Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank |
|
||||||||||
|
Kahpe kader ağ örmedeki ustalığını ve ne denli hızlı bir pratikliğe sahip olduğunu bizim aracılığımızla insanoğluna duyurmaya devam ediyor.. Kahpeleşmiş olan kaderin mesihliğini yapan bizlerden, benim başıma gelenleri de F klavyede harf hatası yapmadan akt Nerde istikrarsız, nerde tutarsız nerde pireye küsüp yorgan yakan, başına gelen en küçük kazaya felaket süsü verip özelini kısan, kendini daraltan insanoğlu varsa gelip beni bulmaya kaldığı yerden devam ediyor... Bendeki arıza gediği çok ergonomik geliyor onlara sanırım.. Gelip bi soluklanıp def olma yolundalar yine... Gecenin saat üç buçuğunda bir telefon ; "C.Y. ile toplantımız çok kötü geçti, çok fenayım, çok bilmemneyim, bu benim işten atılmama neden olabilir... vs" . .. Şaşırmaya bile fırsatım olamadan iki esneme arasında soruyorum; "...ee ne zaman görüşürüz, mantıklı biçimde etraflıca konuşalım” “….ay bilemiyorum…Belki de bir daha hiç görüşmeyiz … Ben yıldız kıvamında bi insan olmuşken böyle küçümsenmeyi hazmedemem".... Haydaa Bu nasıl bi ironi, ne manasızca yazılmış ayrılığa dair bi seramoni...Uykumun en güzel bölgesine (af edersiniz) büyük abdest bozar nitelikli, cep telefonundan yapılmış bir serenat... Heyhat be yarabbim heyhat!!!!.... Tamam istemiyorsun belki, belki kafana dank etti, Ha tamam peki; sabaha kadar seviştiğimiz halde tenimiz uyuşmadı... Çift kale mantık karşılaştırması yaptık ve berabere kaldık ama yine de kafalarımız mı buluşmadı... Borazandan bozma gırtlaklarımızdan ince seslerlerle aşk fısıldadık ama nefesimiz mi yetmedi.... ya da hiçbi açıklaması yok..Deşmeyelim durumun (tek) hücrelerini; OLMADI MI ABİ??!!! Peki.. Ama nedir bu olanlar Allah aşkına, peygamber hatrına, kutsal kitap matbaacısı kartuşuna vs'ye vs'ye.... Olmuyor ! .. Göl maya tutmuyor kardeşlerim, bunu anladım... Oturmaya yarayan organı ( kenidisini halk dilinde kısaca ne dendiğini bilmeyen varsa zorlamasın...) kalkan zirve, boşluğu doldurulan (süperinden)vizyon yapıyor kendine... Elin belinde kalıyosun bu şekil; "eee??" biçiminde, cevaptan yalıtılmış gözlerle bakıyorsun etrafına... Kimle ÇARPışırsan çarpış, kimle BÖLÜşürsen bölüş, kimle TOPLAnırsan, neyden ÇIKARırısan çıkart, elinde yine tek kart kalıyor... Bu kartla oyundan çıkmak gerek, ...Kazanamazsın!.. Kural böyle.. Kalk anacım masadan...Zaten millet gözüne vurmuş hilenin.. En iyi kartlar da ka Başımıza gelecek nice felaketlerin şerefine.... (u)mutlu yıllar Türkiye..............
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kenan Kuli, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |