..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > murat kuvvet




1 Şubat 2008
Televizyon Makinası...  
murat kuvvet
Yeni evlenen bir dostumun ilk çocuğu idi anlatacaklarımın başrol oyuncusu her nekadar kendisi insanları bu kadar düşündürücü bir olaya sevk ettiğinin farkında olmasa da…


:AHIC:

Geçenlerde bir dostumun evinde yaşadığım olayın şokunu hala üzerimden ata masamda bunu insanların faydalanması ve ibret alması noktasında değerlendirilebileceğini düşündüm dolayısıyla bunu yazmayı görev bildim.

     Yeni evlenen bir dostumun ilk çocuğu idi anlatacaklarımın başrol oyuncusu her nekadar kendisi insanları bu kadar düşündürücü bir olaya sevk ettiğinin farkında olmasa da…
Çocuk, bir elinde bebeği elinde televizyon kumandasını sımsıkı kavramış ve gözleri kitlenmiş vaziyette.Televizyonda ise son moda ithal dizilerden sihirli büyülü dizilerden biri oynuyordu maalesef.Dizi oyuncusu şahit olduğum dizi bölümünde ders çalışmak isteyen çocuğun beynine dersleri güya sihirler bir ufak parmak hareketiyle aksettiriyor.İlk bakışta bunda ne var diyebilir kendini kandırmak isteyen anne babalar ancak ufak bir beyin fırtınasından sonra umarım bana hak vereceksiniz.
     Biraz düşünelim…
Çocuğun aklına bu saye de ne öğretiliyor biliyor musunuz? Çocuk’a daha o yaşta çalışmadan emek vermeden ter dökmeden bir şeyler yapılabileceği gibi tembelliğe iten ve kişinin üretkenliğini tamamen yok eden bir anlayış o masum çocuklarımızın aklına zehirli bir yılan gibi sokuluyor. İşin acı olan tarafı ise tüm bunlar Babanın yanında oluyor. Şaşkınlıkla izliyorum olanları baştan aşağıya inceliyorum çocuğu ama top atsan duymaz deyiminin manasını da tam olarak anlıyorum desem yalan olmaz.
Şaşkınlığıma son vermeden daha da şaşırıyorum çünkü dizi arasına reklam girince çocuk çığlıklar atıp kendini yerlere savurmaya başlıyor anne babasını yumrukluyor.
     Bütün bu olayları gözlemledikten sonra pes diyorum ilk defa bu kadar içten.Annesini çocuğu oyalamak için televizyonu açıp karşısına oturttuğu için Babayı da bu olaylara seyirci kaldığı için kızıyorum Devleti de bu tür saçma sapan dizilere izin verdiği için…

Televizyon çağımızın gerçeği olabilir ama çocukların da tertemiz saf duygularını hiçe sayan ve saçma sapan şeyleri akıllarına sokmaya kimsenin hakkı yok! Reyting uğruna üç beş kuruş fazla reklam parası cebe atmak için geleceğimizi karartmayalım. Bu duyarsızlığa kayıtsız kalırsak çocuklarımızla beraber geleceğimizi de kaybederiz. Bu yüzdendir artık çocuklara büyüyünce ne olacaksın diye sorduğumuzda öğretmen doktor pilot olacağım cevabını alamamaktayız.Çocuklarımıza sahip çıkalım.Herkes anne baba olabiliyor ama kim kaybediyor kim kazanıyor bunu düşünmek lazım.Geleceğimize sahip çıkmak için ilkönce çocuğumuza sahip çıkalım..

.Eleştiriler & Yorumlar

:: tebrikler
Gönderen: ceren burçak dağ / İstanbul/Türkiye
1 Mart 2008
Bu teknolojinin sadece televizyonla gerçekleştirdiği bir beyin yıkamasıdır. Bomboş diziler yalnızca dediklerinizi değil, sizin gibi üzerinde ayrıntılı düşünüldüğünde anlaşılan "oldukça korkutucu ve tehlikeli" mesajları büyük küçük dinlemeden beyinlere kazıyorlar. Teknolojiyi hayatımıza giren en güzel şeylerden biri olarak değerlendiriyoruz ama farkına varmadan onun kölesi oluyoruz. Eskiden bunlar bilimkurgu romanlarının konusu olurken artık gerçeklerin konusu oluyor. Dünya bir distopya mekanı oldu ve kimse bunun farkında değil. Teknoloji, çocukların beynini sihirli dizilerle, gençlerinkini de msn, facebook vs.lerle yıkıyor. Elbette ki bunları yaparken o da "daha büyük bir amaca hizmet ediyor(!)"




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hayat Masaldır...
Bir Ben Varım Bir de Şehir...
Günaydın Arkadaşlar!
Anadoluda Bir Yol Hikayesi
Sadece Seni Düşünmek İstiyorum.
Sen, Çocukken Uçurtması Uçmayan Çocuk!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İstanbuldan Bana Sen Kaldın Hatıra... [Şiir]
Aradığınız Kişiye Şu An Ulaşılamıyor... [Şiir]
Gözlerinden İçmek Gibisi Yok Sevdayı... [Şiir]
Ya Resülallah... [Şiir]
Sevdanın Rengi [Şiir]


murat kuvvet kimdir?

okumak, insanı en ucuza birçok şeyin sahibi yapar.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © murat kuvvet, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.