En bilge insanlar bile arasıra bir iki zırvadan hoşlanırlar. -Roald Dahl |
|
||||||||||
|
sabah işlerimi bitirip, oturdum TV karşına. şöyle içimi açacak, yorgunluğumu giderecek, beni hayata bağlayacak bir haber duymaktı amacım; nerdeee!.. ekranda karalar giyinmiş bir spiker; dönüyor toprak altında kalanları, dönüyor deniz dibine batanları anlatıyor...onun söyledikleri ta içime, ta kalbimin derinliklerine kadar yayılıp, onulmaz bir acı duyuyorum. sonunda kaçamadığım ağlama krizine yakalanıyorum!.gözlerimden sanki Anadolu’mun serin, buz gibi akan pınar suyu, ısınıp ısınıp kaynar suya dönüşerek yanaklarımdan aşağı süzülüyor!.acıların böylesine dayanma gücü bulabilen, bu yurdun annelerini kucaklamak geçiyor içimden!..keşke yanımda olsalar, birlikte ağlasak diyorum sonra!.evet, ağlayarak, hiç bir şeyi eskiye döndürüp, giden hiç kimseyi geri getiremiyoruz ne yazık ki ama insanınız sonuçta; dayanamıyoruz!..çünkü anneyiz biz!. derken, zırttt kapı zili çalıyor. gözlerimi, ellerimin tersiyle silerek basıyorum aç düğmesine!. oturduğum ev, apartmanın en alt katı olmasından dolayı; basanı eksik olmuyor!.mahallenin yaramaz çocukları, seçim propagandası yapanlar, belediye başkan ve muhtar adayları, elinde sayaçla su, elektrik,doğalgaz okutanlar, arasıra da olsa ziyaretime gelenler vs..var!. baktım, gelen kişi filinta gibi bir delikanlı!.elindeki “tut, oku, yaz, çıkart, uzat” makinesi adını taktığım sayaç!.kapıyı açtığım için teşekkür ederek “gaz” diyor!..o gaz”der demez, Kaz Dağları, Sarı Kız gelip oturuyor bu kez düşünceme!..orada yaşananlar, kesilen ağaçlar, zehirlenen topraklar, öldürülen Sarı Kızın kazları!.dahası, annemin kazlara “gaz” diye seslenişi!. kalakalmışım kapımın eşiğinde!. bu arada, gazımızı makineye okutan delikanlı, uzattı elime faturayı!. “çok yazdınsa eğer, bir daha kapıyı açmam, ona göre” diye çıkıştım!.. 1250 Lira dedi!. çok yazmışsın, bu ay havalar iyiydi, geceleri yaktık sadece, pes yani, bir daha kapıyı açmayacağım işte dedim!.delikanlının hoşuna gitti herhalde sözlerim, gülümsedi!. onun gülümsemesi, benim konuşmamı tetikledi bu kez: bu gaz, Karadeniz gazı mı yoksa dedim!.delikanlı kahkahayla güldü ve asansör düğmesine basıp, üst katların sayaçlarını okumak için, asansöre atladı gitti!. kapımın eşiğinde kalakaldım demiştim ya; şimdi de aynı kapının eşiğinde bakakaldım!.. beklediğim ne ise!.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |