..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Çok söz hamal yüküdür." -Yunus Emre
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Bireysel
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Bilgisayar Oyunlarının Gerçek Amacı
Ahmet Zeytinci
Eleştiri > İnternet ve Gerçek Dünya

Cep telefonu ilk olarak dünya piyasasına çıktığında Nokia marka 31-10 ve 51-10 denen çok basit telefonlar vardı. O telefonlarda yılan oyunu vardı bilenler bilir. Bir de yine o senelerde Tetris denen oyun vardı bir kaset gibi aletin içinde. Herhalde oynamayanınız yoktur... Tabi bende oynadım bende... Neymiş efendim rekor kıracakmışız... Gece yattığımızda rüyalarımıza bile girerdi. Günümüzde bilgisayar oyunları piyasasında

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Bireysel
161 
 ve Ben Bir Başıma...  (Ulaş Tuzak)

Yine sensiz olduğunu bildiğim bir gün daha başlar ve ben yine yüreğime pansuman yapıp devam ederim günü yaşamaya..
162 
 Bir Osmanlı'nın Son Zamanları  (ömer kırat)

Hikayemi mi yoksa kahramanını mı tanıtmalıyım acaba?
163 
 Sol Yanım Ebabil Yükü  (CAHİDE GÜÇLÜ)

Kadim zamanlardan kalma bir ebabil, kafamdan içeri bırakıverdi minik çakıl tanesini ve olacakları izlemek için bir köşeye çekilip bekledi kırk asır.
164 
 Piraye  (Erdal Kaya)

Hangi kentin hangi yüreğinde yaşadık, sevda dediğimiz yanlışları? Artık hatırlamıyorum. Aklıma geldikçe canımı yakan bir şeyler var hâlâ. Neler olduğunu asla öğrenemeyeceğim sorulara eklenen, kime olduğunu çoktan unuttuğum özlemler.
165 
 İhtiyar Sakki'nin Tozlanmış Kütüphanesi  (iLkEsU)

Sakki yaşıyordu hala Cariva ölmüştü ama. Bağları çapalamaktan ve en olmadık zamanlarda deklanşöre basmaktan nasır tutmuş parmaklarıyla bundan tam olarak yirmi iki sene evvel; göç etmişti, içinde tarlaları, sanatkarları ve sanatkarların eserleriyle kendi etrafında dönüp duran bu Dünyadan.
166 
 Açılmak  (ömer kırat)

Ben tanıtmayayım. Buyrun siz tanıyın...
167 
 Benim Adım Mücella  (ayşe başak )

Gözün baktığı yerlerin, kişilerin ardında neler yatar? Düz, sıradan insanların hikayeleri de vardır. Bakmak değil görmek gerekir çoğu zaman.
168 
 Göründüğü Gibi Değil...  (Vahan İSAOĞLU)

Neden diye sordu genç adam. Yanit basitti. - Sarap alacagim… Genç adam, yanindaki kendinden biraz daha büyük olan hala oglu ile bakistiktan sonra adama döndü ve… -Veririm ama bir sartim var… Nedir diye sordu adam… - Simdi ben sana parayi verecegim, sonra gidip sarap alacaksin sonra hep birlikte içecegiz, anlastik mi?
169 
 Duvarların Ötesinde  (Semrin ŞAHİN)

Murat, tavandan insanların suratlarına ölüm sarılığı saran karpuz lambalardan birinin altında durdu. Başını yukarıya kaldırıp lambaların birbirlerine olan yakınlık derecelerine baktı. Her biri ayrı bir bölümdeydi ve aralarında kirişler vardı. İnsanların aralarına ördükleri duvarlar gibiydiler. Bu duvarların ötesinde aynı görevi yapan lambalardı insanlar. Bakışlarını salonda gezdirdi. Hangi gişeye yöneleceğine karar veremedi. Gişe görevlilerine baktı bir bir. Soğuk camın ardında, yuvarlak deliğin önünde duran yüzlerinde büyük bir bıkkınlık seziliyordu. Hiç konuşmadan çalışan bu insanların bir an önce evlerine gitme derdinde oldukları her hallerinden belliydi.
170 
 Haram Baba Haram  (suat engin yılmz)

haram ve helalin farkına varmak
171 
 Şimdiki Zamanın Hikayesi  (ESRA VIZVIZ)

bilmem yazıları tanıtmaya gerek var mı? Hele ki bu kadar kısacıkken.
172 
 Otantik Eğitim Metodları  (Meryem Rabia Taşbilek)

"Bilgece yap. Yani koruyarak. Yani için titreyerek. Yani yıkılmasın diye. Tutkuyla yap. Sana verilen yaşama gücünü kullan. Yılmadan, bilgece ve tutkuyla. Önce yap, sonra açıklarsın."(İ.Özel)
173 
 Vıdı VIdı  (Nermin Güday Kaçar)

- Hu herif ! Bir bak hele bana. Ben, Huri kadına gidiyom. Azcık halleşip gelirim. Merak etme beni. Gelince de, tarhana çorbanı kaynatırım. - Gene nereye gidiyon be kadın. Heç evde durduğun yok ki zati. İşin gücün elek satmak. - Aman be, sen de benim gezmemi görüyon. Sen gayfeye giderken ben bişey demiyom.
174 
 Reyhan  (Guvercin)

Sevmekten korkmayın hiç bir zaman. Çünkü her canlı başka bir canlının yavrusudur ve her yavru...
175 
 Gri: Kaplumbağa Bölüm 2  (Osman Altınbaş)

Sanki gözlerinin önünde bir madalyon sallandırılıp hipnoz olmuş bir insan misali ilk bakışta çocuk aynanın içindeyken bir anda avucunda çok iyi bildiği parmakların dokunuşunu hissetti.Elleri hünerli bir düzeneğe sahip çocukla birlikte uğursuz dedesinin sopasının rengindeki koltuğa gittiler.
176 
 Görüş  (Haydar Köprülüoğlu)

Ülkenin genel durumuna baktığımız zaman yanlışları tomarıyla görüyoruz. Geriye dönüp Fatih'ten sonraya dönmek mümkün olmadığından, özellikle kafa ve ağız yapımızı değiştirmek gerekiyor. Gerici düşüncelerle değil, ilerici eğitimle. Buna ampul değil, ışıldak gerekli.
177 
 Onarım  (seçkin gündüz)

Beklentilerini sınırlandırmakta uzmanlaşmıştı. Erekleri çoksa da gerçekleşmesi olanaksız olanlarından hep kaçınmıştı. Düşlerini denetleyebiliyordu. Denetleyebiliyordu.
178 
 Fotoğraftaki Ayrıntı  (mert ışıkoğlu)

Neden bu denli sevmiş ve bağlanmıştım?Tüm hayal gücümü onunla geçireceğim hayatı tasarlamakla harcamıştım, neden?
179 
 Gönül Desenli Kilim  (Simten K. Ataç)

Kısa bir an gördüm televizyonun ekranında şeklini, şemalini. Şimdi unuttum gitti neye benzediğini. Unutamadığım yüreğimde bıraktığı görüntüsüydü. Unutulur gibi de değildi yani!
180 
 Pankart Asılacak! As!  (erhan bayraktutan)

İstanbul’da bir iş merkezinin çatısına asılan referandumla ilgili pankart (üzerinde başbakanın resmi bulunuyordu ) fırtına şeklinde esen rüzgardan yırtılmış, bir kısmı kopmuş vaziyette iş merkezinin duvarına hızlı hızlı vurup duruyordu. Pankartı hazırlayan şirkete bir ihbarla gelmişti bu haber. Vakit gece yarısına yaklaşıyordu, hava kararmıştı, rüzgar şiddetli esmesine devam ediyordu vs. vs. Bunlar önemli değildi müdür için. Fırtınanın etkisiyle ikiye ayrılmış şey, pankart değil sanki bayraktı. Yere düşmüş bayrak nasıl hemen yerden alınıp eski yerine koyulursa bu pankartta her ne güçlük olursa olsun yerine koyulmalıydı.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Ardışık
Tayyibe Atay
Şiir > Sürrealizm
Fırtına
YILDIZ AKA
Öykü > Bireysel
Büyümek
YILDIZ AKA
Öykü > Bireysel
Azurit Yolu
YILDIZ AKA
Öykü > Bireysel
Gün Doğdu Seherden
Yeter Özhal
Öykü > Aşk ve Romantizm
Kim Bilir?
Yûşa Irmak
Öykü > Bireysel
Yalnızlık
Ersin KURT
Öykü > Bireysel
Maviden Bozma
PINAR ÖNALAN
Öykü > Bireysel

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.