• İzEdebiyat > Öykü > Bireysel |
241
|
|
|
|
" ... diye çığlık attı içinden. Kimse işitmedi, kedisi bile duymadı. " |
|
242
|
|
243
|
|
|
|
“Ayyyyy içim şişti, çok duygu oldu” demiştin. Gene gülümseyip susmuştum. Gözlerim dolmasın diye çok sıkmıştım kendimi.
Şimdi sıkmıyorum. Rahat rahat doluyorlar.
|
|
244
|
|
|
|
...Sümerbank pazeninden dallı güllü, beli lastikli bir etek vardı ayağında... |
|
245
|
|
246
|
|
|
|
“Sonbahar, hep sonbaharlardı beni yıkan. Neden ben? Neden bu kadar çaresiz? Kendimi kendimle bırakabildiğim tek anımı da siz bozdunuz. Kimsiniz siz?” |
|
247
|
|
|
|
…bu sonbahar yazamadı sana. Şifreyi çözemedi… Kış geldi… Sonunda olacağı buydu işte.. Tek satırla özetledi:
- Bütün beyazların suçlusu sensin!.. Şerefine!..
|
|
248
|
|
|
|
Uzakta idik hepimiz.
Zaman aynı degil.
Farklı mekanlar, hepsi gerçek.
Uzak zamanların, yakın anlarında idik. Gururumuz için ölür, aşklarımızı belli etmezdik.
Uzun ve magrur kılıçlarımız kendi adaletini dagıtırdı, kan gölgesinde. Isimlerimiz geç |
|
249
|
|
|
|
Hepimizin idealize ettiğimiz kimseler vardır...onları idealize ederken insani yönlerini görmezden geliriz başka bir deyişle kendimize göre 'olması gereken standartlar'ımıza uymalarını bekleriz... |
|
250
|
|
|
|
Kişinin kendini yargıladığı vicdani mahkemenin ilk celsesi |
|
251
|
|
|
|
İnsan, bazen yapabileceği işleri bırakıp, yapamayacağı işler yapmaya yeltenir. Haliyle başarılı olamaz.Bunu bir şekilde örtbas etmeye çalışır ama sonunda kaybeden kendisi olur. |
|
252
|
|
|
|
Yaşamanın herkese verdiği ayrı bir tat vardır. Ve insanlar, hayatın, birbirlerine verdiği tadın ne olduğunu anlamaya çalışmakla zaman kaybediyor. Anlamaktan usanmışlar ise sarhoş oluyor. Acaba kim haklı ? |
|
253
|
|
|
|
Halil Kaya, uğradığı hayal kırıklığının moral bozukluğu ile ilk kez sarhoş olacak kadar içki içer... |
|
254
|
|
|
|
Henüz bir çocukken, akşamları yatağıma yattığımda gözlerimi odanın kapısından alamaz, uyuyana kadar devamlı kapıya bakardım. Nedense bana hep sanki orada, kapının eşiğinde bir şey varmış ya da oradan bir şey çıkacakmış gibi gelirdi. |
|
255
|
|
|
|
Çok istediği ama bir türlü yapamadığı şeyi yapıyordu şimdi.İçindeki yabancıları imha ediyordu. |
|
256
|
|
257
|
|
|
|
Bazen gün içinde hani uyanıkken bağlantı koparya an an...İşte ona dair... |
|
258
|
|
|
|
Kullanmakta hasret kaldığımız bir deyiş, 'Asayiş berkemal'. Magazin haberlerine tamamen ters düşüyor bu deyiş. Her şey 12'ye beş var gebeliği. Bir de vatan sağ olsun burukluğu. Saygılar. |
|
259
|
|
|
|
'Sahnedeki kızlar dans ededursun bu sırada Rıza Bey yeni iskarpinlerinin üzerinde..' |
|
260
|
|
|
|
Rüzgarların kuyruğuna bağladığım umutlarımın, beni çoktan terk ettiğinin farkına varmamın verdiği acının altında enkaz gibi kalmaktır bu. Yorgun düşmemdir bu sevgili. Kendime acımaya başlamamdır... |
|