Öyle yaşamalısın ki ölünce mezarcı bile üzülsün. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Şehrin o vurdumduymaz yapısı çare olabilir mi yalnızlığımıza. Ya da daha şiddetli mi yüzümüze vurur sonsuz yalnızlığımızı. O sokaklar hep yabancı değil midir ne kadar geçersek geçelim. Bilmez miyiz aslında kimsenin bize bakmadığını, umursamadığını. Neden mezarlıklar şehirlerin en güzel yerindedir. Bugün biri daha ölse değişir mi bu şehir. Şehir mi yalnızlaştırır veya yalnızlıktan kurtulma çabasının sonucu mudur kentler. Yalnızlık kaçınılmaz da bunu ispat için mi kurulmuş kentler veya kentlerin o karmaşasında dolaşan yalnızca yalnız bedenlerimiz mi. Büyük bir para çekme makinesine benzemez mi şehirler. Kartını sokarsın şifreni yazarsın -yalnızlık- borcunu ödersin -ölerek- şifreni değiştirirsin -kaçmak için- Her an ölebilmek değil midir şehirlerin marifeti. Yalnızlık değil midir ölümün kentsel adı. Yalnızlıktan şikayet eder gibi şikayet etmez miyiz yaşadığımız kentlerden. Ya da o büyük kentlerde yalnız kalmak mıdır bizi korkutan. Kentlerin getirdiği varoluşçu yabancılaşma yalnızlığı doğurmaz mı zaten. Varsa eğer hayatımızın bir anlamı bunu ancak bu kalabalıklar içinde bulabiliriz. Yok; aslında hayatımız çok anlamlı da bu kalabalık izin vermiyor o anlamı bulmamıza!!! Ne kadar çok insan var benim gibi çaresiz ve yalnız. Ne kadar çok insanın üstüne basabiliyorum bu kentte. Hiç uğraşmayın, yalnız yaşanır bu hayat, yalnız . İster dağ başında ister koca bir şehrin en kalabalık stadyumunda. Kentler yalnızlıklarımızın anıt mezarlarını yapabileceğimiz alanlara sahiptir, o kadar. Bazen bir insanın kalbi, bazen kalabalık bir mezarlık, bazen belediye otobüsü, bazen gece yarısı toplaşan tinerci çocukların mutluluğu, bazen steril bir mağaza ev sahipliği yapar yalnızlığımızın anıtsal mezarlığına. Kentlerde yaşamak yalnızlığın en kolayı Kentlerde yaşamak yalnızlığın en sancılısı Kentlerde yaşamak yalnızlığın en insancılı Kentlerde yaşamak yalnızlığın en sonu Kentlerde yaşamak yalnızlığın sağlaması Kentlerde yaşamak yalnızlığın yalnızlığı yaşayana yabancılaşması Kentlerde yaşamak yalnızlığın steroiti Yok galiba kentlerde yaşamak aslen yalnızlık demek.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Necat Dilaver, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |