..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tanrı insanı yarattı, insan da sanat yapıtını. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > İnci Fügen Yılmaz




23 Mart 2002
Yılandan Daha Çok Yalandan Kork  
İnci Fügen Yılmaz
Yalanın dolanın ihanetin, acımasızlığın altında artan korkular mı saklı?. Doğruyu söylemekten korktukça yalan, kaybetmekten korktukça ihanet, ezilmekten korktukça şiddet, kaçınılmaz mı oluyor acaba?


:BGII:
Benim bir alışkanlığım var. Her sabah uyanır uyanmaz, üzerime spor birşeyler geçirip sokağa fırlarım. Sabah serinliğinde yaklaşık bir, birbuçuk saatlik bir yürüyüş beni hem kendime getirir hem de yürürken o günü planlarım kafamda. Genelde deniz kenarında yürüyorum. Benim oturduğum semtte, yani KARŞIYAKA’da belediyenin yaptığı çok güzel bir yürüyüş yolu var. Bostanlı vapur iskelesinden Mavişehir’e kadar uzanan bu yol üzerinde; Çocuk parkı, basketbol, voleybol sahaları, tenis kortu, kaykay pisti, squash sahası ne ararsanız var. Keşke böyle yerler çok daha fazla olsa..

Bu sabah, yine bu yolda yürürken ortalık mavi önlüklü, beyaz yakalı bir sürü çocuk kaynıyordu. Başlarında öğretmenleri pikniğe gelmişler. Uzun bir sure çocukları izledim. Çocuk parkında eğlendiler, yerlerde çimlerin üzerinde yuvarlandılar, koşuştular, itişip kakıştılar. ‘’Örtmenim örtmenim’’ diye bağrıştılar… Nasıl masum, nasıl özgür ve mutluydular..

Ben ne zaman yeşillik, çimenlik bir geniş alan görsem, içimden çimlerde yuvarlanmak ve taklalar atmak gelir ama etraftan bir gören olur da alay eder diye utanır, yapamam. Oysa çocukluk öyle mi? Çocukluk, özgürlüğün ve masumiyetin doya doya yaşandığı yıllardır.

İstediğiniz gibi koşar oynarsınız, canınız mı yandı avaz avaz bağırır, ağlarsınız, Düğünlerde, nişanlarda ortalığa fırlayıp kimseye aldırış etmeksizin dansedersiniz.Yalan, dolan, ihanet yoktur çocuklukta. Kızar, küser, beş dakika sonra barışır çocuk. Tüm duyguları saf ve temizdir. Tüm sözcükler, düşündüğü gibi dökülür dudaklarından. Peki sonra?… Sonra ne oluyor da saflığı kaybediyor insan?Yalanı, talanı dolanı ihaneti nasıl öğreniyor?

Çocukluk çağımızda içimizden geldiği gibi koşup oynayıp gülerken, dilimiz, gönlümüzdekini, aklımızdakini anlatırken, neler oluyor da değişiveriyoruz?

Yalanı, ihaneti, yüze gülüp arkadan konuşmayı, fesatlığı, hasetliği zorbalığı kim öğretiyor bize?

Çocukluğumuzda donatıldığımız sevgi kalkanı, her yalanda, her ihanette biraz daha incelip, aşınıyor ve büyüdükçe güçlendiğimizi sanırken, aslında BÜYÜDÜKÇE KÜÇÜLÜYORUZ. Bizi sevenleri ve sevdiklerimizi özensiz tavrılarımızla kaybediyor sonra da sevmek için harcayacağımız çabadan daha fazlasını unutmak için harcıyoruz..

Bu sabah parkta gördüğüm çocuklar aklıma getirdi bunları. Neden çocukluktaki masumiyeti, saflığı kaybeder insan büyüdükçe diye düşündüm. Bir de ne düşündüm biliyormusunuz?. Çocuklar çok cesur, gözüpek ve korkusuz. Acaba büyüdükçe korkularımız mı artıyor?. Yalanın dolanın ihanetin, acımasızlığın altında artan korkular mı saklı?. Doğruyu söylemekten korktukça yalan, kaybetmekten korktukça ihanet, ezilmekten korktukça şiddet, kaçınılmaz mı oluyor acaba?


Sevgi kalkanı inceldikçe, sevgiye olan ihtiyacımız arttıkça, gücümüz azalıyor. O zaman da daha bir korkak daha bir ürkek oluyoruz yaşam karşısında. Doğruyu söylemekten korkmayan asla yalan söylemez. Keşke yılandan korktuğumuzdan daha çok yalandan korksak.

İnci Fügen Yılmaz
Mart 2002














Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kıskançlığımı Seviyorum...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hergele Meydanı
İki Sevgili
İyiliğim Kötülüğüme Denk Mi?
Kendimi Oldukça Güzel Buluyorum
Anılara Uçmak
Yalnızlık
Hayallerinizin Resmini Çizin...
Mutlulukla İlintili Şeyler
Öğrencinin Kulağı Kapalı Olamaz
Renkler Ruhumda Böyle Yansır

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Masal [Şiir]
Dört Erkek Bir Böcek [Öykü]
Hayalde Aşk [Öykü]
İlk Kitabım Tüm Kitapçılarda [Öykü]
Babadan Oğula Atatürk Sevdası [Öykü]


İnci Fügen Yılmaz kimdir?

Araştırarak, gözlemleyerek ve deneyimleyerek yaşadıklarımı, düşünce duygu ve anılarımı yazıp biriktirmeyi seviyorum. Birike birike bir gün taşacakları günü hayal ediyorum. Umarım olur.

Etkilendiği Yazarlar:
Türk edebiyatından etkileniyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İnci Fügen Yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.