptırdığı güzel okulla Türk Millî Eğitimine büyük katkıda bulunan, Akçaabat Sebatspor’u Türkiye Birinci Ligi’ne çıkaran ‘efsane başkan’ olarak nitelendirilen Mevlüt Selami Yardım’ı kaybettik.

  Tarihi Sevdiren Adam: Yavuz Bahadıroğlu (M.NİHAT MALKOÇ) 21 Kasım 2010 Yazarlar ve Yapıtlar 

Trabzon Belediyesi’yle Moral FM’in ortaklaşa düzenlediği “İstanbul’un Fethinin 557. Yılı Anısına Fatih ve Fetih” konulu sohbet programı 17 Mayıs 2010 tarihinde Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi’nde yapıldı. Programın sunuculuğunu Moral FM’in sunucu ve programcılarından Fethi Çağıl yaptı. Bu nefis program Araklı kökenli Devlet Sanatçısı Süleyman Şahintürk’ün doyumsuz solo mehter konseriyle başladı. Trabzonlu Şahintürk birbirinden güzel mehter marşları ve kahramanlık türküleri söyleyerek hazirunu coşturdu.

  Trabzon'da Kültür - Sanat ve Hayat Yahut Kadının Dünyası (M.NİHAT MALKOÇ) 21 Kasım 2010 Sanat ve Sanatçılar 

Bence dünyanın en keyif verici işi bir şeyler üretmektir. Şahsen bir şeyler üretmediğim günü zayi olmuş bir gün olarak addederim. O gece gözlerime kolay kolay uyku girmez. Bir şeyler ürettiğim gün huzur dolar kalbim… İnsanlara faydalı olmanın, bir eser üretmenin hazzını doyasıya yaşarım. İnsanın bir şeyler üretmesi için ille de bir işte çalışması gerekmez. Kişi isterse ev ortamında da üretim yapabilir. İlle de bir atölye gerekmez.

  Akın Akıntürk ve Eğitici Teatral Konserler (M.NİHAT MALKOÇ) 21 Kasım 2010 Sanat ve Sanatçılar 

“Akın Akıntürk, 1978 yılında Gümüşhane’de doğdu. Gazipaşa İlkokulu’nu, Dumlupınar Ortaokulu’nu ve Gümüşhane Lisesi’ni bitirdi. KTÜ Gümüşhane İnşaat Mühendisliği Bölümü’nün ikinci sınıfından ayrıldı. Bestekâr, yorumcu ve yapımcı olan Akıntürk, ilk kaseti ‘Asi Çocuk’u 1999 yılında Marmara Müzik’ten çıkardı. İkinci kaseti olan ‘Aleyna’(CD) 2007 senesinde Akıntürk Production’tan çıktı. ‘Aleyna’ adlı albümünde besteleri kendine ait olan 11 parçaya yer verdi. 2003 yılında ‘Akıntürk Production’u kurdu.

  Hüseyin Albayrak'ın Kaleminden "Trabzon'un Fethi" (M.NİHAT MALKOÇ) 21 Kasım 2010 Yazarlar ve Yapıtlar 

Trabzon kenti, kuruluş tarihi itibariyle Anadolu’nun en eski ve köklü şehirlerinden biridir. Tarihçiler bu kentin kuruluş tarihini M.Ö. 4000’li yıllara kadar indiriyor. Pontus Rum İmparatorluğu’nun 257 yıllık başkenti olan Trabzon, Bessarion’un deyimiyle Doğu’nun en eski ve en şöhretli şehridir. Fakat bu kadar köklü bir medeniyete beşiklik etmiş olan Trabzon hakkında yeterli ve güvenilir tarihî kaynaklar ne yazık ki yoktur; acıklı olan da budur.

  Kuruluşunun 44. Yılında Kuşakkaya Gazetesi (M.NİHAT MALKOÇ) 21 Kasım 2010 Türkiye 

Gazetecilik bir sevdadır; bulaşınca bırakamazsınız. Anadolu’da hiçbir kurum ve kuruluştan destek almadan, kıt imkânlarla gazete çıkarmak zor bir iştir. Onun için bu işi bir sevda mesleği olarak görüp gazetecilik aşkına eldeki gelirini(belki emekli maaşını) bu işe sarf eden kişilere olan saygım ve sevgim sonsuzdur. Bu kişilerden biri de Gümüşhane’de Kuşakkaya Gazetesi’ni 44 yıldan beri istikrarlı bir şekilde çıkaran, Anadolu basınının duayenlerinden biri olan Turan Tuğlu’dur. Gazeteciliği bir sevgi işi ve tutku olarak gören Turan Tuğlu, bu işi büyük bir ciddiyet ve sorumlulukla 44 yıldan beri gerçekleştiriyor. Kuşakkaya Gazetesi 1967 yılında Turan Tuğlu ve Zühtü Çetinkaya tarafından Gümüşhane’de kurulmuştur. Bu güzide gazete, adını şehre tepeden bakan Kuşakkaya Dağı’ndan almaktadır.

  Ölümünün 11. Yılında Alaattin Kurt (M.NİHAT MALKOÇ) 21 Kasım 2010 Politika 

Köprübaşı’nın yetiştirmiş olduğu mümtaz şahsiyetlerden biri de 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde büyük oğlu ve eşiyle birlikte enkaz altında kalarak aramızdan ayrılan Kocaeli Milletvekili Alaattin Kurt’tur. O, küçük ilçemizin değerlerinin başında gelmektedir.

  Rauf Denktaş"ın Ardından… (M.NİHAT MALKOÇ) 20 Ocak 2012 Tarihe Yön Verenler 

Ecel atı çok uzaklardan gelip bir yiğidi daha çekip aldı aramızdan. Bir çınar daha kurudu. Büyük devlet adamı, babacan insan merhum Rauf Denktaş’tan bahsediyoruz. O, gençliğinde Beşparmak Dağları’nda canı koltuğunda bir direnişçiydi. Şimdi Beşparmak Dağları ona ağlıyor. Sadece Beşparmak mı? Kerkük, Musul, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Batı Trakya, Doğu Türkistan, Kırım; kısacası bütün Türk yurtları ona ağlıyor. Zira o, ömrü boyunca esir Türk yurtlarının bağımsızlıklarını kazanması için içten dua etmişti, çok kere de orada zulüm gören soydaşlarımız için gözyaşı dökmüştü.

  Yerel Basının Dünü, Bugünü ve Yarını… (M.NİHAT MALKOÇ) 8 Şubat 2012 Tezler 

Dünyada ve Türkiye’de basın, iktidarlar devirebilen, yeni iktidarlar kuran, insanı ipe götürebilen ve insanı ipten çekip alabilen, yönetim biçimlerini değiştirme kudreti olan çok önemli bir güçtür. Yasama, yürütme ve yargıdan sonra ‘dördüncü kuvvet’ olarak tabir edilen basın, ilkeleri olan bir meslektir. Gazetecilerin basın etiğine uygun hareket etmesi çok önemlidir. Eğer bu meslek etik gözetilmeden üstünkörü yapılırsa Demokles’in kılıcına döner.

  M. Nihat Malkoç "Sevgini En İyi Sen Anlat" Şiir Yarışmasında Türkiye Birincisi Oldu (M.NİHAT MALKOÇ) 14 Şubat 2012 Yazarlar ve Yapıtlar 

Trabzonlu şair M.Nihat Malkoç, Çekmeköy Belediyesi'nin düzenlediği, jüri başkanlığını ünlü şair Sunay Akın'ın yaptığı “Sevgini En İyi Sen Anlat” konulu Şiir Yarışmasında 1089 şiir arasında Türkiye Birincisi olarak 2000 TL'lik ödülün sahibi oldu. 12 Şubat 2012 tarihinde İstanbul Çekmeköy'de düzenlenen ödül törenine Sunay Akın, Süheyl Uygur ve Cengiz Küçükayvaz gibi önemli sinema ve dizi oyuncuları katıldı. Malkoç, 2000 TL’lik ödülünü ve diğer hediyelerini Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz ve meşhur şair Sunay Akın’ın elinden aldı. Şair Malkoç, yemekte bir araya gelen şairlere ve misafirlere kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasında Sevgililer Gününün bir günle sınırlandırılmasının anlamsız olduğunu, bu gibi günlerin genelde ticari amaçlarla tertiplendiğini, yine de sembolik anlamda önemli bir gün olduğunu söyledi. Malkoç sözlerini şöyle sürdürdü: “Sevgili demek sadece kişinin eşi, sevgilisi demek değildir. Anne de, çocuk da, baba da, peygamber de bir sevgilidir. Sevgili demek en çok sevilen demektir. Bu bazı kişiler için bir kedi bile olabilir.” Şair M. Nihat Malkoç konuşmasını “Sermayesi sevgi olan asla iflas etmez” diyerek tamamladı. Daha sonra kendisine birincilik ödülü kazandıran şiirini hazirun karşısında seslendirdi. Malkoç’a Türkiye Birinciliği Ödülü kazandıran “Anla Beni Gülnihal” adlı şiirini dikkatlerinize sunuyor, kendisini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz…

  Eski Of Medreseleri Belgeseli (M.NİHAT MALKOÇ) 24 Mart 2012 Anadolu Kültürü 

Trabzon deyince öncelikle akla kültür, sanat, edebiyat ve futbol gelir. Trabzon deyince deniz, bir tabloyu andıran doğa ve emsalsiz yaylalar gözümüzün önünde canlanır. Oysa Trabzon’un sadece doğası değil, dinî ilimleri gelecek nesillere aktaran hocaları da meşhurdur. Zira bu şehrin birbirinden değerli ilmî şahsiyetleri de zihinlere kazınmıştır. Özellikle Of deyince akla medreseler ve o eğitim yuvalarında karşılıksız hizmet veren birbirinden kıymetli hocalar gelmektedir. Bu yörenin donanımlı hocaları büyük gayretler göstererek dine ve ilme hizmet etmişlerdir. Onun içindir ki Of deyince derin hocaların hatıra gelmesi boşuna değildir. Bu bereketli vadiden yayılan dinî ilimler, ülkemizin değişik yörelerinde yankı bulmuştur.

  Gönülden Güle Mektuplar… (M.NİHAT MALKOÇ) 17 Nisan 2012 Din 

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı 1989 yılından beri Peygamber Efendimizin doğum yıldönümlerini “Kutlu Doğum Haftası” adı altında kutlamaktadır. Bu hafta içerisinde Peygamber Efendimizi konu alan çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu yıl Kutlu Doğum Haftasının teması “Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku” olarak belirlendi. Bu konu etrafında ülke genelinde değişik yarışmalar tertiplendi.

  Gazeteci Nevzat Yılmaz"la Pazar Sohbeti (M.NİHAT MALKOÇ) 1 Mayıs 2012 Söyleşi 

Trabzon’da ‘basın’ deyince akla gelen ilk isimlerden biridir Nevzat Yılmaz… Çünkü o, Trabzon’un en eski gazetecilerinden biridir. O, çocukluğundan beri gönlünü gazeteciliğe vermiştir. Ortahisar’daki küçük matbaasında büyük işler yapan bir dost simadır O…

  Hicrî Yılbaşınız Kutlu Olsun (M.NİHAT MALKOÇ) 25 Ekim 2014 Din 

Biz Müslümanlar geçen zamanla birlikte değerlerimizden çok uzaklaştık. Kendi değerlerimizi bir kenara bırakarak Batı dünyasının değerlerine dört elle sarılır olduk. Bu durum kültür, sanat ve edebiyatta ağırlıklı olarak kendini gösterdi. Radyo, televizyon ve yazılı basın gece gün demeden bize yabancı değerleri şirin ve sevimli göstermek için uğraşıyor.

  Muhteşem Bir Mâziyi Muhteşem Bir İstikbale Bağlayan Köprü: Cemil Meriç (M.NİHAT MALKOÇ) 13 Haziran 2019 Yazarlar ve Yapıtlar 

Bu Ülke'nin hakkı teslim edilmemiş ve tam anlamıyla anlaşılamamış aydınlarındandır Cemil Meriç… O, yaygın olarak Cemil Meriç olarak bilinse de isminin önünde bir de "Hüseyin" vardır. Meriç kuru sloganların değil, hakikatin adamıdır. Sağın ve solun zaaflarını ve sığlıklarını ortaya çıkararak, arkasına bakmadan eleştiren bu kıymetli fikir adamı, yaşadığı süre içerisinde görmezlikten gelinmiştir hep... Zira onun eleştirilerini ve harbi düşüncelerini hiçbir kesim taşıyamamıştır. Çünkü o, zamana ve zemine bakmadan yaşadığımız asrın tahlilini yapmıştır. Yeri gelmiş övmüş, yeri gelmiş yerden yere vurmuş bu çağın soylularını…

 

 



SEVGİ KÖPRÜLERİ

Müslüman- Türk kimliğimiz uçuverdi özümüzden
Geçmişe bir sünger çekip çabuk döndük sözümüzden

Kurudu pınar başları,sâki hıçkırıp ağlıyor
Gözlerden akan kanlı yaş,yüreğimizi dağlıyor

Mutlu azınlık uçarken kimileri emekliyor
İnsanlık kurtuluş için Fatih neslini bekliyor

Kıpkızıl şafağa inat,acılı feryatlar dinsin
İçimize ecdadımın şefkat iklimleri sinsin

Çağın asık suratına tükürün Allah aşkına!
Vatana kast edenleri döndürüverin şaşkına!

Mürşid-i kâmiller gibi aşka banın heceleri
Mevlâna'nın hoşgörüsü nurlandırsın geceleri

Yücelerden emir geldi:Kardeş olun ey insanlar!
Sevgi köprüleri kurun,engel olmasın lisanlar

Gözlerde bir çift umut var,yarınlar aydın olacak
Kirlenen kalplerimize Yunus sevgisi dolacak

Daha ne bekliyorsunuz?Karanlığa bir mum yakın
Bataklıklardan kurtulup sevgi deryasına akın

Maddenin zincirlerini kır artık,tel tel dökülsün
Durdurun karanlıkları,beklenen şafak sökülsün.

M.Nihat MALKOÇ



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 21.11.2024 12:25:04