• İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme |
721
|
|
|
|
Aynı dilden konuşmak mümkün olsaydı ,acaba kaç heceli olurdu kelimelerim.İçimde ki sıcaklığı yansıtmak mümkün olsaydı eğer, kırmızı mı olurdu acaba rengim…
|
|
722
|
|
|
|
Hayat dediğin, bir mum ışığı, rüzgar söndürene kadar yanan... İşte bu kadar vaktimiz var, sırt çantası misali, kimliğinle doldurduğunla lüzumlu olan... Vaktidir, sor kendine : "kimim ben"... |
|
723
|
|
|
|
acılarımdan kurtuluyorum. |
|
724
|
|
725
|
|
|
|
Ağzımdaki küfür müydü, duamı? Arştan inen melek miydi, şeytan mı? Havada ki bu koku cennetten miydi, cehennemden mi? Yüzümdeki bu yüz benim miydi, onun mu? |
|
726
|
|
|
|
İçimdeki umut mu acaba bu sefer? Ne olacağını, neler yaşanacağını bilmeden, hem de hiç umursamadan yola çıkmak mı? |
|
727
|
|
|
|
Şuh bir kahkaha duydu..ona baktı..sigara içiyordu..kendine güvenen bir ifade vardı yüzünde..alaycı bir şekilde kıvrılmıştı dudakları..küçümseyen bir bakış vardı gözlerinde sanki..güçlüydü bu kadın..öfke dolu bakışlar yüzüne gözlerine kitlenmişti..bakışlar |
|
728
|
|
|
|
O kadar yalanmış ki masallarımız, geri dönmeye karar verdiğimizde, arkamızda bıraktığımız ayak izlerini bile bulamadık. Ne yürümeyi becerebildik geleceğe doğru, ne de geri dönmeyi adamakıllı. Meğer masalmış tüm yaşadıklarımız ve yalanmış tüm masallarımız. |
|
729
|
|
|
|
Nee ilkokul mu?.. Bu öğretmende kim, Leman öğretmen, bu adam ölmüştü... |
|
730
|
|
|
|
Öz benliğimizi bulma yolundaki kısıtlamadan dolaya hiçbir zaman benliğimize ulaşamayız. |
|
731
|
|
|
|
Toprağını kaybetmiş bir dünya, yeşilliği solup gitmiş bir orman, yıldızları sönmüş bir gökyüzü... Tüm bunların bir farkı var mıydı oyuncağını kaybetmiş bir çocuktan? |
|
732
|
|
|
|
Oysa bu şehir ona çok büyük bir şey bağışladı...
Rengi siyahta olsa yaşamı...
|
|
733
|
|
|
|
Bir zencinin esaretinde yaşıyordum… kaçanları yakalamak için kollar çıkıyordu (göğüs)kafesimden. Kulağımda hep bir çığlık vardı, kimin olduğunu bilmediğim… Gözlerimin ucunda bir yazı, aklımda herşeyimde bir düş… Düş-mek’ten düşleme |
|
734
|
|
|
|
Ve bizler batı rüzgarları kadar özgür sanıyorduk düşlerimizi, tutsakmış düşlerimiz bile içimizde. |
|
735
|
|
|
|
Bardağı eskiten ölüsu!..
Zamanı kemiren ölüsandalye!
Düş ve hayalin dişleri arasında sıkışıp kalmış ölübattaniye!
Sahibinin beynine her gece bir din gibi iniveren ölüsır!
|
|
736
|
|
|
|
Ben “Günaydın! “ demenin kıymetini anlıyorum şu günlerde. |
|
737
|
|
|
|
Adım şimdi kayıtlara geçsin...
|
|
738
|
|
|
|
Maddemi daha ağır maneviyat mı? sorusuna süre gelen değişken cevaplarda bazen doğru cevabı kendimize uygulamaya çalışır bazen de tam tersini.
Terslik-zaman düzleminde orjine yakınız aslında veya değiliz. |
|
739
|
|
|
|
Uyuşukluk... Hırsız... Duman... S... Gel...(gelme) |
|
740
|
|
|
|
'yüzümden geçen zaman/içimden hiç geçmedi/ümitlerim yıprandı/düşlerim eskimedi' |
|