Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes |
|
||||||||||
|
Hastalıklar insanların yakasını bir türlü bırakmıyor.Gerçi hastalıklar ilâhî imtihan için bir vasıta ve vesiledir.Allah,bu şekilde insanların sabrını ve tahammülünü ölçmektedir. Her devrin kendine mahsus hastalıkları mevcuttur.Bu hastalıklara ilâç bulununca yenileri gelmektedir.Bu silsile böylece devam edip gidecektir. Bugün AIDS neyse,bir zamanlar verem de o derece tehlikeli bir hastalıktı.O zamanlar binlerce insan bu illet yüzünden dünyadan göçtü.Tıp geliştikçe verem kader olmaktan çıktı.Sıradan bir hastalık hâline geldi. Vereme halk dilinde “ince hastalık”,tıp dilindeyse “tüberküloz” denmektedir. Verem bulaşıcı bir hastalıktır.İnsandan insana ve hayvandan insana rahatlıkla geçebilmektedir.Verem mikrobuna “Koch Basili” ismi verilmektedir.Çünkü bu mikrobu Alman Robert Koch adlı bir tıp âlimi bulmuştur.Onun için de onun soyadıyla anılagelmektedir. Koch Basili, vücuda daha çok solunum ve sindirim yoluyla geçmektedir.Onun için veremli insanların kullandığı araç ve gereçlerle temas etmemeliyiz;onlardan uzak durmalıyız. Tüberkülozun pek çok çeşitleri mevcuttur.Verem mikrobu hangi organa bulaşmışsa öncelikle o organı tahrip eder ve o organın adıyla anılır.Bu nedenle tıpkı kanser gibi veremin de pek çok çeşidi vardır.Lâkin en yaygını solunum organımızla ilgili olan Akciğer Veremi’dir.Bunun dışında gırtlak,deri,ilik,kemik veremi gibi türlerine de rastlanmaktadır. Bir zamanların en dehşetli hastalığı olan verem bugün rahatlıkla tedavi edilmektedir.Ama erken müdahale etmek gerekir.Aksi hâlde önüne geçilmez bir hâl alabilir. Bilindiği gibi tüberkülozdan korunmak için çok etkili bir aşı geliştirilmiştir.Buna “B.C.G aşısı” diyoruz.Her yıl verem aşısı için seferberlikler düzenlenmektedir.Bu aşı bebeklere ve okul çağındaki çocuklara uygulanmaktadır.B.C.G aşısı,vücuda giren verem mikrobuyla etkin bir biçimde mücadele edecek içeriğe sahiptir. Bugün ülkemizde hemen her vilâyette Verem Savaş Dispanserleri ve Verem Savaş Dernekleri kurulmuştur.Israrlı takip ve etkin mücadele sonucu verem vakaları yurt genelinde asgariye indirilmiştir. Ülkemizin özellikle büyük şehirlerinde verem hastaları için özel hastaneler yapılmıştır.Bu ihtisas hastanelerine “sanatoryum” adı verilmektedir. Verem hastalığının belirtileri; gece terlemeleri,devamlı yorgunluk,hâlsizlik,ateşlenme ve kesik kesik öksürmedir. Beslenme bozuklukları ve havasızlık vereme davetiye çıkarır.Mümkün olduğunca veremli hastalardan uzak durmalıyız.Onların kullandığı eşyaları asla kullanmamalıyız.En önemlisi de çocuklarımıza muhakkak B.C.G aşısı yaptırmalıyız.Alkolden uzak durmalıyız.Sözlerimi şâir İ.Hakkı Talas’ın veremle ilgili şu dörtlüğüyle bitiriyorum: “Yıkacağız yakında Gizli kalelerini Karar verdik,and içtik Yok etmeye veremi.” e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |