• İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm |
61
|
|
|
|
Brillant pour voir l'arc en ciel, vous devez vivre sous la pluie avant. |
|
62
|
|
|
|
Fiko ve diğerleri aşağıdaki ölü eşkıyanın ve Alican’ın başında toplanmışlardı, adamı yanına geldiğinde adamın önüne dikilip, yerdeki ölü bedenleri işaret ederek, öfkeyle bağırmaya başladı: |
|
63
|
|
|
|
bu sorumsuz kadının da önem verdiği bir şey varmış meğer. işi. |
|
64
|
|
|
|
Adam uzanarak, çığlıklar atan Alican’ı Gülbahar’ın elinden aldı. |
|
65
|
|
|
|
kabul edilmeme uğruna ikiyüzlülükleri, olmadığım gibi davranmaların bana vereceği hiç bir sıkıntıyı göze almak niyetinde değilim. |
|
66
|
|
|
|
Dev bir otomatik solucan... Kıvrılıyor, kollara ayrılıyor ama ilerleyemiyor. Sıcaktan asfalta yapışmış sanki. |
|
67
|
|
|
|
Askerin kalabalığı uyaran sesini duydum. Sonra da, oradakilerden üç-beş kişinin “Allah, Allah” diye bağırarak askere saldırdığını gördüm. Diğer isyancılar da saldırıda gecikmedi. Tabii asker de bütün bu olanlar karşısında boş durmadı ve silahlar patladı birbiri ardınca... İsyancılar yaba, diren, orak ve sopayla savaşıyorlardı. |
|
68
|
|
|
|
mitolojik adıyla ida kazdağında geçen bir yörük ailesinin hikayesi.
ormandı tarihe tanıklık eden ormandı en yaşlımız.
|
|
69
|
|
|
|
-Ne madalyam ne de maaşım var. Biz madalya veya maaş için savaşmadık. Hem bunları hak edecek ne yaptım ki? Gözümün önünde şehit düşen, bir uzvunu savaşta kaybeden arkadaşlarımın yaptıklarının yanında... |
|
70
|
|
|
|
…”kadın var varlığını bilmek yeter”…tekrarladı son cümlesini…yineledi…bir kez daha…özümsemeye başladı son cümlenin içerdiği anlamı…gözlerini kapattı…başı hafifçe dönemeye başladı…”kadın var varlığını bilmek yeter”… |
|
71
|
|
|
|
-Felsefe öldü! Felsefe öldü! Cahil cühela takımı gözünüz aydın, Felsefe öldü! Diye bağırıyor az ötede Kızıl Filozof. |
|
72
|
|
|
|
bir iç hesaplaşma değil bu. sadece insanin kendidi keşfetme esnasinda karşilaştiği tuzaklardan ayiklanma çabasi.. |
|
73
|
|
|
|
saf, sade basit birini anlamak hayatın karmaşasına karışmış bizler için o ldukça zor ki... |
|
74
|
|
|
|
Gülbahar, bir an eşelemeği bırakarak yukarı doğru kulak kabarttı.
Alican korkarak, “N’oldu?” diye fısıldadı. |
|
75
|
|
|
|
Yıl 1239'du.Her şey karmakarışık bir haldeydi dünyada.İngiltere bile karışıktı.Haçlı seferlerinin gölgesinde yaşanan kapışmalar vardı dört bir yerde bunların içinde İngiltere'de vardı.İki eski dost artık düşmanca birbirleriyle savaşıyordu kan gölünün içinde.İkiside birbirini öldürmek istiyordu ama bunu sadece birbirlerine değil kendilerine bile söyleyemiyorlardı.Yine de eski dostluklarına bir gölge düşürmemek için birbirlerinden sakladıkları eski dostu öldürme planını ve kan gölündeki savaşlarını büyük kargaşanın içinde gerçekleştiriyorlardı.Kim kazanacaktı orasını hiç mi hiç kimse bilmiyordu. |
|
76
|
|
|
|
Karlı bir günde geldiği yere geri dönmeye çalışırken karaya vurmus balıklar vardır.
Kent Meydanı´nın orta yerinde ayaklar altında kalan ve ağzında yaşam öykülerini taşıyan suskun balıklar vardır. Balıklar benim gibi, senin gibi, bütün bu insanlar gibi.Kar altında kalan balıklar, ır- maklardan geriye doğru yüzemeyen ve karaya vuran balıklar.“ „ Bak ne güzel, sende o zaman bu balıkların dönüş hikayelerini anlat!“
„Dönemeyenlerin bir hikayesi yoktur!“
„Sen dönebilmiş,karaya vurmamış,bütün ırmaklardan geri yüzmüş ve varmış bir balık ol ve anlat!“
„Olabilir!“
|
|
77
|
|
|
|
Yüzüme bakıp adımı soruyor. Beren diyorum ve bende onunkini soruyorum, gülümseyerek cevap veriyor; "İsmim, Carlino." |
|
78
|
|
|
|
Yürüdüğü yolda herşey daha yabancılaşıyordu ona. Zaman geçmişti şimdi ne yapmalı dedi .Biraz kırık bir roman üstüne basmadan seyretmeli kırılan ışıkları |
|
79
|
|
|
|
Gülbahar çaresizlik içinde etrafına bakındı. Gözüne kestirdiği bir kayayı yerinden oynatıp, kucaklayarak yerden kesti, dizleri hizasında yar kenarına getirip aşağı attı. Attığı kaya hedefine ulaşmadı, teröristin başı yanında öteki kayalara çarparak parçalandı. |
|
80
|
|
|
|
‘Şu elinde tutuğunuz şey büyük bir sır. Çağlar boyu nesilden nesile geçerken, bir çok insan ona gözdikti, onu gizledi, kaybetti, çaldı, büyük paralar karşılığı satın alanlar oldu. Tarihdeki en önemli insanların bazıları yüzyıllar kadar eski olan bu ‘Sır’a vakıf olmuşlardı. Eflatun, Galileo, Beethoven, Edison, Cornegie, Enistein ve diğer mucitler, bilim adamları ile büyük düşünürler ‘Sir’rı biliyorlardı ve şimdi ‘Sır’ dünyaya açılıyor...’ Tanıtım yazısıyla piyasaya sürülen kitaptan haberdarsanız bu roman sizin için. |
|