..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Baki Demirtaş




13 Nisan 2013
Karanlığın Resmi  
Baki Demirtaş
Sergimi gezen insanlar bana niçin insan yüzleri çizdiğimi soruyorlar. Ben de onlara diyorum ki...


:AEHE:
Sergimi gezen insanlar bana niçin insan yüzleri çizdiğimi soruyorlar. Ben de onlara resimlerimde insan yüzünü anlatmadığımı, tam tersine karanlığın resmini yaptığımı ve insan yüzünü de tuval olarak kullandığımı söylüyorum. Gerçekten de ben insan yüzlerine karanlığın resmini yapıyorum. Bunun için de profil, yarı profil ve cepheden yaptığım insan yüzlerine gözlerini yapmıyorum. Onun yerine siyah birer boşluk yapıyorum. Yüzün anlamını bu veriyor, karanlık bir boşluk. Oraya bakan sonsuz bir boşluğa düştüğünü sanıyor. Nereye gitse, hangi yönden baksa karanlık onu takip ediyor. Ruhuna kadar iniyor ve onun tüm benliğini ele geçiriyor. Bu nedenle uzun süre kimse bakamıyor benim gözlerime.

Yüzlerimde sadece göz yuvalarını boş bırakıyorum, daha doğrusu kara bir gölge yapıyorum oraya. Çünkü öteden beri insan gözlerin ruhu ve aklı yansıttığını, ondan çıkan ışınların diğerlerini etkilediğini düşünmüştür. Gerçekten de gözler birer aynadır. Onlara bakan hem kendini hem de diğerini görebilir. Her şey gözlerde yansır. İnsan, hayvan, cisim, ışık ve karanlık, aşk, nefret, yaşam ve ölüm, iyilik ve kötülük. Kısaca görmek istediğiniz her şey beyinden önce gözde yansır.

Bana sorulan sorulardan biri de resimlerimde niçin sadece karakalem kullandığımdır. Öncelikle karakalem çalışmada iki renk ve tonları vardır. Beyaz ve siyah. Yani siyah bir gölge ve beyaz bir boşluk. Tam benim istediğim gibi. Ben yüzlerimi yaparken önce kalemimle dış hatları çiziyorum. Bazen dış hatlara da gerek duymuyorum. Sadece burun, dudaklar ve alın çizgilerini yapıyorum. Ve tabi ki gözleri yine siyah bir boşluk olarak gösteriyorum. Sonra tonlamaya geçiyorum. Burun kanatlarının, ağız ve yanakların gölgeleri ve gözlerin koyu siyah boşluğu. Gerisini ona bakan kişinin gözleri tamamlıyor. Her ne kadar bir insan yüzü de olsa çizdiğim orada karanlığın resmini görüyor.

Bunun üzerine, bana niçin karanlığın resmini yaptığımı soruyorlar. Benim için karanlık her şeydir ve her şey karanlıktır. Hiçbir şeyi tam olarak bilemeyiz. Bilemediğimiz şey de karanlıktır. İnsan ruhu ve aklı, doğa, evren hepsi karanlıktır. Tanrı da hep karanlığa saklanmıştır ve eminim ki sonsuza kadar da orada olacaktır. Her şey karanlıkta vardır. Işık onları yok eder, büyüsünü bozar. Ama ışığı bilmeyen de karanlığı anlayamaz. Karanlığın anlamını da benden iyi kimse bilemez. İşte bu nedenle insan yüzlerine karanlığın resmini yapıyorum. Çünkü her yüz benim için karanlıktır.

Çünkü ben kör bir ressamım.

(Bu öykü Mart 2013 tarihinde "SOFRA Kültür, Sanat ve Düşünce Dergisi"nin birinci sayısında yayınlanmıştır.)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eşikteki Sakin

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Alışamamaktır Hayat [Şiir]
Yeni Hayat [Roman]
Doğadan Kopuşumuzun Dayanılmazlığı [Deneme]
Eşitlikçi İlkel Topluluk/katmanlı Uygar Toplum - I [Deneme]
Hayatın Tadı [Deneme]


Baki Demirtaş kimdir?

Yazmanın bir çeşit lanet olduğuna inanırım. Bununla lanetlenen insanlar içlerinde büyüyen dalga ne olursa olsun onu yazmadan duramazlar. Ve lanetten kurtulmak için, yazar dururlar. Ben de onlardan biriyim. Ama henüz yazarak bu lanetten kurtulmuş birini ne tanıdım ne de duydum.

Etkilendiği Yazarlar:
Tarz olarak Borges, Kafka, Poe, Lovecraft'ın eserlerinden oldukça esinlenmekle birlikte varoluşçu yazarlar da vazgeçilmezimdir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Baki Demirtaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.