• İzEdebiyat > Öykü > Bireysel |
381
|
|
|
|
Yer, gök, kış, kıyamet. Günler kısaydı; hemencecik akşam oluvermişti işte. Ev ile ahır arasında mekik dokuyordum. Bir Canıman’ı, bir de atı yokluyordum. Ata suyunu, yemini verip tekrar kızın yanına koştum. Çocuğun öksürüğü devam ediyordu. Anası yakama yapıştı; daha ne bekliyorsun, ölsün mü istiyorsun diye bağırdı. |
|
382
|
|
|
|
yaşamı anlamılı kılan gözlemelerimizdir. göremeyen bir insanın ıstırabını yazarlardan başka kimse dile getiremez. bazen bir çocuğun minicik tebessümü bazen de acıyı gözlemler ve de duygu dünyamızda yoğurup okuyucuya sunarız. |
|
383
|
|
|
|
..Senin tek cevabın ondadır, seni doğuracak olan odur, ve [o da] senin tek doğuracağındır. |
|
384
|
|
|
|
şaşırmış bir millet için birşeyle yazmak istedim.
zira içsel sıkıntım beni çok fazla sıktı. |
|
385
|
|
|
|
gecelerde gözlerim hiç masum ve çaresiz bakmadı hayata hiç hayal görmedim ben ve hıçkıra hıçkıra ağlayamadım seni düşünürken ve hiç bi zaman sen olamadın sen sandığım geceler de |
|
386
|
|
387
|
|
388
|
|
|
|
Bir kadının ailesini mutlu etme, iş'ini iyi yapma ve çalışanları tarafından seviliyor olmasına rağmen iliklerine kadar hissettiği yalnızlık, umutsuzluk ve bunalım |
|
389
|
|
|
|
Durdu ve ayağa kalktı. Gözlerimin özetini hikayelerimden çaldığımı bilmeni isterim dedi. Tek kelimeliktir. Uzun bir hikaye dinlemediyseniz kaybetmişsinizdir demektir dedi ve yürümeye başladı |
|
390
|
|
|
|
Ganyan bayiinde, bir altılı kuponu yatırdıktan sonra, aklıma, şehrin kasvetinden uzaklaşmak düşüyor. Bunun yolu, motosikletimin mekanik içgüdüsüyle, üzerinde Hayyam’ın söğüt ağacını bulabileceğim mekâna ulaşmak. En ideal olanı ise, biraz uzak olmasına rağmen Çağlayan… Motosikletim, sahibi olduğumdan beri beni yanlış bir yere götürmemiştir.
Her gün kalkıp meyhaneye gitmeliyim. Kalenderlerle boş sözler etmeliyim. Senden bir şey gizlenemez nasıl olsa; hoş gör de sana gönülden sesleneyim… Şarap sığınağım sensin! Söğüt ağacı, senin de gölgendeyim… |
|
391
|
|
392
|
|
|
|
.. Sana ne seni küçümseyecek olan karşı sıradaki gözlüklü çocuktan ya da sana ne haykırışlarına haykırış katan korkak sümüklü bir bedenden.. |
|
393
|
|
|
|
Hepimizin yaşadığı ana duygusu yalnızlık olan sonsuz sevgilerden bir derleme...Çoğu zaman sizi aynı son bekler ancak yitip gitmeyen tek şey yalnız olduğumuz gerçeğidir.Kar tanesine.. |
|
394
|
|
|
|
“Geçmişim nerede biter, nereden başlar gelecek,
ne sen sor, ne ben söyleyeyim.
Sınırlarımı suya çizerim ben.
Ne ben bulabilirim onları bir daha, ne de sen” |
|
395
|
|
|
|
Kadıncağızın sabrının iyice tükendiği bir gün, bak herif, ben seni boynuzlamadığım halde, boynuzladığımı iddia edip zulmediyorsun ya, seni öyle bir boynuzlayacağım ki, boynuzlamam için şalvarımın uçkurunu sen çözeceksin, seni boynuzladıktan sonra da gene uçkurumu sen bağlayacaksın, boynuzlandığını da ruhun bile duymayacak, ama ben duyurup sonra da seni terk edeceğim, demiş. |
|
396
|
|
397
|
|
|
|
Bazı kamuoyu yoklamalarında partilerin oy nispetleri açıklanırken, kararsızlar, ya da tarafsızlar, diye açıklanan grubun bir mensubuydu. Atatürkçü düşünce dışında hiçbir ideolojiye inanmadı ... |
|
398
|
|
399
|
|
|
|
Orta boylu,buğday tenli başka bir tabirle kılıksız bir adam oturuyordu çınarın dibinde.Ak sakalında oldukça seyrek siyah teller vardı.Hareketten yoksun,cansız gözleri boş boş uzaklara bakıyordu.Bakışlarında ki karanlıkla uzaklara bakan,bir balıkçıyı andırıyordu.Üzerinde uyumsuz kıyafetler vardı.Yanına yaklaştığımda fotoğraf olduğuna inandığım kağıt parçasını yırtık ceketinin iç cebine koydu.Yanına oturdum,o hareketsiz boş gözlerle uzaklara bakıyordu.Bir süre onu izledim.Hırıltılı nefes alışını duyabiliyordum. |
|
400
|
|
|
|
Bir çığlık koptu, kararmak üzereyken dudaklarım. Karardı bir eksik nefesle, susmayan dudakların. |
|