"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Yüzlerimde sadece göz yuvalarını boş bırakıyorum, daha doğrusu kara bir gölge yapıyorum oraya. Çünkü öteden beri insan gözlerin ruhu ve aklı yansıttığını, ondan çıkan ışınların diğerlerini etkilediğini düşünmüştür. Gerçekten de gözler birer aynadır. Onlara bakan hem kendini hem de diğerini görebilir. Her şey gözlerde yansır. İnsan, hayvan, cisim, ışık ve karanlık, aşk, nefret, yaşam ve ölüm, iyilik ve kötülük. Kısaca görmek istediğiniz her şey beyinden önce gözde yansır. Bana sorulan sorulardan biri de resimlerimde niçin sadece karakalem kullandığımdır. Öncelikle karakalem çalışmada iki renk ve tonları vardır. Beyaz ve siyah. Yani siyah bir gölge ve beyaz bir boşluk. Tam benim istediğim gibi. Ben yüzlerimi yaparken önce kalemimle dış hatları çiziyorum. Bazen dış hatlara da gerek duymuyorum. Sadece burun, dudaklar ve alın çizgilerini yapıyorum. Ve tabi ki gözleri yine siyah bir boşluk olarak gösteriyorum. Sonra tonlamaya geçiyorum. Burun kanatlarının, ağız ve yanakların gölgeleri ve gözlerin koyu siyah boşluğu. Gerisini ona bakan kişinin gözleri tamamlıyor. Her ne kadar bir insan yüzü de olsa çizdiğim orada karanlığın resmini görüyor. Bunun üzerine, bana niçin karanlığın resmini yaptığımı soruyorlar. Benim için karanlık her şeydir ve her şey karanlıktır. Hiçbir şeyi tam olarak bilemeyiz. Bilemediğimiz şey de karanlıktır. İnsan ruhu ve aklı, doğa, evren hepsi karanlıktır. Tanrı da hep karanlığa saklanmıştır ve eminim ki sonsuza kadar da orada olacaktır. Her şey karanlıkta vardır. Işık onları yok eder, büyüsünü bozar. Ama ışığı bilmeyen de karanlığı anlayamaz. Karanlığın anlamını da benden iyi kimse bilemez. İşte bu nedenle insan yüzlerine karanlığın resmini yapıyorum. Çünkü her yüz benim için karanlıktır. Çünkü ben kör bir ressamım. (Bu öykü Mart 2013 tarihinde "SOFRA Kültür, Sanat ve Düşünce Dergisi"nin birinci sayısında yayınlanmıştır.)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Baki Demirtaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |