..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanın en iyi tarafı ürperebilmesidir. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > Alican Doğar




17 Nisan 2007
Hiç Bir Yere Ait Olamayan Yazı  
Alican Doğar
Sadece buydu aşk, bu kadarına sıkışıp kalabilmekti...


:BADF:
Susmadık biz hiç, deli gibi haykırdık dünyaya yanlışları. Kahramanı olduk geçmişin. Neyi, ne için yüklendiğimizi bilmeden ezdik ruhu, susmadık, ama çılgıncasına düştük kendimize. Bakışlar hep üzerimize taşıdı nefreti, sigaramız kiri… Aşkımız sevmeyi anlatırdı, çekip gider gibi yapardı. Paha biçmedik ki kaybettiklerimize, göze almadan da giremez miydik savaşa? Kör kırık kalem tıraşlarken yonttuk kendi kendimizi. Ezberimizde kırık şiirler, ellerimizde olgunlaşmamış basit gülücükler, hafta sonları kaçıp gitmeler, susup tükenmeler. Biz miydik; bizi eritip bitiren, tükenip, yok eden? Bozuk para misali kutuya atılan da hep ödünç aşklarımız, ait olamadığımız ama bir araya atılan özlemlerimiz, kimliklerimiz… Sorgulardan dönen yorgun, terli bünyelerimiz. Yukarıdaki sevgileri sevebilen yarı baygın, yarı uyanık, yarı yaşıyor halimiz… Hep duvarda duran sıkıcı bir dur emriydi, yada git kendini vur emri. Bas bayağı bitiyorduk işte… Yok olmaya yüz tutmuşuz, kime ne kadar acı sığdırıp kaçabileceğiz sanki. Kimi, ne kadar kısa zamanda aşktan öldürebileceğiz sanki. Nasıl sonsuz ve uğursuz bir gölgeye sakladık kendimizi. Bak göz yaşlarım yüzümü kanatıp gidiyor, bak nefes alışlarım boğazımı… Bak ben beni vurup, çıkıp kapıdan gidiyorum. El salla sadece… bak öylece ardımdan… Sadece buydu aşk, bu kadarına sıkışıp kalabilmekti. Bu karmakarışıklıkta bile kendini öldürüp gidebilmekti. Ben de öyle yapacağım, kendini kahraman sanan herkes gibi…

Şimdi şuracıkta, kül tabağının içinde unutulmuş bir sigara görünce, kimden döndüğümü biliyorum. Ruhumun çatırdadığını duyar gibi oluyorum. Kaç gece öncesine dönsek acaba, kaç ömür önceye gitsek, kaç kişiyi sevip, kaç kişiyi öldürüp, yine kendimizi oynamaya çalışsak. Rüyalarım ellerimin arasından akıp giderken evimi sorguluyorum. Öfke savaşlarımızın açtığı yaralara düşüp, boğuluyorum… her defasında, ama her defasında çıkıp giderken, şuracıkta kül tabağında duran ölü izmaritleri görüp, kendimi söndürüp kaçtığım aklıma geliyor. Kaç umursanmaz hatam yüzünden, böyle bir oyunun kırılan oyuncağıyım ben!.. Kaç kolu koparılmış bebeğin acısıyım, kaça bölünmüş ruhum, kaç odaya dağılarak evim diye yaşıyorum. Soruyorum şuracıkta kül tabağında duran yarı baygın izmaritime ne kadar kaldığını, ömrümden ne kadar daha çalması gerektiğini soruyorum ısrarla. Sadece iyi kalpli sessizliğime kaçabildiğimi biliyorum. Orası var bir tek beni kabul eden.


Alican Doğar

.Eleştiriler & Yorumlar

:: .....
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
9 Mayıs 2007
Merhaba Sevgili Alican Doğar;Yer yer şiirsel söylem ve çarpıcı imgeler içeren yazınız güzeldi.Birkaç öneri:Virgülü, bazı yerlerde yanlış kullanmışsınız.Örnek:" Biz miydi, bizi eritip, bitiren, tüketip yok eden."....Şöyle olmalıydı:"Biz miydik; bizi bitiren, tükenip, yok eden?"...Birinci virgülün yerinde noktalı virgül olmalıydı.Çünkü, bu cümledeki biz kelimesi; tükenip , yok etmek kelimelerinden farklı bir görevde.Bildiğiniz gibi, cümlede aynı görevi yapan kelimeler arasına virgül konuluyor.Belki şimdi, "Çok mu önemli bir virgül?" diyeceksiniz. Evet, önemli.Bu hatayı uzun bir cümlede yaparsanız; okuyucu, anlam kargaşasına düşer....Bir şey daha:Her şey güzel de, final kısmı daha belirleyici olabilirdi.Ya da bana öyle geldi.Yazının bütününü düşündüğümde, güzel bir yazıydı.Diğer yazılarınız gibi, dikkatle okudum.Çünkü kolay yazı değil.Okuyucuyu dikkatli olmaya zorluyor.Devamını dilerim.Sevgiyle kalın.Kâmuran Esen




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şehir Sormaz Ölürsen

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Öylece Çıkıp Gitmek İstedin
Yüzümü Uyuyan Yüzüne Çevirdim
Sustum...
Çok Uzun Gecelere Bölünce Hayatı
Ruhun da Yırtılır Hayallerin de
Kendime Ne Kadar Düşman Olabilirim ki
Anlamını Çürütmüşsün Bir Kere Tutunduklarımın
Çok Zor Sesindeki Yabancıyı Tanımak
Binlerce Parçasın Sen İçimizin Bulmacasında

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Zor Kadın [Şiir]
Bir Kesikten Bir Felakate Doğru Pusulamız [Şiir]
Hiçbir Kadını Sevemeyeceğiz Sevgili [Şiir]
Yüzünü Döküp Gitme Kal... [Şiir]
Eller Değmesin [Şiir]
Ara Geçiş Formu / Kimileri [Şiir]
Geceler Uzundur Korkularsa İçinde Sahipsiz [Şiir]
Deli Gömleğimi Giyindim, Hangi Mitinge Çağırsan Gelirim Artık [Şiir]
Şimdi Susup Yargılayın Beni [Şiir]
Ah Sen! [Şiir]


Alican Doğar kimdir?

Bir delinin duvarda açtığı izi takip eden, diğer deliyim ben. Nereye ve ne kadar derine gittiğinin hiç önemi yok. Gidilecek işte o yol… Her delinin kendi ibadethanesinde kaybolması icap eder. Kafa kağıdına takılmamaktır delilik. İzahı yoktur çoğunlukla, gidilen yoldur, gidilir…


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Alican Doğar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.